Dünyanın en tuhaf gelenek ve ritüelleri
Gelenek ve ritüeller, ülkelerin tarihi geçmişini ve yaşanmışlıklarını günümüze taşıyor. Dünyanın dört bir yanından insanlar, farklı gelenek ve ritüelleriyle dikkat çekiyor.
Her bir ülkeye özgü olan ve uzun yıllar devam ettirilen gelenekler, bir süre sonra adeta bir ritüel halini geliyor ve ülkelerin kültürlerini tanımak için eşsiz bir fırsat sunuyor. Ülkelerin adeta ruhunu yansıtan ritüellerini sizler için derledik. İşte tuhaf, bir o kadar da ilginç ritüeller…
Hindistan – Holi Festivali
Holi, baharın gelişini kutlamak için düzenlenen ve "renklerin festivali" olarak bilinen bir etkinlik. İnsanlar sokaklarda birbirlerine renkli tozlar atarak eğlenir. Festival, aynı zamanda kötü enerjilerden arınma ve yeni başlangıçlar için bir fırsat olarak görülür.
Japonya – Setsubun Gelenekleri
Japonya’da baharın başlangıcı olarak kabul edilen Setsubun günü, kötü ruhları uzaklaştırmak için düzenlenen geleneksel bir ritüeldir. İnsanlar kavrulmuş soya fasulyelerini kapılarının önüne atarak kötü ruhları kovduklarına inanır. Ayrıca, iyi şans getirmesi için belirli sayıda fasulye yemek de yaygın bir uygulama.
Meksika – Ölüler Günü (Día de los Muertos)
Meksika’da her yıl 1-2 Kasım tarihlerinde kutlanan Ölüler Günü, ölmüş aile üyelerinin ruhlarını anmak için yapılan bir gelenek. İnsanlar, sevdiklerinin mezarlarını ziyaret eder, onlara özel sunaklar hazırlar ve şenlikler düzenler. Renkli kafatası motifleri ve özel şekerlemeler bu önemli günün sembollerinden.
İspanya – Domates Festivali (La Tomatina)
Her yıl ağustos ayında İspanya’nın Buñol kasabasında gerçekleştirilen La Tomatina festivali, dünyanın en büyük yiyecek savaşlarından biri. Binlerce insan, tonlarca domatesle birbirine saldırarak eğlenir. Festival, dostluk ve eğlenceyi teşvik eden bir gelenek haline gelmiştir.
Endonezya – Toraja Cenaze Törenleri
Endonezya’nın Toraja halkı, ölülerini hemen gömmek yerine, onları yıllarca evlerinde saklayarak cenaze törenleri için hazırlık yapar. Ölen kişinin bedeni özel otlarla korunur ve aile bireyleri onunla yaşamaya devam eder. Büyük bir cenaze töreni düzenlendiğinde, ölü gömülmeden önce geleneksel danslar ve ritüeller gerçekleştirilir.
İskoçya – İlk Ayak Basan (First-Footing) Geleneği
İskoçya’da yeni yılın ilk günü, "first-footing" adı verilen bir gelenekle kutlanır. Bir kişinin, yılın ilk dakikalarında bir arkadaşının veya akrabasının evine girerek ona şans getireceğine inanılır. Bu kişi genellikle koyu saçlı biri olmalıdır ve yanında ekmek, viski veya kömür gibi hediyeler getirmesi beklenir.
Güney Kore – Bebeklerin İlk Doğum Günü (Doljanchi)
Güney Kore’de bebeklerin ilk doğum günü, özel bir ritüelle kutlanır. "Doljanchi" adı verilen bu törende, bebek önüne çeşitli nesneler konur ve seçtiği nesne, onun gelecekteki mesleğini veya hayat yolunu belirleyeceğine inanılır. Aileler, bugünü büyük bir kutlamayla geçirir.
Brezilya – Rio Karnavalı
Brezilya’nın en büyük kültürel etkinliği olan Rio Karnavalı, dans, müzik ve renkli kostümleriyle dünyaca ünlüdür. Samba okulları aylarca süren hazırlıkların ardından devasa geçit törenlerine katılır. Bu festival, eğlence ve coşkuyla kutlanan en önemli geleneklerden biri.
Çin – Ay Festivali
Çin’de her yıl sonbaharda düzenlenen Ay Festivali, ailelerin bir araya gelerek ayın dolunay halinde olduğu geceyi kutladığı önemli bir gelenek. İnsanlar ay çörekleri yiyerek, dilekler dileyerek ve fenerler uçurarak kutlamalara katılır.
