Çember kurmak kadim bir meditasyon yöntemi

Çember kurmak kadim bir meditasyon yöntemi
İlk insanların ateş başında çember oluşturmasından bu yana; her medeniyet, her dönemde farklı amaçlarla insan çemberleri kurmaya devam ediyor.Sosyolog ve Aile Danışmanı Gülşen Kazgın, günümüzde de sürdürülen çember kurma...

İlk insanların ateş başında çember oluşturmasından bu yana; her medeniyet, her dönemde farklı amaçlarla insan çemberleri kurmaya devam ediyor.

Sosyolog ve Aile Danışmanı Gülşen Kazgın, günümüzde de sürdürülen çember kurma geleneğinin anlamı, amaç ve etkileri konusunda bilgiler verdi.

Anadolu’da çember kurma geleneğini daha çok şifacı kadınların yaptığını belirten Gülşen Kazgın şöyle konuştu:

“Çember herkesin birbirine eşit olduğu bir bütünlüğü temsil eder. Çemberde yer alan herkes kalp diliyle konuşur, can kulağı ile dinler. Bir çemberin katılımcıları orada hem kendisi için hem de diğerleri için bulunur.  O yüzden burada birlik bilinci vardır. Kişi çembere kendi niyeti için katılır, ama yanındaki diğer kişilere de katkı sağladığını çember sırasında fark eder.   Orada sizinle birlikte çemberde bulunan kardeşleriniz, arkadaşlarınız, herkes o alanı destekler. Herkes kendisini bu güvenli alanda rahatça ifade eder. Kimse diğerinin söylediğine yorum yapmaz, birbirini yargılamaz.  Birine bir şey öğretmek, ders vermek yoktur, paylaşım halidir. Bütünlük sağlanır.

Kişiler çember etrafında hangi amaç etrafında toplanmışsa, çember ona hizmet eder. Orada bir enerji alanı oluşur. Kalben koyduğunuz niyet orada çalışmaya başlar. Kişisel niyetler doğrultusunda bütünlüğün hayrına olan ortak bir niyet ortaya konur. Biz hep bunun yararını gördük. Bizden önce atalarımız da görmüşler. Atalarımızın bugüne dek yarar gördüğü, fayda sağladığı şeyleri takip etmek, bunları güncelleyerek, bugüne uyarlamak, var olanı bugün nasıl kullanabiliriz ona bakmak gerekir.

Çemberin gücünü her medeniyet kendine özgü yöntemlerle kullanmış. Eskiden kabilelerde insanlar sabah uyandıklarında hemen bir çember oluştururlar, gece gördükleri rüyaları anlatırlarmış. Özellikle çocukların gördüğü rüyalara çok önem verirlermiş. Köyün korunması ile ilgili kararları rüyalardan gelen sembollerle yaşantılarına yön verirlermiş. Akşamları da ateş başında çember kurup masallar anlatır, şarkılar söylerlermiş. Dans ederlermiş. Bu şekilde birlik bilincini, birlikte hareket etmeyi, kaynaşmayı sağlarlarmış. Onu canlı tutarlarmış.”

HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.