Eğitim İş Konya’dan haykırdı: Yeni müfredatı kabul etmiyoruz

Eğitim İş Konya’dan haykırdı: Yeni müfredatı kabul etmiyoruz
Eğitim İş Sendikası Konya Şubesi, 2023-2024 eğitim öğretim yılının son gününde Milli Eğitim Müdürlüğü önünden, öğretmenlik mesleğini yok sayan Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağı ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli isimli müfredat taslağını kabul etmediklerini açıkladı

Eğitim İş Konya Şubesi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli isimli müfredat taslağı ve daha önce Anayasa Mahkemesi’nden dönen Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağına tepki gösterdi. Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen eğitimciler, “Yeni müfredatı kabul etmiyoruz” dedi.

Eğitim İş Konya Şube Sekreteri Selçuk Akdeniz, yönetim kurulu üyeleri, sendika üyesi öğretmenler ve ADD Konya Şubesi yönetim kurulu üyeleri ile birlikte 2023-2024 eğitim öğretim yılının son gününde eğitimdeki sorunları dile getirmek üzere basın açıklaması yaptı. İktidarın, eğitimde yaptığı hataları dile getiren Akdeniz, çıkarılan kanunlar ve müfredatlarla öğretmenlik mesleğinin adeta yok sayıldığını vurguladı.

Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) taslağı ile eğitim sisteminin parçalanmaya çalışıldığını dile getiren Akdeniz, “Eğitim sistemimizi yıllardır sistematik olarak gericileştiren, piyasacılaştıran, niteliksizleştiren iktidar, yakın zamanda millîsini yok ettiği milli eğitim sistemimizde bu kez eğitimi de parçalamaya başlamıştır.

Bunu da arka arkaya ortaya koyduğu iki taslakla, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli isimli müfredat taslağı ve daha önce Anayasa Mahkemesi’nden dönen Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağı ile yapmaya çalışmaktadır. Bu taslaklar, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşma, Atatürk ve Cumhuriyeti yok sayma, öğretmenin diplomasını geçersiz kılma ve öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırma gibi tehlikeli adımları temsil ediyor.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli başlığı altında dayatılmaya çalışılan program, Bakan Tekin’in de itiraf ettiği üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayalini gerçekleştirmek için hazırlanmıştır. Ancak ‘Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister’ diyen Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nde hem de 100. kuruluş yılında Milli Eğitim programı olarak kabul edilemez. Kabul etmiyoruz!

Sayın Tekin’e buradan sesleniyorum, Milli Eğitim Bakanlığı, bir parti başkanının seçimlerde taahhüt ettiği ideallerini gerçekleştirme yeri değil! Oturduğunuz o koltuk Cumhuriyet’le hesaplaşma yeri değil! İçinde Atatürk’ün, Cumhuriyet’in, yurttaşlığın olmadığı, bilimdışı, çağdışı müfredatı; öğretmeni yok sayan, diplomasını geçersiz kılan meslek kanunu kabul etmiyoruz! Bu müfredat, bizlerin ve ilerici kamuoyunun itirazlarına rağmen eğitimin belkemiğine yerleştirilmiştir.

Dini derslerin artış gösterdiği, bilimsel derslerin geriletildiği, ülke tarihinin çarpıtılarak anlatıldığı, konu ve anlam sıralaması bile yanlış şekilde yapılan bu müfredat, bilimsellikten daha da uzak bir eğitimin başlangıç düğmesi olmuştur. İktidarın sorgulamayan nesiller yaratma gayreti bu müfredatta vücut bulmuştur” dedi.

“YENİ MÜFREDAT BİLİMSELLİKTEN UZAKTIR”
Laiklik’in eğitim sistemimizin temel taşı olduğunun altını çizen Akdeniz, şunları ifade etti: “Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerinden biri olan laiklik, eğitim sistemimizin de temel taşıdır. Eğitimimiz, Atatürk ilke ve devrimleri çerçevesinde her türlü dogmadan ve ideolojiden uzak, bilimsel gerçeklere dayalı olmalıdır.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli isimli taslak ise laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşarak, belli bir ideolojinin dayatılmasına zemin hazırlamaktadır. Bu taslak, eğitim sistemimizi geriletecek bir adımdır. Öğrencilerimizi ezberci ve dogmatik bir eğitim sistemine mahkum edecek ve onları 21. yüzyılın bilgi ve becerilerine sahip bireyler olmaktan alıkoyacak bir adımdır.

Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağı ise adeta öğretmenlik mesleğini yok sayıyor, öğretmenin diplomasını geçersiz kılıyor. ÖMK yani Öğretmene mobbing kanunu Öğretmenin adı var, fikri yok, değeri yok! Diploması geçersiz kılınmak istenen tek meslek öğretmenlik! Üniversite mezuniyeti, uzmanlık belgesi olan diploması artık yok hükmünde Öğretmenleri, unvanlarla kategorize etmeye, eğitim barışını bozmaya devam. Sınav yok ama Milli Eğitim Akademisi var! Muğlak ifadelerle idareye disiplin hükümleri üzerinden yetkiler var! Özel okul öğretmenlerinin talepleri yok.

İktidar kendisini devletin sahibi yerine koyuyor. Devlete alınacak memura, görevde kalmasına, yükselmesine ben karar veririm diyor. Bu girişim AKP’nin kendi memurunu seçme yöntemidir! Anayasayı yok saymadır! Kamuda personel alımında, Anayasaya aykırı köklü bir değişikliktir! Yakın zamanda tüm bakanlıklarda bu uygulamalara başlamak niyetinde oldukları nettir. Tekrar vurguluyoruz, siyasi iktidarlar devletin sahibi değildir!

Atatürk'ün kurduğu ve Cumhuriyetin temel taşı olan laik ve bilimsel eğitim sistemi, bu taslaklar ile yok edilmek isteniyor. Öğretmenlik mesleği ise itibarsızlaştırılarak, eğitimdeki nitelik düşürülmeye çalışılıyor. Bu taslaklar, sadece eğitimi değil, tüm toplumu olumsuz etkileyecek ve Türkiye'nin geleceğini tehlikeye atacak adımlardır. Bu taslaklara karşı sessiz kalmamalıyız.

Laiklik ve bilimsel eğitimden taviz vermeden, Atatürk ve Cumhuriyeti savunarak, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını korumak için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Eğitimde laiklik, bilimsellik ve öğretmenlik onuru için hep birlikte mücadeleye ve Atatürk'ün izinden yürümeye, Cumhuriyet değerlerini korumaya devam edelim.”

Kaynak:HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.