“En büyük sorun istişaresizlik”
Esnaf köşesinin bu haftaki konuğu, bilgisayar sektöründe faaliyet gösteren aynı zamanda Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığını yürüten Hasan Koçaş. Bir merak sonucunda başlayan bilgisayar işinin zamanla mesleğe dönüştüğünü kaydeden Koçaş, kamu işinden vazgeçip esnaflığı ve ticareti tercih ettiğini söyledi. Sarayönü’ndeki en büyük sıkıntısının ilçede söz hakkı bulunan siyasetçilerin istişareye kapalılığı olduğunu kaydeden Koçaş, yaptım oldu anlayışının kimseye bir fayda sağlamayacağını dile getirdi. İşte Hasan Koçaş’ın hayatı görüş ve düşünceleri:
Bilgisayar işine merakla başladım
1978 yılında Sarayönü’nün Büyükzengi köyünde dünyaya geldim. İlkokulu Büyükzengi’de okudum. Ortaokul ve liseyi Sarayönü lisesinde okudum. 1990 yılına kadar Büyükzengi’de oturduk. 90 yılında babam çocuklarım okusun diye Sarayönü’ne taşındı. Liseyi bitirdikten sonra sürücü kursunda çalışmaya başladım. İki yıl çalıştıktan sonra askere gittim. İstanbul’da askerliğimi tamamlayıp geldikten sonra Teiaş’a işçi olarak girdim. Trafo merkezlerinin bakımından sorumlu olarak çalıştık. 2003 yılında bir merak ile bilgisayar işleri yapmaya başladım. Sonra bu yavaş yavaş işe dönüşmeye başladı. Daha sonra profesyonel kurslara gittim. Bilgisayar eğitimleri aldım. İletişim eğitimleri aldım.
Yaygınlaşma dönemine denk geldik
2007 yılında da bilgisayar dükkanımı açtım. İlk dükkanım şoförler odasının yanındaydı. Ben dükkanı açtığım dönemlerde bilgisayar daha yeni yeni yaygınlaşıyordu. O dönem bana en büyük desteği dönemin kaymakamı şimdiki Van Valisi Mehmet Emin Bilmez sağladı. Onun sayesinde işlerimi geliştirdim. Allah ondan razı olsun. O dönemlerde henüz evlerde falan çok bilgisayar yoktu. Toplama bilgisayar modası vardı. Benim dükkanı açtığım dönem tam yaygınlaşma dönemine denk geldi. Buda bizim büyümemizde önemli bir katkı sağladı. Bir günde 18 bilgisayar sattığımı bilirim. O dönemde bilgisayar yaygın olarak internet kafelerde, kurumlarda ve bazı okullarda vardı.
Teiaş’ı bırakıp esnaflığa odaklandım
Dükkanı açtığımda beklemediğim bir müşteri talebiyle karşılaştım. Kısa sürede o kadar fazla müşteri toplayabileceğimi düşünmüyordum. Bilgisayar işi büyüdükçe Teiaş ile birlikte gitmemeye başladı. Bir tercih yapmam gerekti. 2013 yılında Teiaş’ı bırakıp esnaflığı ve ticareti tercih ettim. Tamamen bilgisayar işine yoğunlaştım. Bu arada 2014 yılında yapılan Esnaf Odası seçimlerine aday oldum. Esnaf arkadaşlarımdan aday olmam yönünde bir talep geldi bende kabul edip adaylığımı açıkladım. Allah razı olsun esnaflarımız destekledi, o yıl esnaf odası başkanlığına seçildik. 2018 yılında esnaf odası başkanlığına bir kez daha seçilerek ikinci dönemimize başladık.
İletişim ve samimiyet çok önemli
Esnaflıkta en önemli faktör iyi bir iletişim ve samimiyet. Ben, her zaman işyerime 7 yaşındaki çocukta gelse 70 yaşındaki amcada gelse ayağa kalkarım. Dürüstlüğe bu zamana kadar çok dikkat ettim. Bir kere kendine yapılmasını istemediğin şeyi esnaf olarak başkasına yapmayacaksın. Çok şükür hiç kimse çıkıp Hasan bana borcunu ödemedi, sözünü yerine getirmedi diyemez. Ben bir müşterimle iş yaptığımda çok sıkıntılı birisi değilse mutlaka ahbap olmuşumdur. Çünkü ben müşterilerime müşteri gibi değil arkadaşlarım olarak yaklaşıyorum. Özellikle köylerde işini yaptığım insanlarla dost oluyoruz. Esnaf demek tatlı dil, güler yüz demektir.
İnternet alışverişi yaygınlaştı
Ekonomik sıkıntılar yıldan yıla büyüyor. İlçemize gelen kargo araçlarını takip ediyorum ve insanların artık çocuk bezine varıncaya kadar internetten alışveriş yaptığını görüyorum. Gıda da dahil birçok üründe artık internet alışverişi tercih ediliyor. Buda esnafları gerçekten olumsuz etkiliyor. Eskiden insanlarımız alışverişini yapmak için Konya’ya gidiyor diye dert yanıyorduk ama insanlarımız artık Konya’ya bile gitmeden oturduğu yerde bilgisayarın başında her şeyi alabiliyor. Ve işyerlerinin internet satış fiyatlarıyla rekabet etmesi mümkün değil. İnternet satışında maliyetler çok düşük bu da fiyatlara indirim olarak yansıyor. İnternet alışverişine bir düzenleme getirilmezse yakında ne market ne mağaza kalacak.
Ulusal marketler zarar veriyor
İnternet alışverişlerinin yanında yerel esnafa en büyük darbelerden birini de ulusal marketler vuruyor. İlçemize hiçbir katkısı, yatırımı olmayan ulusal marketler, ilçemizden sıcak parayı çektiği gibi yerel esnafı da bitiriyor. Tek faydaları çalıştırdıkları elemanlar. Biz Sarayönü’ndeki bütün bakkalları marketleri de birleştirsek ulusal marketlerle rekabet edemezler. Çünkü buradaki esnaf 5 tane mal alıyorsa onlar 5 milyon tane alıyor. Kısacası ulusal marketler bir taraftan, internet mağazaları bir taraftan esnaflığı bitirme noktasına getirdi.
Ben yaptım odlu anlayışı var
İlçemizin en önemli sıkıntılarından bir tanesi belki de en önemlisi ilçemizde söz hakkı bulunan siyasetçilerin istişareye kapalı olması. Ben yaptım oldu anlayışı ile hiçbir yere varılamaz. Koskoca ilçe birkaç kişiyle yönetilemez. Halkın sözüne kulak verilmiyor. Kurum ve kuruluş temsilcilerinin sözlerine kulak verilmiyor. Özellikle son dönemde insanlarımız bilinçsizce borçlandırıldı. Söz sahibi arkadaşlar gerektiği gibi insanlara yön veremedi. Şimdi de insanlarımız borçlu olunca yerinden kıpırdayamaz hale geldi. İstişareyle çözülemeyecek hiçbir problem yok ama bizim ilçemizde istişare adına hiçbir çaba yok. Herhangi bir birlik beraberlik, istişare veya danışma olmadıktan sonra bu ilçenin iki yakası bir araya zor gelir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.