Ekonomik bozulma zirve yaptı
Sarayönü Esnaf Odası Başkanı Hasan Koçaş, ilçe ekonomisindeki çöküşün her geçen büyüdüğünü söyledi. Esnaflar bir kenara, yolda gezen vatandaşın bile borçlarla mücadele ettiğini kaydeden Koçaş, " Vatandaşın % 90’ının krediye, kredi kartına, bankaya, şahsa, devlete borçlu. Sadece zaruri ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan vatandaşın alım gücü çok düşük. Esnaflarımızın en büyük sıkıntısı veresiye. Borcuna sadık olmayan insan sayısı günden güne artıyor. Alacaklarını toplayamayan esnaflar ödemelerini yapamıyor. Mağdur olan çok esnaf var. Bu durum esnafları batma noktasına kadar götürüyor." dedi.
Sarayönü Esnaf Odası Başkanı Hasan Koçaş, ilçe ekonomisindeki bozulmanın hat safhaya ulaştığını dile getirdi. Günümüzde borçsuz insan bulmanın zorluğuna değinen Koçaş, borcuna sadık olmayan insan sayısındaki artışın esnafları batmaya sürüklediğini söyledi.
Vatandaşın % 90’ının krediye, kredi kartına, bankaya, şahsa, devlete borçlu olduğunu ifade eden Koçaş, “Vatandaş borç batağına girmiş durumda. Milletin kredi kartlarına takla attırmaktan başka işi kalmamış. Vatandaşın parası bankada kalınca alışveriş ve sıcak para döngüsü sağlanamıyor. Sadece zaruri ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan vatandaşın alım gücü çok düşük olunca ilçe esnafı da bu durumdan kötü yönde etkileniyor. İş yapamayan esnaf borcunu ödeyemiyor. A’dan Z’ye herkes borçlu.” dedi.
Bazı dönemlerde suni de olsa bir hareketlilik yaşandığını kaydeden Koçaş, “İlçemizde bazı dönemlerde ve bayramlarda kısa bir hareketlilik var ama bunun da esnafın cebine faydası yok. Esnaflarımızın en büyük sıkıntısı veresiye. Borcuna sadık olmayan insan sayısı günden güne artıyor. Alacaklarını toplayamayan esnaflar ödemelerini yapamıyor. Mağdur olan çok esnaf var. Bu durum esnafları batma noktasına kadar götürüyor.” şeklinde konuştu.
Durumu biraz düzgün olan insanların ilk fırsatta ilçeyi terk ettiğini ifade eden Koçaş şöyle konuştu: “Sarayönü’nden herkes kaçmaya çalışıyor. Kimi çocuğunu okutmaya, kimi iş bulamadığı için çalışmaya, kimi de vakit geçiremediği için evini alıp gidiyor. Herkesin bir bahanesi var. Vatandaşın gitmesi için bahanesi çok. İhtiyacını pazardan tedarik eden köylü bile elini ayağını çekti. Odalar, kooperatifler bile durma noktasında. Sarayönü durmadan kan kaybediyor. Öğleye kadar sokaklarda kimseyi göremiyorsun. Yaprak kıpırdamıyor, toz kalkmıyor. Çarşıda araba çok insan yok. Bu arabaların sahipleri kim, nerede bilen yok.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.