Esnaf karamsar
Sarayönü'nde faaliyet gösteren esnaflarımıza 2018 yılını nasıl geçirdiklerini, 2019 yılı ile ilgili öngörülerini ve beklentilerini sorduk. 2018 yılının büyük zorluklarla geçtiğini ifade eden esnafların, büyük bir karamsarlığın içerisinde olduğu ortaya çıktı. Piyasaların ve işlerin bitme noktasına yaklaştığını anlatan esnaflar, krizin en fazla küçük esnafı etkilediğini söyledi. Piyasadaki alacaklarını alamadıklarını, borçlarını ödeyemediklerini dile getiren esnaflar, bir çıkmazın içine girdiklerini ifade etti. Günü kurtarmanın derdi ile yaşadıklarını belirten esnaflar, 2019'un daha kötü geçeceğine, seçimlerden sonra krizin derinleşeceğine inandıklarını kaydettiler.
Türkiye'yi 2018 yılında sarsan ekonomik kriz, küçük esnafları ve vatandaşları direk olarak etkiledi. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren esnaflarımıza 2018 yılını nasıl geçirdiklerini ve 2019 yılı için öngörülerini sorduk. Büyük bir karamsarlık içerisinde aldığımız cevaplar neticesinde, esnafların önünü göremediği ve sadece günü kurtarmaya odaklı olarak yaşadıklarını ortaya koydu. İşte görüştüğümüz farkı sektörlerden esnafların verdiği cevaplar:
Önümüzü göremiyoruz
Kömür sektöründe faaliyet gösteren ve muhtarlık görevinde bulunan Serkan Karaarslan, "2018 yılı çok sıkıntılı geçti. Dolardaki istikrarsızlık, hızlı dalgalanmalar büyük sıkıntılara neden oldu. Şirketlerin bizimle bağlantılı çalışmayı kesmesi bizi çok etkiledi. Bu nedenle halkımıza verdiğimiz hizmetlerde kısıtlandı. Malı peşin yada karta taksitli aldığımız için kur oynamaları zarar etmemize neden oldu. Kayıplarımız çok fazla. Bunun yanında her şeye rağmen doların düşmesine bağlı olarak tek düşüş yaşanan sektör kömür sektörü oldu. Diğer sektörlerde hiçbir geri çekilme görmedik. 2019'dan beklentilerimiz var tabi ki ama daha sancılı dönemler geçireceğimiz kanaatindeyim. Güzel günler gelecek ama bu daha yakın değil. Kömür sektöründe büyük belirsizlik var. Önümüzü göremiyoruz. Mart ayında bir seçim var. Bu piyasayı olumlu mu yoksa olumsuz mu etkileyecek henüz kestiremiyoruz. Allah vatanımıza ve milletimize zeval vermesin. İyi günlerin en kısa sürece gelmesini temenni ediyoruz." dedi.
Günübirlik yaşıyoruz
Kasaplık sektöründe faaliyet gösteren Ahmet Candemir, et piyasasının 2018'de allak bullak olduğunu belirterek, "İthal et, piyasada bir takım sıkıntılara neden oldu. Bunu fiyatları düşürmek için yaptılar ama amacına ulaşmadı. Zincir marketlerde ucuz et satıldı. Piyasada fiyat çelişkisi oluştu. Bizim açımızdan fazla sıkıntı yok ama hayvancılar çok zor durumda. Devlet küçük esnafı bitiriyor. Ucuz et yedireceğiz diye ithalatın önünü açtılar. Üreticilerin 10 bin liraya aldığı malın değeri 5 bin liraya düştü. Vatandaşın alım gücü var ama kimse önünü göremediği için alışveriş yapmıyor. Tereyağı 38 lira oldu kıyma yine 40 lira. Et çoğu gıda maddesine göre yine ucuz sayılır.2019 yılından çok fazla bir beklentimiz yok. Seçimlere kadar ortalık sütliman gider ama seçimlerden sonra çok fazla zam geleceğini tahmin ediyoruz. Esnaflar olarak önümüzü göremiyoruz. Günübirlik yaşıyoruz. 2019 yılını küçük esnaf ve vatandaş için zor geçeceğine inanıyoruz. Asgari ücrete 400 lira zam yaptılar ama bu misli misli insanlardan çıktı. Daha çıkacağı da geride." dedi.
