Eskişehir'den dünyaya taşınan 1400 derece cam sanatı
Odunpazarı Belediyesi'nin başlattığı protokol ile cam sanatı, yıllardır hem yerli hem de yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Lületaşının Türkiye'deki merkezi olan Eskişehir, cam işçiliğini de lületaşı işçiliğiyle birlikte yaşatmaya devam ediyor. 36 yaşındaki cam sanatçısı Taha Yoldaş, geleneksel el sanatlarının temsilinde önemli başarılara imza atan Eskişehir'de, cam takılar ve sanatsal eserler üretiyor.
Odunpazarı'nın özellikle son yıllarda önemli bir cam merkezi haline geldiğini vurgulayan Yoldaş, cam ustalığı mesleğinden ve icra ettiği eserlerden, "bin 400 derecede yaptığınız ürünleri dünyanın her tarafına gönderiyoruz" şeklinde bahsetti.
İş hayatına Medikal Onkoloji dalında başlayan Taha Yoldaş, camla ilk olarak hobi olarak ilgilenmeye başladığını, ancak zamanla bu tutkusunu profesyonel bir mesleğe dönüştürdüğünü ve uzun yıllardır cam sanatıyla uğraştığını ifade etti.
Yoldaş, cam ustalığı yolculuğunu, "Bu benim hobimdi, cumartesi ve pazar günleri hobi olarak yaptığım bir işti. Sonrasında profesyonel olarak cam sektöründe çalışmaya başladım. 7 yıl sonra da usta eğitici oldum, öğrenci yetiştirmeye başladım. Meslek hayatımın 9'uncu yılında da sanatçı belgesini aldım. 14 yıldır profesyonel olarak cam eserler üretiyorum" diyerek dile getirdi.
"Camı işlemek, 550 derece ile bin 400 derece arasında dans etmeye benziyor"
Açık alevde cam şekillendirme tekniğiyle çalışan ve cam ile metali birleştirerek takılar üreten Yoldaş, camı sıfırdan işleyip eser haline getirme sürecini şu şekilde açıkladı:
"Bizim uyguladığımız ana tekniğimiz açık alevde cam şekillendirme. İtalyanların verdiği isimle buna ‘lampworking' diyorlar. Bu ‘lampworking'de 2 cam çubuğunuz ya da tek cam çubuğunuz oluyor. Bu cam çubukları şaloma dediğimiz ateş kaynağında bin 400 dereceye kadar ısıtıyoruz ve bunu şekillendiriyoruz.
Elbette ki camın hassasiyeti var ve bu hassasiyet çerçevesinde sanatınızı icra ediyorsunuz. Cam gerçekten nazlı bir obje. İyi ısıtmanız gerekiyor ve soğutmasını da yavaş yapmanız gerekiyor. Sonra tekrar ısıtmayı yine aynı şekilde yavaş yapmanız gerekiyor. Bunları sağladığınız zaman çok güzel bir duygu veriyor karşı tarafa ve biz bunu yaparken çok fazla keyif alıyoruz. Camı işlemek, 550 derece ile bin 400 derece arasında dans etmeye benziyor."
"Odunpazarı özellikle bir cam merkezi haline geldi; ancak bu yeterli değil"
Taha Yoldaş, Anadolu Üniversitesi'nin desteğiyle Odunpazarı'nda cama ve cam üretimine verilen değerin zaman içinde arttığını dile getirdi. Bu kapsamda cam işçiliğinin ve camdan eser üretiminin uluslararası düzeyde yayılmasının Eskişehir için büyük bir önem taşıdığına vurgu yapan Yoldaş, "Eskişehir'de cam, fabrika düzeyinde başladı ve sonrasında Anadolu Üniversitesi'nin Seramik ve Cam Bölümü ile devam etti.
Biz de Odunpazarı Belediyesi ile bir protokol yaptık. Bu protokolle birlikte Anadolu Üniversitesi'nin desteği ile Odunpazarı Belediyesi'ne camı getirdik. Eskişehir'de 19 yıldır öğrenci yetiştiriyoruz. Fakat bu bence yine de yeterli değil. Anadolu Üniversitesi'nde yaşanan değişiklikler, biraz daha özelleşmesi ve Eskişehir'deki siyasi çevrenin değişmesi tabii ki camın da olumlu ya da olumsuz olarak etkilenmesiyle sonuçlandı.
Çabalarımız ve insanların da takdiri sayesinde Odunpazarı, özellikle bir cam merkezi haline geldi. Ancak bu yeterli değil. Eskişehir'in bir Venedik ile, bir Murano Adası ile kıyaslanması, biraz yarışın olması gerekiyor. Bu da şu anda çok mümkün değil. Bunun olması için bizim daha fazla öğrenci yetiştirmemiz, daha fazla bu işle ilgili alakanın olması gerekiyor" şeklinde konuştu.
"Bizim yaptığımız gibi camla metali buluşturup takı haline getiren çok fazla ürün yok, bu konuda Türkiye'de bir numarayız"
Son olarak, Eskişehir'in lületaşı konusunda Türkiye'nin lideri olduğunu vurgulayan Yoldaş, camın da ikinci önemli değer olarak ön plana çıkarılmasının gerekliliğine dikkat çekerek, bu alandaki süregelen çalışmalarına değindi.
Yoldaş, lületaşının Türkiye'de çıktığı tek yerin Eskişehir olduğunu hatırlatarak, "Bunun yanında bizim ikinci olarak yaptığımız şey cam sanatına ağırlık vermek oldu. Şimdi lületaşçılarla aramızda böyle tatlı bir rekabet var ama bu en nihayetinde bunlar Eskişehir'in ismini ön plana çıkartıyor. Biz bin 400 derecede yaptığınız ürünleri dünyanın her tarafına gönderiyoruz.
Bunlardan başlıca Amerika, İngiltere ve Avustralya'da var. Oradaki Türk vatandaşlarımız bize çok fazla ilgi gösteriyorlar. Bizim yaptığımız gibi camla metali buluşturup takı haline getiren çok fazla ürün yok çünkü, ürün yelpazesi de yok. Biz bu konuda Türkiye'de bir numarayız diyebiliriz" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.