Fiyatlar uçtu, özel okullar boş kaldı
LGS sonuçlarının açıklanmasının ardından özel okullar fiyatlarını açıklamıştı. Okul fiyatları geçen yıla göre 4 kat artarken, en düşük özel okul ücreti 300 bin TL’den başlıyor. Yabancı liselerdeki hazırlık sınıfı ücretleri ise 900 bin TL’nin üstüne çıkarken, bu fiyatlara yemek, kırtasiye, kıyafet ve servis gibi ücretler de eklendiğinde ücret 1 milyonu geçiyor.
2024-2025 Eğitim Öğretim yılına 1 ay kala öğrenci ve velileri yeni ders yılının telaşı sardı. Çocuğunun iyi bir eğitim almasını isteyen velilerin çoğu, özel okulların yüksek fiyatları karşısında devlet okullarını tercih etmek zorunda kaldı. Ekonomik gücü yeten veliler ise çocuklarının kaydını özel okullara yaptırabildi. Özellikle dil eğitiminin ağırlıklı olduğu okulları tercih eden veliler, yüksek fiyatlarla karşılaştı. Ancak astronomik ücretler ve ekonomik zorluklar nedeniyle Türkiye'deki özel okulların yarısının boş kaldığı öğrenildi.
TOBB Türkiye Eğitim Meclis Başkan Yardımcısı Mirkan Aydın, velilerin satın alma gücünün düşmesiyle özel okulların sadece yarısının dolduğunu söyledi. Aydın, yaklaşık 3 milyon öğrenci kapasitesine sahip özel okulların 1.5 milyon öğrenciyle sınırlı kalmasının sektörde ciddi bir kriz olduğunu gözler önüne serdiğini ifade etti.
TAVAN FİYAT UYGULAMASI OKULLARI ZORDA BIRAKTI
Aydın, özellikle son dönemde özel okul fiyat artışlarına getirilen tavan uygulamasının okulları mali açıdan zor durumda bıraktığını vurguladı. Kümülatif olarak memur maaşları ve asgari ücrette yüzde 500'e varan artışlar yaşanırken, özel okul ücretlerinin yalnızca yüzde 350 oranında artırılabildiğine dikkat çeken Aydın, bu durumun birçok okulun maliyetlerini karşılayamaz hale getirdiğini kaydetti.
Ayrıca, yüksek enflasyon döneminde özel okul ücretlerindeki artışın sınırlandırılmasının, dar gelirli ailelere hitap eden özel okulları iflasa sürüklediğini belirtti. Özellikle büyük şehirlerde yüksek ücret alan okul sayısının sınırlı olduğunu ve genel olarak özel okulların yüksek ücret profiline sahip olmadığını da sözlerine ekledi.
Aydın, eğitimin lüks bir harcama olarak görülmemesi gerektiğini ve yüzde 10 olan KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesi gerektiğini savundu. Bu adımın, velilerin özel okullara yönelmesini kolaylaştıracağını ve eğitimdeki eşitsizlikleri azaltacağını söyledi. Ayrıca, öğretmenlere yönelik vergi muafiyeti ve SGK prim muafiyeti gibi teşviklerin de sektörü rahatlatabileceğini belirtti.
Özel okulların bu zor dönemde ayakta kalabilmesi için devlet desteğinin şart olduğuna dikkat çeken Aydın, mevcut ekonomik şartlarda eğitimin sürdürülebilirliği için daha fazla önlem alınması gerektiğini vurguladı.
Kaynak:HABER MERKEZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.