Ekici'den, asgari ücret ve emekliler için iktidara sert tepki
Gelecek Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, TBMM’de vatandaşların taleplerine duyarsız kalmayarak, asgari ücretliler ve emeklilerin düşük maaşlarını gündeme taşıdı.
“ASGARİ ÜCRETLİ VE EMEKLİNİN HAKKI GASP EDİLDİ”
Hasan Ekici, konuşmasına Türkiye'deki gelir eşitsizliğinin ne denli derinleştiğini vurgulayarak başladı ve şunları ifade etti:
“Türkiye’de 16 milyon kişi toplam servetin yüzde 81’ine sahip. Bu servetlerin yüzde 77’si gayrimenkulde, yaklaşık yüzde 13’ü döviz yatırımlarında, geri kalan yüzde 10’luk dilim de mevduatta.
Kur Korumalı Mevduat ile yapılan servet transferlerini de bir kenara yazın lütfen. Bu, Türkiye’nin bir yüzü. Madalyonun diğer yüzünde milyonlarca işçinin 28,5 puanlık zammı gasp edildi. Memur emeklileri ve memurların zam oranı yüzde 11,5 ile resmi enflasyonun 4,2 puan altında kaldı”
TÜİK RAKAMLARI ENAG’IN YARISI SEVİYESİNDE
“Zaten TÜİK verileri tam bir muamma” diyerek TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına tepki gösteren Ekici, “TÜİK hesaplamaları İstanbul Ticaret Odası verilerinin 11 puan altında ve ENAG verilerinin neredeyse yarısı seviyesinde. Aralık ayı enflasyon oranının 1,03 olarak nasıl hesaplandığı da muamma!
Belli ki profesyonel bürokratlarımız 12 aylık sürede 4 kere revize edilen enflasyon hedefi tutsun diye epey uğraşmışlar. Lakin hala ’vatandaş hedeflerimize inanmıyor’ diye vatandaşa kızıyorlar. Pazarın, çarşının kapanma saatini bekleyen. Acaba ev sahibi bu yıl yüzde kaç zam yapacak diye titreyen.
Çocuğumun artan eğitim masraflarını nasıl karşılayacağım diye kâbuslar gören vatandaş ise ‘halkımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz’ avuntularına ram olmaya davet ediliyor” dedi.
“EMEKLİLER YILI 1 NİSAN ŞAKASI MIYDI?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2024 yılını emekli yılı ilan ettiğini ancak emeklilerin perişan edildiğine vurgu yapan Hasan Ekici, “Geçen yılın hangi sebeple “emekliler yılı” ilan edildiğini de kendi kendine soruyor! Evet arkadaşlar, var mı bu soruya bir cevabımız. Sahi, geçen yıl neden “emekliler yılı” ilan edilmişti? 1 Nisan şakası mıydı? Yıl bittiğinde emeklilerimiz bir ‘ohhh’ çeksin diye miydi? Yıl bitti, emekliler de, emekçiler de gelecek yılın müjdelerinden korkar hale geldi” şeklinde konuştu.
EMEKLİ VE ASGARİ ÜCRET RAKAMLARINA TEPKİ
2025 yılı asgari ücret ve emekli maaşları konusunu ele alarak iktidara eleştirilerde bulunan Ekici, şunları söyledi:
“Bugün, iktidar en düşük emekli maaş alanlara bir müjde(!)daha verdi ve en düşük emekli maaşını 14.469 TL. olarak açıkladı. Haydi 22.000 TL olan asgari ücreti geçtik, 21.000 TL olan açlık sınırını da geçtik en düşük emekli maaşını 15.000 TL’ye de mi düzleyemediniz? Anlaşılan emeklilerimize 531 TL daha veremeyecek durumdasınız. Haklısınız tabi! Şimdi emeklilerimize 531 TL. fazla verirseniz, enflasyon patlar, sonra ne yaparız. Her yeni gün bir yenisine rahmet okutur vaziyete geldi.”
ERDOĞAN’IN FAİZ-ENFLASYON TEZİNE TEPKİ GÖSTERDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon sonuç” görüşünü yeniden gündeme getirmesini eleştiren Ekici, bu yaklaşımın ülke ekonomisine olan olumsuz etkilerini vurguladı.
Ekici, “Vatandaş, yeniden muhatap olduğu ‘Faiz inecek ki enflasyon da insin’ sözleri karşısında ‘Eyvah! Yine mi? Yeniden mi?’ diye kendine sormaya başladı. Zira; 300 bin liralık evin 3 milyona çıkması bu anlayış yüzünden olmuştu. Milletin evinin kirasını, faturasını ödeyemez hale gelmesinin sebebi bu ‘nas var’ anlayışıydı. Sadece ‘nas var’ zikri çekilmiyordu o dönemlerde. Bir de eleştirenlere “mandacı, hain” deniyordu hatırlarsanız!” ifadelerini kullandı.
DAVUTOĞLU DÖNEMİNİ HATIRLATIP HESAP SORDU
Gelecek Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlık dönemindeki ekonomik verileri hatırlatarak, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:
“2016’da,sn Davutoğlu döneminde 50 milyar olan borç faizleri, bu dönem 1 trilyon 950 milyara ulaştı. Dile kolay, 8 yılda neredeyse 39 kat artış. Enflasyon, kur deseniz katbekat arttı.
Ne zaman ‘Gelin, buradaki yanlışları konuşalım, araştıralım, soruşturalım, şu, şu önerileri hayata geçirelim’ desek; sahada büyüyen yangına rağmen; popülist bir söylem ve demogojiyle muhatap oluyoruz. Asıl meselemiz; devletin borcunu bir yılda yüzde 37 artırıp 9 trilyon TL’ye çıkarmak değil miydi?
‘Nas var’ deyip 1 trilyon 950 milyarlık faiz borcu ne ara yapıldı? Neden yapıldı? Bu borcun anaparası hangi hayırlı işlere harcandı? Vatandaş bu hayrın karşılığını neden hala göremiyor?”
Kaynak:HABER MERKEZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.