Dijital mezarlıkta siber saldırı tehdidi!
Türkiye'de her yıl 700 bin ton elektronik cihazın çöpe atıldığı, elektronik atıkların hem çevre hem de siber güvenlik açısından büyük riskler taşıdığı bildirildi.
Teknolojik cihazlar hayatımızın her alanını kolaylaştırıyor. Evde, iş yerinde, hatta gittiğimiz her yerde elimizden düşmeyen telefon ve bilgisayarlar başta olmak üzere elektronik cihazlar, kullanım ömrünü tamamladığında çöpe atılıyor. Ancak uzmanlar, çöpe atılan cihazların içindeki hassas verilerin kötü niyetli kişilerin eline geçebileceğine dikkat çekerken, siber güvenlik riski taşıdığına vurgu yaptı.
Türkiye’de her yıl çöpe atılan 700 bin ton elektronik atığın yüzde 15’ini bilgisayar ve tabletler, yüzde 9’unu da cep telefonlarının oluşturduğunu dile getiren Atık Yönetimi ve Atıktan Enerji Üreticileri Derneği (TAYED) Genel Başkanı Ali Rıza Öner, bu cihazların gerekli tedbirler alınmayıp çöpe atıldığında kişisel veya hassas bilgilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
VERİLERİNİZİ DİJİTAL MEZARLIĞA ATMAYIN
Türkiye gazetesinde yer alan habere göre, Öner, kullanılmadığı için çöpe atılan elektronik atıkların ‘dijital mezarlık’ olarak anıldığını ifade ederek, “Biz tüketiciler, tüm verileri güvenli bir şekilde silmek için kolay erişime ve bilgiye sahip olmadığımızdan, çöpe attığımız bir elektronik eşya büyük felaketlere yol açabilir.
Açık kalmış sosyal medya hesapları, ‘e-Mail’ler, galerideki özel resimler ve diğer kişisel bilgiler gibi tüm hayati verilerimiz, bu yolla kötü niyetli kişilerin eline geçebilir. Bu sebeple yapılacak en iyi şey cihazınızı bir yenileyiciye satmaktır. Bu yenileyici tüm verileri özel araçlarla silecek, cihazı fabrika ayarlarına sıfırlayacak ve sonra yenilenmiş ürün olarak satacaktır” dedi.
ÇEVREYE CİDDİ ZARARLARI VAR
Elektronik atıkların çöpe atılmasının büyük çevre zararlarına da yol açtığını kaydeden Öner, “Elektronik ürünlerin bozulması sonucu içeriğinde bulunan kurşun, kadmiyum, cıva gibi zehirli metaller açığa çıkarak çevre kirliliğine sebep olur. Doğaya karışan bu metaller, besin zinciri yoluyla insana ulaşarak insan sağlığını tehdit eder” açıklamasını yaptı.
Özellikle kullanım ömrünü tamamlayan büyük ve küçük ev aletlerinin belediyelerin yetkilendirdiği kuruluşlara veya lisanslı firmaların belirlemiş olduğu toplama noktalarına teslim edilmesi gerektiğini söyleyen Öner, “Çevre lisanslı işleme tesislerinde atık eşyalar sökme, kırma, parçalama, geri kazanım gibi bir dizi işlemden geçirilerek içeriğinde bulunan bakır, alüminyum, altın gibi değerli madenlerin yanı sıra plastik, metal gibi aksamları geri kazanılır. Ağır metaller ve zararlı gazlar bertaraf edilir” diye konuştu.
TÜRKİYE DÜNYA SIRALAMASINDA 17. SIRADA
Dünyada en fazla elektronik atık üreten ülkeler sıralamasında yıllık 7 milyon ton ile ABD’nin başı çektiğini anlatan Öner, arkasından 6 milyon ton ile Çin’in, 2,5 milyon ton atıkla Japonya’nın geldiğini belirtti. Türkiye’nin yıllık 700 bin ton elektronik atık ile dünya sıralamasında 17’nci sırada olduğunu kaydeden Öner, “Türkiye ekonomisi, 700 bin ton elektronik atık ile yıllık 1 milyar euroluk kayba uğruyor.
Türkiye’de elektronik atıkların yüzde 37’si elektrik süpürgesi, tost makinesi gibi küçük ev eşyaları, yüzde 20’si büyük ev eşyaları, yüzde 17’si ısıtıcılar, yüzde 15’i laptop, bilgisayar ve notebook’lardan, yüzde 9’u cep telefonları, yüzde 2’si aydınlatma ürünlerinden oluşuyor” dedi.
Türkiye’de elektronik atıkta geri dönüşüm oranının yüzde 10 seviyesinde olduğunu belirten Öner şunları söyledi:
"1 kilogram demir elde etmek için 200 kilogram kayanın işlenmesi gerekirken, sadece 2 kilogramlık elektronik atığın işlenmesi ile aynı miktar elde edilebiliyor. Yine, 1 kilogram altın elde etmek için 240 milyon kilogram madenin işlenmesi gerekirken, 100 bin kilogram elektronik atığın işlenmesi ile aynı miktar elde edilebiliyor. Elektronik atıkların ekonomiye kazandırılması bu sebeple çok önemli."
Kaynak:HABER MERKEZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.