Endonezya - Yeni Evlilere Banyo Yasağı
Borneo adasındaki Tidong kabilesinin en katı geleneği olan banyo ve tuvalet yasağı ritüelinde çiftler 3 gün 3 gece banyoyu ve tuvaleti kullanamıyorlar. Kabile bu ritüelin kendilerine iyi şans getireceğine ve evliliklerinin uzun, mutlu ve bereketli sonuçlanacağına inanıyor. Evlenecek çiftler bu süreç boyunca çok yakından izleniyor. Evlilik sırasında ise çiftler kalın bir perdeyle ayrılacak şekilde yan yana oturtuluyor. Damadın geline güzel aşk şarkıları söylemesinin ardından perde açılıyor. Bu katı ve tuhaf ritüel yıllardır kabile içerisinde devam ediyor.
Tayland - Phuket Vejetaryen Festivali
Bu festival sebzelerle alakalı değil. Dünyadaki en ilginç gelenekler arasında sayılan Vejetaryen Festivali aynı zamanda ‘Dokuz İmparator Tanrılar Festivali’ olarak da biliniyor. Her yılın Eylül ya da Ekim ayında kutlanan bu festival boyunca insanlar 9 gün et tüketiminden kaçınıyorlar. Çin toplumu, etten uzak kalmanın sağlık ve huzur elde etmelerine yardımcı olacağına olan inancı kutluyor. Tuhaf ve mazoşistik kutlamalara da yer veren ritüelde insanlar yanaklarını delip hançer gibi keskin nesneleri yüzlerine ve vücutlarının farklı yerlerine batırıyorlar. Çoğu kişi topluma iyi şans getirmek için ve kötü ruhları uzak tutmak adına vücutlarına çok sayıda piercing yaptırıyor.
Endonezya - Parmak Kesme Ritüeli
Yas tutmanın en tuhaf halini Endonezya’da yaşayan Daniler yapıyor. Yas tutarken ağlamak, bir danışmanla görüşmek yerine Daniler, eşi veya çocuğu gibi sevdikleri kişiler öldüğünde yas tutmak için bir parmağını kesiyorlar. Yas göstergesi olarak yapılan parmak kesme ritüeli geçen yıllarda yasaklandı ancak hala bazı kabile üyeleri devam ettirmekte. Özellikle kadınların uyguladığı bu ritüelde parmak telle sıkıca sarılır ve kan akışının azalması sağlanır. Uyuşan parmak kesildiğinde parmak parçası yakılır ve külleri evde tutulur.
Brezilya - Zehirli Karınca Ayini
Brezilya Amazon yağmur ormanlarında gerçekleşen zehirli karınca ayininde erkekler, içlerinde zehirli karıncaların olduğu eldivenleri giyip 20 dakika durmak zorundalar. Yüzlerinde hiçbir acı ifadesi olmaması istenen erkekliğe adım atan gençler, karıncalar tarafından ısırılabilir. Bu karıncaların ısırığı, böcek dünyasında bilinen en acı verici ısırıklarından bir tanesi. Acı verici olsa da bu ritüeli gerçekleştirmeyenler yetişkin bir erkek olarak kabul edilmediğinden mecburen her genç bu ritüeli gerçekleştiriyor.
Endonezya - İnsan Dişi Törpüleme
Dış güzelliğin ruhu mutlu etmesi Mentawai Adası sakinleri tarafından çok önemsenen bir ritüel. Güzellik için Bali’deki insanlar Hindu rahiplere dişlerini törpületiyorlar. Hem erkek hem kadınların yapması gereken bu ritüel, çocukluktan yetişkinliğe geçiş için bir tören sayılıyor ve kimi zaman düğün sırasında da gerçekleştiriliyor. İnsanları hayvansal özelliklerinden arındırmak için özellikle köpek dişlerinin törpülendiği törenin tarihi M.Ö. 5.yüzyıla kadar uzanıyor.
Madagaskar - Ölülerle Dans
0Afrika’nın güneyindeki ada ülkesi Madagaskar’ın her yerinde oldukça tuhaf bir ritüel gerçekleştiriliyor. Dünyada ‘Ölüler Günü’ olarak bilinen etkinlikte insanlar, ölen aile büyüklerinin cenazelerini mezardan çıkarıyor ve onlara yeni elbiseler giydirip geçit töreni düzenliyorlar. Dans da edilen tören her yedi yılda bir tekrarlanıyor. Etkinliğin sonunda dans sonrası tekrardan gömme işlemi gerçekleştiriliyor. Böylece halk, ölüleri onurlandırdıklarına ve onlar tarafından kutsandıklarına inanıyorlar.
Amerika - Totem Direkleri
Kızılderili sanatının en ünlü sembollerinden biri olan totem direkleri, Kanada’nın Yukon ve Britanya Kolumbiyası bölgelerinin yanı sıra ABD’nin Alaska ve Washington eyaletlerinde de bulunuyorlar. Bazı şehirlerdeki parkları da süsleyen totemler, ancak deniz kenarındaki gerçek evlerinde, uzun sedir ve köknar ağaçlarının ortasında gerçek anlamlarını ifade ederler. Totem direkleri, 1876’da Kanada’da yürürlüğe giren Kızılderili Yasası’yla 60 yıldan uzun süre boyunca yasaklı kaldı. 1884’te ABD Kızılderili Suçları Yasası kapsamında da yasaklandılar.
