Babacan açıkladı: Deva Partisi seçimlere kendi adaylarıyla giriyor
Deva Partisi 1. Olağanüstü Kongresini tamamladı. Kongrede konuşan Deva Partisi Lideri Ali Babacan, “İttifak doğruydu, yanlış olan ittifak ruhunu anlayamayanların yaptıklarıydı” dedi.
Babacan, ittifak ruhunu anlamadan kendi küçük hesaplarının peşinde koşanların kendilerini anlayamayacağını ifade ederek, “Altılı Masa birlikteliğinin başladığı ilk günden seçim gününe kadar yaptığımız tüm çalışmalar; tarihin bizim üzerimize yüklediği sorumluluktu. Biz tarihin doğru tarafında yer aldık. Başaramadık. Evet, vatandaşlarımızın çoğunluğunun onayını alamadık. Talihsiz tartışmalar, tekil hırslar ve anlamsız kavgalar yüzünden vatandaşlarımız; Millet İttifakı’nın bu ülkeyi uyumlu bir şekilde yönetebileceğine inanmadı. İttifak doğruydu arkadaşlar. Yanlış olan, ittifak ruhunu anlamayanların yaptıklarıydı. Bakmayın şimdi masaya laf edenlere, bakmayın o masayı ağır ithamlarla suçlayanlara. Küçük hesaplarının peşinde koşanlar bizi anlayamaz. Siyasette ‘kaybetmek’, siyaseti sadece koltuk peşinde koşmaktan ibaret zannedenlerin kullandığı bir kavramdır. Türkiye’de ilk kez; mahalleler arası duvarları yıkacak bir yönetim modeli hedefledik. Kendisini tanımlarken, ‘muhafazakarım’ veya ‘sekülerim’ diyenlerin, ‘Atatürkçüyüm, milliyetçiyim, sosyal demokratım, liberalim’ diyenlerin bir arada olacağı bir ülke tasavvuru ile çalıştık. O yüzden şimdi televizyon ekranlarında, ittifak ruhunu anlamadan, kendi küçük hesaplarının peşinde koşanlar bizleri anlayamaz arkadaşlar” ifadelerini kullandı.
“15 VEKİL İÇİN Mİ BURADAYIM?”
Partisinin TBMM’deki 15 milletvekili için “Seçimden bu yana, bizleri durmaksızın küçümseyerek, ‘15 vekil-15 vekil’ ağızlara pelesenk edildi. Ben, DEVA Partisi Genel Başkanı olarak, 15 vekil için mi buradayım? Siz 15 vekil için mi siyasete girdiniz?” diye soran Babacan, şöyle devam etti:
“Yüzlerce insan hep beraber 15 vekil için mi bu devasa külliyatı hazırladık? Değerli arkadaşlarım, evelallah, bir gün gelecek, milletimiz DEVA Partisi’ne bu ülkeyi yönetme yetkisini verecek. Hiç kuşkunuz olmasın. Seçim döneminde muhafazakarlar demokrasi karşıtı ilan edildi. Bazı yorumcular, gazeteciler, akademisyenler, siyasetçiler muhafazakarları demokrasi karşıtı ilan etti. Biz AK Parti tabanına, muhafazakar mahallelere elimizi uzattıkça bizi de yıpratmaya kalkıştılar. Ama her fırsatta bizlere çamur atanlara ve demokrasi birlikteliğini kabahatli bulanlara da sesleniyorum: Vaktiyle AK Parti’nin kurucusu olduğum için, AK Parti’de siyaset yaptığım için beni ve bazı arkadaşlarımı âdeta suçlu gibi göstermeye çalıştılar. Ben 2001’den 2015’e dek görev yaptığım, ülkeme hizmet ettiğim her bir günden onur duyuyorum.”
Kişi başına düşen millî gelirin 3,5 katına çıktığı bir dönemde ekonomi yönetiminin başında olmaktan gurur duyduğunu belirten Babacan, yüz milyarlarca doları yönetirken, boğazından tek bir haram lokma geçmediğini söyledi.
“LAF ÜRETMEKTEN BAŞKA NE YAPTILAR?”
Dışişleri bakanıyken yurt dışında iki yılda 132 program yaptığını, ilk baş müzakereci olarak Türkiye’yi her alanda Avrupa Birliği standartlarına ulaştırmak için yapılan çalışmaların başında olduğunu ifade eden “Bunlar utanılacak şeyler mi? Hadi oradan. Şimdi o çokbilmişlere soruyorum: Siz laf üretmekten başka ne yaptınız” diye konuştu.
