Dr. Suphi Soğancı Konya Aydınlar Ocağında Anıldı

Dr. Suphi Soğancı Konya Aydınlar Ocağında Anıldı
Konya Aydınlar Ocağı spor, kültür ve siyaset adamı merhum Dr. Suphi Soğancı’nın birinci ölüm yıl dönümünde anma programı gerçekleştirdi

Konya Aydınlar Ocağı, geçen yıl yaşamını yitiren Konya’nın ilk Ortodonti Uzmanı, siyasetçi, spor ve külttür adamı Dr. Suphi Soğancı’yı anmak üzere Musalla Mezarlığındaki kabri başında ve İl Halk Kütüphanesinde program düzenledi. Programda oğulları Dr. Ertan Soğancı ve Emrah Soğancı babalarının hayatı ve hatıralarını anlattı, dualar edildi.

İl Halk Kütüphanesindeki toplantının açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Selçuklu Salı Sohbetlerini mevsim itibariyle her Salı günü İl Halk Kütüphanesinde icra ettiklerini ifade ederek, “Suphi bey çok sevdiğimiz bir dostumuzdu. Aynı dönemde güreş sporu yaptık. İlk zamanlar benden küçük olduğunu zannederdim ama büyükmüş.

Kardeşi Sami Bey ile uzun yıllar güreş yaptılar. 1973’de Denizli’deki müsabakalarda yolumuz kesişti ve ikimizde sıkletimizde birinci olduk. 1983’de Konya’ya döndükten sonra da zaman zaman görüşür sohbet ederdik. Aydınlar Ocağı’nda da konuşmacı olarak onunla programlar yaptık” şeklinde konuştu.

Daha sonra kürsüye gelen Dr. Ertan Soğancı, babası Suphi Soğancı’yı anmak üzere program düzenleyen Konya Aydınlar Ocağı Başkan ve yönetimine teşekkürlerini ileterek, “Bazı değerlerin farkına onu kaybettikten sonra varıyoruz. Ahmet Hamdi Tanpınar Beş Şehir adlı eserinde, “(Konya bozkırın tam çocuğudur) der. Babam da Konya’nın tam çocuğu, tam bir Konya aşığı idi” diye konuştu.

Havzan mahallesinde 1953 yılında, yumurta ikizi olarak dünyaya gelen babasına, Fecr Suresinden etkilenerek Suphi adı verildiğini anlatan Ertan Soğancı, “ Babamlar beş kardeş ve dördü yumurta ikizidir. İkizi amcam Sami Beyle birlikte güreş yapmışlar ve çocukluklarını doya doya yaşamışlar.

DDY’den emekli olan dedem Ahmet Hilmi Bey amcamla babamı güreştirir, onları keyifle seyredermiş. İki kardeş farklı okullarda okuyunca güreşteki rekabetleri okul maçlarına da yansımış. Çok zor olan Diş Hekimliği Fakültesinde okuduğu yıllarda babamın Güreş Milli Takımına seçilmesi büyük bir başarıdır.

1974’de Dünya Şampiyonasında Amerikalı güreşçiyi tuş etmesine rağmen hakem maçı devam ettirmiş ve babam yenilmiş. Sonra da Amerikalı şampiyon olmuş” ifadelerini kullandı.

Bilimsel olmayan, karadüzen güreş yaptıkları dönemde babasının alt sıklete inebilmek için yoğun antrenmanlar yaptığını anlatan Ertan Soğancı, “O dönemlerde vücuda ihtiyaç olduğu şekilde de beslenmediğinden, vefatına sebep olan hastalığına zemin hazırladığını düşünüyorum” dedi.

Babasının, eğitim hayatından sonra kısa bir süre Şeker Fabrikasında çalıştığını, bu sırada Erzurum’da oluşan imkânla eğitime devam edip Türkiye’nin nadir Ortodonti Uzmanlarından biri olduğunu kaydeden Soğancı, “1980’de babam Ege Ordu Milli Takımına antrenörlük yapmış. Askerlerin dişini çekmek yerine de tedavi uygulamış. Askerlik döneminde İzmir’de muayenehane de açmış” açıklamasını yaptı.

Konya’ya döndükten sonra evleri ile aynı yerde ilk muayenehanesini açan babasının, 1984’de Ferah İş hanında Konya’nın il Ortodonti olarak klinik açıp 37 sene hizmet ettiğini anlatan Soğancı, “O dönemde babam Güreş İl Temsilcisi oldu, Türk Güreş Vakfı Konya temsilciliği yaptı. Güreş federasyonunda Asbaşkanlık yaptı, FİLA toplantılarına katıldı. Türk sporuna hizmeti bunlarla da sınırlı kalmadı ve Veteran olarak kendi imkânlarıyla şampiyonalara katılıp dereceler aldı” dedi.

Babası Suphi Soğancı’nın sivil toplum, kültürel ve siyasi çalışmalarından da bahseden Ertan Soğancı, “Babam İmam Hatip mezunuydu ve TİMAV’ın da kurucu üyelerindendi. Bu alanda önemli faaliyetler yürüttü. 1996’de Meram Belediye Başkan adayı, sonra Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve Milletvekili adayı oldu.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e Konya’nın sorunları hakkında dosyalar verdi. Hatta Demirel, babam için, (Konulara bizim Bakanlardan daha hâkim) demiş. İmam Hatip mezunlarına kısıtlama uygulandığı dönemde Mehmet Keçeciler’in Konya ziyaretinde de babam, (İmam Hatipliler tehlikeli ve Polis olamıyorlarsa, siz İmam Hatip mezunu olarak devlet yönetiminde bulunmamalısınız, neden istifa etmiyorsunuz?) diye söylemişti ve o gün sabaha kadar telefonu susmamış, yüzlerce tebrik ve teşekkür telefonu almıştı” diyerek sözlerini tamamladı.

Daha sona konuşan Emrah Soğancı da, “Suphi Soğancı’nın evladı olarak; benim çocuğum olunca ben babamın bize nasıl bir miras bıraktığını daha iyi anladım. Babamın, (Ben babamdan ileri, oğlumdan geriyim) diye bir sözü vardı. Bu bizlere ağır sorumluluk yükleyen bir ifadeydi. Babamızı geçebilmek, onun bize verdiği bir kültür ve sorumluluktu” dedi.

Babasının ileri görüşlü bir insan olduğunu söyleyen Emrah Soğancı, “Sporda genetik yatkınlık haritası çıkarılması gerektiğini babam yıllar önce Bakanlara sunmuştu ve bu günlerde üzerinde çalışıyor. Babam, işçi bulma kurumu ve yardım derneği gibi çalışan da bir insandı. Benim idolüm babamdı, ben de Diş hekimi olmak istedim ama ağabeyim olunca ben Endüstri Mühendisliğini tercih ettim. Dış Ticaret Müsteşarlığında görev yaptım ve haalen Ticaret Bakanlığında görevdeyim. Bugün babamı birinci vefat yılında dostlarıyla birlikte anıyor olmamız, onun hizmetlerinin takdir edildiğini gösteriyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Daha sonra güreş antrenörleri Halil Karaçor, Mustafa Erdemir, eğitimci Seyit Emiroğlu, Faruk Demet ve Diş Hekimi Derviş Ali Candan merhum Suphi Soğancı ile hatıralarını anlattı. Program sonunda merhum Suphi Soağncı’nın eşi Güngör Soğancı, Eğitimci Seyit Emiroğlu ve Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü günün konuşmacıları Ertan-Emrah Soğancı kardeşlere kitap takdim etti.

Kaynak:HABER MERKEZİ