BUNU O DEDİYSE DOĞRUDUR
Müşrikler bu miraç ta ki yüksek hakikatlarını,
Anlamak seviyede değildi miraç olayını,
Miraç hadisesini müşriklere anlatılınca,
İnanmayıp, asla olmaz dediler akıllarınca,
Görüşleri, akılları mağdut, böyle diyorlardı,
Her şeyi, dar akılsız kafasıyla ölçüyorlardı.
Maddi aleme dalmış, kainatta ne olduğundan,
Haberleri yoktu, Allah'ın kudret ve vus'atından.
Her yeniye karşı gelen cahil, avam tabakası,
Seviyesinden yükselmemiş, batıl inançları.
Kervanların bir ayda gidip döndüğü mesafeyi,
O bir gecede nasıl alacak o anlattığı şeyi.
Müşriklerin böyle bir şey söylemesi cahillikti,
Oysa Rasül-i Ekrem, Miraç ta Burak'a binmişti.
Burak berk kelimesinden olup, şimşek manasıdır,
Onda mesafe kaydı yoktur ve şimşek hızı vardır.
Hayret edilecek, Peygamberin miracı değildir,
Asıl, müşriklerin onu inkar etmesi hayrettir.
Varlığı, yalnız maddi aleme mıhlayıp istemek,
Müşriklerin kıt görüşüdür, bilmezlikten gelmek.
Bu sayısız alemi, uçsuz bucaksız fezâları,
Akıllara hayret verecek olan, şu kâinatı,
Dar, tabiat hududu içinde sıkıştırmak nedir?
O müşriklerin cahilliği dışında bir şey değildir.
O zamanın müşriğin yaşadığı seviyeleri,
Bunu kavramayacak kadar kafaları hep geri.
Fakat bu nur ve sur'at asrında, inkar mazur görmez,
Akıl sahibi, miraç karşısında tereddüt etmez.
Hazret-i Ebu Bekr'e bu hadiseyi söylediler,
O'da bunu O dediyse kesin doğrudur dediler.
Ben O'na bundan daha mühimiyle inanıyorum,
Akşam-sabah Allah'tan vahiy geliyor biliyorum.
Bunu da tasdik ederim dedi ve mescide gitti,
Orada Peygamberi dinledi O'nu tasdik etti.
Bundan sonra kendisine manası tasdik edici,
Sıddık Unvânı Hazret-i Ebu Bekir'e verildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.