Erdoğan İstanbul Sözleşmesi kararını savundu: Çekilmemizin olumsuz yanı olmadı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının nedenlerini açıkladı. Kadına yönelik şiddetin aile kurumuna ters olduğunu vurgulayan Erdoğan, 21 yılda yazdıkları bir çok başarı hikayesinde kadınların da yer aldığını söyledi.
Erdoğan, Haliç Üniversitesi'nde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Programı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Kadının şiddet gördüğü bir ortamın aile kavramıyla tanımlanamayacağın değinen Erdoğan, "Biz kadına yönelik şiddetle mücadeleyi aileyi yüceltme mücadelemizin parçası olarak görüyoruz. Aileye sahip çıkarak kadınların haklarını savunuyoruz" dedi.
İBB Başkanlığından başlayarak bu konuda önemli bir dönüşüm gerçekleştirdiklerini savunan Erdoğan, son 21 yıl içinde 'sayması saatler alacak' düzenlemeleri hayata geçirdiklerini belirtti.
2012'de yasalaşan 6284 sayılı 'ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesi' kanununa bazı ittifak ortaklarının karşı çıktığına değinen Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmenin ise 'marjinal gruplar tarafından istismar edildiğini' belirtti.
Erdoğan, 21 yılda çok sayıda 'başarı hikayesi' yazdıklarını ve bu hikayelerde kadınların da yer aldığını ifade ederek, “İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizin kadın hakları açısından olumsuz bir yanı olmamıştır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından başlıklar şöyle:
"Birleşmiş Milletler Tarafından 24 yıl ince kabul edilen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde gerçekleştirdiğimiz programın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ülkemizde de her 25 Kasım günü bu çerçevede düzenlenen çok sayıda etkinlikle idrak ediliyor. Amacımız erkeği ve kadınıyla milletimizin her ferdinin kendi hayatında ve toplumda kadına yönelik şiddet konusunda bilinç sahibi olmasıdır. Hamdolsun Türkiye bu hususta eskisi ile mukayese edilemeyecek derecede ileri bir seviyeye ulaşmıştır. Her ne kadar yaygınlaşan medya ve sosyal medya üzerinden yürütülen kasıtlı kampanyalar ile bu başarıyı gölgelemek isteyenler varsa da, bilhassa hanım kardeşlerimiz hakikati gayet iyi biliyor.
"KADINA YÖNELİK ŞİDDET İLE MÜCADELE TEMEL POLİTİKAMIZ"
Devlet olarak kadına yönelik şiddet ile mücadeleyi temel politikamız haline getirdik. Bu amaçla 2011 yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızı kurduk. Bakanlığımızın her çalışmasını yakından takip ederek, destekleyerek, samimiyetle sahiplenerek, hatta gerektiğinde mücadeleye bir fiil katılarak kadınların yanında yer aldığımızı gösterdik. Bazıları bakanlığımızın adındaki "aile" kavramını öne sürerek kadınlar için yaptığımız hizmetleri unutturmaya ve gölgelemeye çalışıyor.
Halbuki aile kadını ile erkeği ile çocuğu ile yaşlısı ile toplumumuzu oluşturan o devasa yapının kilit taşıdır. Aile olmadan sadece birey olarak insanın varlığı eksik kalır. Ülkemizde aile kurumumuza yönelik saldırıların kadınların haklarını savunmakla hiçbir ilgisinin olmadığının hepimiz farkındayız. Bu tür saldırıların gerisinde aileden başlayarak milli bünyemizi çökerterek milletimizi var eden hasletleri ortadan kaldırma gayesi vardır.