Karamsarlık içerisindeyiz
Köftecilik sektöründe faaliyet gösteren Ali Hendekbaşı, "2018 çok zor geçti. Artık herkes ayakta kalabilmek için çabalıyor. Bu vatandaşlardan da belli oluyor. İnsanlar olabildiğince masraflarından kısarak hareket etmeye çalışıyor. 2019 ile ilgili kötü öngörüler var. Amerika Birleşik Devletleri içi FED tarafından doların geri çağırılacağı söylentileri var. Önümüzdeki süreçte ülkemizde dolarla ilgili sıkıntılar yaşanacağını düşünüyorum. Buda ithalatı olumsuz etkileyecek. Üretime dayalı bir ekonomimiz olmadığı sürece bizim belimiz doğrulmaz. Ümitlenebilmemiz için üretim çarklarının dönmesi lazım. Seçimlerden sonra büyük bir krizin geleceğini herkes bekliyor. 2019 yılı bizim için ziyadesiyle karamsarlık barındırıyor. En büyük beklentimiz değişim ve üretim." dedi.
Bitme noktasına geldik
Kırtasiye sektöründe faaliyet gösteren Ahmet Tosun, "geçen yıl bizim için hiç iyi geçmedi. Ticari sıkıntılardan gözümüzü açamadık. Dolardı, kurdu, enflasyondu derken herkes eridi bitti. Saldılar büyük marketlerin önünü küçük esnafa bir şey kalmadı. Krizi iliklerimize kadar hissettik. Büyük marketler her şeyi satıyor. Kış geliyor lastik satılıyor, okul açılıyor kırtasiye satıyor, bayram geliyor şeker satıyor, et satıyor, sebze meyve satıyor. İnsanlar da tek yerden her türlü ihtiyacını karşılayabildiği için büyük marketleri tercih ediyor. Bu, küçük esnafı tamamen bitirme noktasına getirdi. Devletin buna bir çözüm üretmesi gerekiyor. 2019'da ekonominin daha kötüye gideceğini düşünüyorum. Küçük esnaf bu ekonomik şartlara dayanamaz. Siftah etmeden kepenk kapattığımız günler oluyor. Veresiye versen, veresiye gelmiyor, vermesen müşteri gelmiyor." dedi.
Daha kötü günler gelecek
Market, lokanta ve otel sektörün faaliyet gösteren Özkan Sülük, "son zamanların en kötü yılını geride bıraktık. Şimdi daha kötü bir yıla girdik. Alacakların çoğu gelmiyor. Gelenler de zamanında gelmiyor. Ödemelerimizi sürekli aksatmak zorunda kalıyoruz. Biz ödemelerimizi yapamayınca toptancıların büyük baskısı altında kalıyoruz. Çoğu da senedi bankaya verip geçiyor. Sürekli cepten yiyoruz. Sürekli zararına gidiyoruz. Ne lokanta, ne market, ne de otel giderlerini bile karşılamıyor. Birkaç aydır böyle. İyice paranoyak olduk. Buna daha ne kadar dayanabileceğimizi bilmiyorum. 2019 da çok iç açıcı geçmeyecek. Şu anda devlete para lazım ama krizi körüklememek için piyasadaki parayı çekmek istemiyor. Kamu alacaklarını sürekli erteliyor. Çünkü piyasadaki sıcak parayı çektiği anda her şey kilitlenip kalacak. Seçimlerden sonra da bizi güzel günler beklemiyor. Çok küçük paraların bile dönüşü olmuyor artık. Memleketin çivisi çıktı." dedi.