Konuşmasında iktidarın ekonomi politikalarını da eleştiren Babacan, “Erdoğan, vaktiyle benim yakın çalıştığım bazı arkadaşlara kabinede görev vererek vitrini düzelteceğini sanıyor. Ekonomik ekibindeki arkadaşlar, garibim, havanda su dövüyorlar. Bu bir niyet meselesidir, hukuk olmadan ekonomi olmaz” diyen Babacan; “Emeklilerimiz, işçilerimiz, memurlarımız ardı arkası kesilmeyen zamlar karşısında gün be gün fakirleşiyor. Barınma çok büyük bir sorun hâlâ. AİHM kararlarına rağmen insanlar haksızca cezaevinde tutuluyor” şeklinde konuştu.
“KİM VATANDAŞ BELLİ DEĞİL”
Ali Babacan, konuşmasında göç meselesine de değindi. İktidarın bir göç politikası olmadığını, rastgele dağıtılan vatandaşlıkların sorunu giderek derinleştirdiğini kaydeden Babacan, “Kimin neye göre vatandaş olduğu belli değil” dedi.
Suçlunun, suçsuzun kim olduğunun İçişleri Bakanına göre değiştiğine dikkat çeken Babacan, Türkiye’nin çetelerin, mafyanın, uyuşturucu şebekelerinin cirit attığı bir yer haline geldiğini belirtti. “Bunlar, milliyetçilik, millilik, yerlilik gibi kavramların arkasına sığınıp her türlü haksızlığı, hukuksuzluğu yapıyorlar” diyen Babacan, Türkiye’nin zulüm karşısında asla boyun eğmeyeceğini, sadece sabredeceğini; sabrın sonunun selamet olduğunu dile getirdi.
“RAHMETLİ ÖZAL’IN ÖNEMSEDİĞİ ORTA DİREĞİ YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ”
Bazılarının siyaset yapmayı bu millete nefret pompalamak olarak gördüğüne işaret eden DEVA Partisi Lideri Babacan, “Milli değerlerimiz konusunda hassasiyetimizi her zaman önde tutacağız. Irkçı söylem ve tutumların karşısında olmaya da devam edeceğiz. Rahmetli Özal’ın çok önemsediği orta direği yeniden ayağa kaldıracağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “yurtta sulh, cihanda sulh” şiarı, dış politika ve güvenlik konularında temel ilkemiz olacak. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında, çoğulcu demokrasiye kavuşacağız. Bizim bir hayalimiz var: ‘Bunlar bir araya gelmez’ dedikleri kim varsa; biz, hep beraber, hukuk için, adalet için, özgürlük için sapasağlam bir arada olacağız” şeklinde konuştu.
“YEREL SEÇİMLERE KENDİ ADAYLARIMIZLA GİRİYORUZ”
Babacan, Deva Partisi olarak yerel seçimlere ise bütün ülke sathında kendi isim, amblem ve kendi adaylarıyla girme kararı aldıklarını bildirdi. Ali Babacan yerel seçimlerle ilgili şunlara değindi: “Tüzük Kongresi’nde merakla beklenen yerel seçim kararını da açıkladı. “Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılına hep beraber damgamızı vuracağız” diyen Babacan, “İl ve ilçe başkanlıklarımızdan gelen değerlendirmeleri de dikkate alarak DEVA Partisi, önümüzdeki yerel seçimlerde, tüm ülke sathında kendi ismiyle, kendi amblemiyle, kendi adaylarıyla seçime girme kararı almıştır. Çok hızlı bir şekilde adaylarımızı belirleyip kampanyamıza başlayacağız.”
“MİLLETİMİZLE YAN YANA MÜCADELE ETMEKTEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ”
“’Yenildiğinizde’ değil ‘vazgeçtiğinizde’ kaybedersiniz. Ve biz vazgeçmiyoruz! Tekrar tekrar altını çiziyorum: Ülkemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Milletimizle beraber yan yana mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Türkiye’den asla vazgeçmeyeceğiz” diyen Babacan, tam bağımsız bir siyasi parti olduklarının altını çizdi.
Babacan, “Biz, bir gün öyle, bir gün böyle konuşanların; dün savunduklarını bugün unutanların partisi değiliz. Ülkemizin tüm değerlerini sahiplenenlerin, diğerine saygıyı baş tacı edenlerin partisiyiz. Bizimiz alnımız açık, başımız dik. Hiç kimseyi aldatmadık. Hep doğruları söyledik. Montaj videolarla insanları kandırmadık. Tek kuruşluk kamu imkânı kullanmadık. Kendi bileğimizin gücüyle, alnımızın teriyle çalıştık. Bunun içindir ki biz, tam bağımsız bir siyasi partiyiz. Kimseye borcumuz yok. Allah’tan başka hiç kimsenin önünde eğilmeyiz” diyerek konuşmasını tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.