Ancak günümüzde totem direkleri yine yasal hale geldi, hatta en uzun direkler 1960 ve 1970’lerde oyuldu. Totem direkleri çoğunlukla efsaneleri veya kabilenin geleneklerini anlatır. Direk sahipleri, hak ve ayrıcalık iddialarını halka açık etmek ve kabul ettirmek için bir totem direğinde atalarını sergilerlerdi. Simgeler veya totemler aileden aileye değişiklik gösterirken, özel mülk olarak geçer ve korunurlardı. Bir güç göstergesiydi. Üzerlerindeki simgeler ise efsaneleri, olayları ve çevrede yaşayan hayvanları betimler. Genellikle kartal, kuzgun, kurbağa, kurt gibi hayvanlar kullanılır. Bir anıt, bir ifade şekli olarak kullanılan direklerin yapımı ve dikilme aşaması ise epey uzun sürmektedir.
Almanya - Polterabend
Her ne kadar Türkçeye “bekarlığa veda” gibi çevrilse de, bu ilginç geleneğin bildiğimiz bekarlığa veda partilerinden hayli farklı olduğu bir gerçek. Geleneğe göre evlenmeye karar veren çiftin yakınları düğünden önce toplanıp yemek yedikten sonra tüm tabakları kırıyor ve çiftten bunları toplaması isteniyor. Bu ilginç geleneğin amacı, müstakbel evlilere el ele vererek tüm zorlukların üstesinden gelebileceklerini anlatmak.
Japonya - Seppuku
Harakiri olarak da bilinen bu adet, kaybetmeyi kabul etmeyen Japonların yenilgiyi yaşamaktansa ölümü tercih etmeleri anlamına gelir. Kişinin yenilmemek uğruna onurunu korumak için kendisini öldürmesidir ve ülkede bugün de yaygındır.
Çin - Ağlayan gelinler
Çin’de gelinlerin düğünden önceki bir ay boyunca ağlaması yaygın bir gelenek ve aynı zamanda düğün hazırlıklarının da bir parçası. Bunun gelinin kendi ailesinin evine bağlılık ifade ettiği düşünülüyor.
Danimarka - Tarçın dökme
Danimarka’da 25’inci yaşına bekar giren gençlerin üzerine tarçın dökülür. Eğer erkek ya da kadın genç birey 30’uncu yaş gününü kutluyor ve hala bekarsa, bu sefer de biber dökülür.
Meksika - Pastaya kafa itme
Meksika’da doğum günü olan kişi pastanın üzerindeki mumları üfledikten sonra ilk lokmayı almak için eğildiğinde, kafası etraftakilerden biri tarafından hızlıca pastaya itilir. Eğlenme amaçlı olan bu hareket, bir gelenek olduğu için herkes kaderine razı olur.
Hindistan - Bebek atma
Yeni doğan bebeklerin yüksek bir tapınağın tepesinden aşağıda insanlar tarafından gerilmiş halde bulunan büyük bir kumaşın üstüne atılması, Hindistan’da tam 500 yıldır devam eden bir gelenek. Her yıl Aralık ayının ilk haftasında gerçekleştirilen bu ritüelin bebeklere sağlık, refah ve şans getirdiğine inanılıyor.
Endonezya - Diş doldurma
Bali’de evlenmek isteyen bireyler tarafından uygulanan bir diş doldurma geleneği mevcut. Hem kadınlar hem de erkekler düğünden önce iki adet diş dolgusu yaptırarak öfke, açgözlülük, kıskançlık, haset gibi kötü hisleri kendilerinden uzak tuttuklarına inanıyorlar.
Çekya - Bira havuzları
Çekler, genel olarak biranın vücuda iyi geldiğini ve ruhsal anlamda da sağlıklı olduğunu düşünüyorlar. Bu yüzden ülkede ‘bira havuzları’ var ve bu havuzlarda duş almak ya da eğlenmek, Çekyalılar arasında bir gelenek halini almış durumda.
Güney Kore - Kırmızı mürekkep çekincesi
Ülkenin tarihi ve geleneklerinde kırmızı mürekkep her daim ölülerin ismini yazmak için kullanılmış. Bu yüzden günümüzde de birinin ismini kırmızıyla yazmak bir tabu durumunda.
Kimi garip, kimi ise son derece tehlikeli olan bu ritüeller çok eski zamanlardan günümüze kadar gelmeyi başarıyor. Çoğunluğu halen ilkel kalmayı seçen topraklarda ve kabilelerde gerçekleşen bu ritüeller, belgesellere konu olmaya ve dünyanın birçok yerinden turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Kaynak:HABER MERKEZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.