Ümidi kestik artık
Fırıncılık sektöründe faaliyet gösteren Rasim Köstekli, "Devlet bizim paramızla halka jest yapmaya çalışıyor. Ekmek işine bir türlü çözüm bulamadılar. Her yer poşete 25 kuruş istiyor. Biz burada bir ekmeğe bile bir poşet veriyoruz. Ne devlet nede mülki idari amirler bizim arkamızda değil. Bir günden bir güne kapımızı çalıpta sen burada ne yapıyorsun diye soran olmadı. Bizimde bir dayanma gücümüz var. İlla kaliteyi mi bozalım. 2018 bizim için çok kötü geçti. En kötü yıllardan bir tanesiydi. 2019'dan da umudumuz yok. Biz devamlı üvey evlat muamelesi görüyoruz. 2019 geride bıraktığımız senelerden de kötü olacak. Ümidi kestik artık ileriye dönük hiçbir şey düşünmüyoruz. Günü kurtarmaya bakıyoruz. Bir ben değil herkes böyle. Küçük esnafa hep ver diyorlar. Peki nereden vereceğiz. Kim bu söylediklerimin aksini iddia ediyorsa yarın gelsin dükkanın anahtarını veriyim." dedi.
Ayakta kalmaya çalışıyoruz
Berberlik sektöründe faaliyet gösteren Taner Atay, "son iki aydır işler yarı yarıya düştü. Artık millet tıraş olmayı da erteliyor. Televizyonlara baktığımızda uçtuğumuzu zannediyoruz ama dükkana gelince hayatın gerçekleri tepemize biniyor. İnsanlar asgari ücretle nasıl geçinebiliyor gerçekten hayret ediyorum. 2018 benim gördüğüm en kötü yıldı. Ben 2001 krizinde de berberlik yapıyordum ama bu kadar etkilenmemiştim. 2019'da 2018 yılını da ararız gibime geliyor. Şu seçimler bir bitsin bakalım, neler olacak? Seçimler şu anda bazı şeyleri frenliyor. Aldığımız malzemeler, maliyetlerimiz, giderlerimiz, bağkur her şey katlandı ama tıraşa zam yok. Devletin gücü bize yetiyor. Sadece ayakta durmaya çalışıyoruz." dedi.
İnsanlar artık tane ile alıyor
Manavlık sektöründe faaliyet gösteren Mustafa Erol, "ben kendimi bildiğimden beri sebze ve meyve sektörünün içindeyim. Bu seneye gelinceye kadar iyi kötü yol alıyorduk ama bu sene hiç iyi geçmedi. Patates ve soğan sıkıntısından başımızı alamadık. Sebze ve meyveye önceki yıllara göre büyük zamlar geldi. Ama bir taraftan da üretici malımız para etmiyor diye ağlıyor. Parayı aradaki komisyoncular götürüyor. Devlet buna bir çözüm üretemedi. İnsanların alım gücü iyice düştü. Eskiden kilo kilo sattığımız şeyleri artık tane ile satar olduk. Önümüzdeki yıldan da çok fazla bir beklentimiz yok. Daha da kötüye gitmez inşallah." dedi.
Sona doğru yaklaşıyoruz
Tüp sektöründe faaliyet gösteren Mehmet Yüzkat, "çok kötü bir yıl geçirdik. Birçok zararımız oldu. 50 liraya mal sattık yerine 10 liraya koyduk. Ülkede büyük olaylar oluyor ama bir poşetin peşine düştük gidiyoruz. Doğalgazın gelmesi işlerimizi yüzde 50 etkiledi. Satışlar düştü birinci darbeyi yedik. Kur dalgalanmalarından dolayı gelen aşırı zamlardan dolayı da ikinci darbeyi yedik. Sarayönü esnafları olarak sona doğru yaklaşıyoruz. 2019 yılında krizlerin bitmesini, ilçemizde sanayi oluşumlarının başlamasını temenni ediyoruz ama bu krizin sonu gelecek gibi görünmüyor. Bu şartlardan ilçemize yatırım gelir mi bilemiyorum. Güzel günleri temenni etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Açıkçası 2019 yılından da çok umutlu değiliz." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.