"KADINLARIN BÜTÜN HAKLARININ KORUNMASINI AMAÇLIYORUZ"
Huzurlu, güvenli, üyelerinin birbirine saygı duyduğu aile aynı zamanda kadına yönelik şiddete karşı en muhkem kalemizdir. Kadına veya çocuğa yönelik şiddetin olduğu bir birlikteliğin her şeyden önce aile kavramının ruhuna ve özüne ters olduğu ortadadır. Soruyorum sizlere, kadının şiddet gördüğü bir beraberliği temelinde karşılıklı şefkatin, merhametin ve hürmetin olduğu aile kavramı ile tanımlayabilir miyiz?
Çocuğun fiziki veya psikolojik şiddete maruz kaldığı bir yapının sağlıklı bir aile olduğunu kim iddia edebilir? Bunu kim söyleyebilir? Biz kadına yönelik şiddetle mücadeleyi aileyi yüceltme ve güçlendirme mücadelemizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Yani aileye sahip çıkarak şiddet meselesi başta olmak üzere kadınların tüm haklarının da korunmasını sağlamayı amaçlıyoruz.
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ MARJİNAL GRUPLARIN İSTİSMAR MALZEMESİ OLDU"
Son 21 yıl içerisinde nice reformu, nice düzenlemeyi karalılıkla hayata geçirdik. En büyük devremi 6284 sayılı kanunla yaptık.
Marjinal grupların istismar malzemesi haline gelen İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizin şiddetle mücadeleye en küçük olumsuz etkisi olmamıştır. Kadın haklarıyla ilgili kazanımları örseletmeyiz. Mevzuatımızı sürekli genişletiyoruz, yeniliyoruz. 2024 yılı faaliyet planımız ilgili bakanlığımız ve ilgili kurumlarla planlanmıştır.
Ülkemizin 81 vilayetinin tamamında faaliyet gösteren kadın konuk evler ve sosyal hizmetlerde şiddete maruz kalan kadınları devlet güvencesi altına alıyoruz.
Hangi mücadeleye girdiysek kadınların desteğini yanımızda bulduk. 15 Temmuz darbe girişiminde darbecilere direnen milyonların en ön safında kadınlar vardı. Türk demokrasisini 28 Şubat karanlığından çıkartıp, Türkiye Yüzyılı aydınlığına çıkaran yine kadınlardır, Aybüke öğretmenlerdir.
Bizim fikir dünyamızda kadın ve erkek eşittir. Biri diğerinden üstün değildir. Üstünlük ilimdedir, ahlaktadır, erdemli olmaktadır. Çile çeken, mücadele eden kadınların hep yanında yer aldık almayı da sürdürüyoruz.
"TÜRKİYE YÜZYILINI KADINLARLA HAYATA GEÇİRECEĞİZ"
Türkiye'nin 21 yılda nereden nereye geldiğini kabul etmek istemeyenlerin iflahının mümkün olmadığı birçok hadisede gördük.
Hatice Belgin'in kanı ellerinde ciğerlerinde kalmıştır. Bu ülkede eli öpülecek kadın aranıyorsa şehitlerimizin analarıdır, darbecilere direnen demokrasi neferleridir.
Tüm hayatları kendileri gibi düşünmeyenleri yaşam biçimleri üzerinden tahkir edenlerin yaşam biçimi tartışmaları trajikomiktir. Gazze'deki insani dram bunun örneğidir. Zalimleri ve aparatları desteklemeyi maharet sanıyorlar.
Lafa gelince kültürden, sanattan bahsedenler kızlarımızı kazandıkları üniversitelerin kapısından sokmadılar. Okumak isteyen kadınların kıyafetiyle uğraştılar. Başörtüsüne bir metrekarelik bez parçası diyerek hakaret edenler yine bu faşist zihniyetti.
Türkiye Yüzyılı kadınların yüz yılı olacaktır. İnşallah Türkiye Yüzyılını hayata geçirecek zaferi kadınlarla kutlayacağız. Şiddetsiz bir Türkiye'yi sizlerle birlikte inşa edeceğiz. Türkiye Yüzyılı inşasına katkınız için, ülkemizin tüm kadınlarına şükranlarımı sunuyorum."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.