Depremzede hayvanlar için özel "destek hattı"

(AA) - Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesinde 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen hayvanlar için "destek hattı" kuruldu.

Başkentte bulunan ve 1933'te faaliyetlerine başlayan Hayvan Hastanesi, Türkiye'nin diğer illerinden tedavi amaçlı getirilen hayvanlara sağlık hizmeti sunuyor. 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle tedavi edilmesi gereken hayvanlar için özel "destek hattı" kuruldu.

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Oytun Okan Şenel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, destek hattı ile depremden etkilenen hayvanlara hızlı ve etkili bir tedavi hizmeti sunulduğunu söyledi.

Şenel, Hayvan Hastanesinin her hayvan türüne sağlık hizmeti verdiğini belirterek, bunları nitelikli kılabilmek amacıyla 2021'de tüm branşları randevulu hizmet verecek şekilde planladıklarını ifade etti.

- "Yaklaşık 300 depremzede hayvanın bakımlarını sağladık"

Geri bildirimleri doğrultusunda hayvan sahiplerinin kendilerine erişimini kolaylaştıracak kombinler oluşturmaya çalıştıklarını vurgulayan Şenel, şu değerlendirmede bulundu:

"Hayvan destek hattımız, aslında randevu sistemimizle birlikte devreye giren bir sistem. Halkla ilişkiler birimimiz üzerinden hayvan sahiplerinin bize ulaşmasını ve gereksinimleri doğrultusunda birimlere erişimlerini sağlıyoruz. Ama özellikle yaşadığımız deprem felaketi sonrasında bizim standart randevu sistemlerimizin dışında, öngöremediğimiz hastaların ziyaretinde artış olacağını tahmin ettiğimiz için depremzede hayvanların, enkazdan kurtarılan hayvanların, ileri düzeydeki sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi amacıyla oluşturduğumuz bu hat üzerinden randevusuz olarak hızla bizim birimlerimize erişmelerini sağlamaya çalıştık. Bu kapsamda, deprem felaketini yaşadığımız süreçten bu zamana kadar, fakültemize getirilen yaklaşık 300 hayvanın bakımlarını sağladık."

Depremler sonrasında, veteriner hekimliği meslek örgütlerince bölgede hızla sahra hastanelerinin kurulduğunu ve depremzede hayvanların buralardan faydalandığını anımsatan Şenel, şöyle dedi:

"Sahiplerini yitiren, sahipleriyle birlikte Ankara'ya gelen çok fazla hayvan oldu. Biz daha çok onların gereksinimlerine destek vermeye çalıştık. Yaklaşık 300 depremzede hayvan bu zamana kadar hastanemizi ziyaret etti ve hala da gelmeye devam ediyor. Çoğunlukla ya enkazda uzun süre kalmış ve bunun yoksunluğu üzerine sağlık sorunu yaşayan hayvanlar ya da sahiplerini yitirip veya kaybolup yeni kavuştukları yuvalarında, sahipleri üzerine titrediklerinden onların her türlü sağlık sorunları için bize başvuruyorlar."

- "Pek çok hayvan türü hastanemizi ziyaret ediyor"

Şenel, veteriner hekimliği beşeri hekimlikten ayıran en önemli unsurun insan dışındaki tüm canlı türlerine hizmet vermeleri olduğuna işaret ederek, "Evcil ya da yabani, büyük veya küçük pek çok hayvan türü hastanemizi ziyaret ediyor. Biz de altyapımızı olabildiğince her hayvan türünün gereksinimlerine hizmet verebilecek şekilde oluşturuyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Halihazırda 14 ayrı branşta hizmet sunuyoruz"

Doç. Dr. Şenel, Hayvan Hastanesinde, temel olarak bir hayvanın sağlık sorunu yaşadığında gereksinim duyabileceği tüm hizmetleri temel olarak sağlayabildiklerini belirterek, "Halihazırda 14 ayrı mesleki branşta veteriner hekimlik mesleği kapsamında hem tür bazında hem de branş bazında randevulu olarak hizmet sunuyoruz. Hizmet kalitemizi olabildiğince yüksek tutabilmek ve gelecek hastalarımızın durumuna ilişkin bir karşılık sağlayabilmek için böyle bir yapıyla ilerliyoruz." diye konuştu.

Şenel, hayvan, insan ve çevre sağlığının tüm dünyada bir bütün olarak ele alındığını, tek sağlık konsepti altında değerlendirildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Herhangi birinde denge bozulduğunda diğerlerindeki dengenin de bozulacağı öngörüsü doğrultusunda, bunu Kovid-19 döneminde çok yakinen de yaşadık. Hayvansal kökenli olan bir hastalık bütün insanlığı kırıp geçirdi o dönemde. Bunlar hem mevzuat olarak hem de verilen haklar olarak doğru olarak uygulandığı takdirde, hayvan sağlığıyla beraber bütün insanlığı da çevreyi de arzu ettiğimiz düzeye getirebileceğimize inanıyoruz."