Gece gündüz demeden hizmet veriyor

Sarayönü'nde oto lastik sektöründe faaliyet gösteren İzzet Top, 37 yıldır mesleğini sürdürüyor. Yaptıkları mesleğin büyük sorumluluk gerektirdiğini anlatan İzzet Top, gece yolda kalmış birine yardıma gitmenin iş dışında fedakarlık gerektirdiğini söyledi.

Lastikçiliği askerden gelince öğrendim

Mesleğini gençlik yıllarında edindiğini belirten İzzet Top, "1960 doğumluyum. İlkokul mezunuyum. İlkokulu bitirdikten sonra 1969'da babam kardeşlerimle bizi meslek öğrenirsiniz, bir meslek sahibi olursunuz diye Konya'ya götürdü. Konya'da ilk olarak eski sanayide kaportacının yanında çırak olarak çalışmaya başladım. İki buçuk yıl kaportacının çırağı olarak çalıştıktan sonra elimi kestirdiğim için işimi değiştirdim. Tabelacı bir eniştem vardı onun yanına gittim. Bir buçuk sene de onun yanında çalıştım. Daha sonra Karatay marangozlar sanayinin köşesine tabelacı dükkanı açtım. Yaklaşık 3 yıl da orayı çalıştırdıktan sonra  askere gittim. 1980'de asker dönüşünde tekrar Konya'da bir lastikçinin yanında bir yıl çalışarak işi öğrendim. O da mesleğimiz oldu." dedi.

37 yıl oldu

Sarayönü'ne dönmesiyle lastikçiliğin mesleği haline geldiğini anlatan İzzet Top, "Sarayönü'ne 1982 yılında dönerek lastikçi dükkanı açtım. Sarayönü'nde tabelacılık yapamazdım. Lastikçi de bir tane Kazım Han vardı. Lastikçi tek olunca lastikçi açmaya karar verdim. Bu işte bizi, bugünlere getirdi. İlk dükkanım ofis caddesinde küçük bir yerdi. Orda beş yıl çalışıp işi iyice pekiştirdim. 1986'da sanayi yapılınca şimdiki yerime geldim. Bu yıl lastikçilik mesleğindeki 37'nci senem." şeklinde konuştu.

Arayanı yolda bırakmıyoruz

İzzet Top, mahsur kalıp arayan kimseyi mağdur etmediklerini dile getirerek, şunları söyledi: "Her iş gibi bu işin de kendine göre zorluğu var. Gece gündüz demeden adam arıyor mahsur kaldım diyor gidip yapıyoruz. Cumartesi yok pazar yok. Bizim işimiz, yolcuyla çiftçiyle olunca ne zaman ne olacağı belli değil. Çiftçi tarlada kalıyor gidiyoruz, kamyoncu veya normal bir vatandaş yolda kalıyor gidiyoruz. Gitmesek olmaz. Bu işi yapıyorsak bunun sorumluluğunu da üstlenmemiz lazım. Gecenin bir yarısı yolda mahsur kalmış birinin yardımına gitmesek vicdanen bizde rahatsız oluruz."

İşimizin sorumluluğu var

Yaptıkları işin sorumluluğunu üstlenmek zorunda olduklarını anlatan İzzet Top, "Mesela geçtiğimiz yıllarda Başhüyük'te bir şehit cenazesi vardı. Hazırlandım, oraya gideceğimde bir telefon geldi. Vatandaşlar yolda kalmış. Çok acil de bir işleri varmış. Cenazeye kim olsa gider ama buraya senden başkası gelip bizim işimizi yapamaz dediler. Düşündüm hak verdim. Bu işi yapıyorsak bu işin sorumluluğunu da üstlenmemiz gerekir. O gün şehit cenazesine gidemedim. Gidip o adamların işini yaptım." dedi.

Hobi olarak bıçak yapıyorum

İki yıl önce bıçak hobisini üretime dönüştürdüğünü ifade eden İzzet Top, şunları söyledi: "İşyerimde iki oğlumla birlikte çalışıyorum. İsmail ilkokulu bitirince, Erol da liseyi bitirince buraya başladı. Bu iş üçümüzün de mesleği oldu. 3-4 yıldır işin ağırlığını çocuklara verdim. Şimdi sadece yardım lazım olduğunda yardım ediyorum. Ben bıçakları çok severim. Son iki yıldır bıçaklarla ilgili hobi edindim. Bıçaklara karşı büyük bir merakım vardı. Yapabilir miyim diye düşündüm. Deneye deneye kendi bıçaklarımı yapmaya başladım. Şimdi istediğim her bıçağı yapıyorum. Önceleri kendime yapıyordum. Talep olunca müşterilere de yapmaya başladım. Talebe göre müşterinin istedi bıçağı yapıp veriyorum. Hem keyifli bir iş hem de ufak tefek getirisi de oluyor. Buralarda hiç bıçak yapan yoktu. Ben yapıyorum şimdi."

İşini takip eden aç kalmaz

Ekonominin sıkıntılı olduğunu ancak çalışanın rızkını çıkardığına değinen İzze Top, "Ekonomi iyi değil ama piyasa insanın durumu biraz da kendisine bağlı. Çalıştıktan sonra insan aç kalmaz. Biz üç eviz. Bu işten rahatlıkla geçiniyoruz. İşimizi sıkı takip ediyoruz ama. Neredeyse her gün işteyiz. Bizim üzerimize kaç tane lastikçi geldi geçti iş olmuyor diye kapattı ama bu işi takip edersen, gece gündüz demeden zorda kalanın yardımına koşarsan oluyor." şeklinde konuştu.

Sanayimize iyi ustalar lazım

İzzet Top, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sanayimiz çok ufak ve durgun. Konya'ya yakın oluşumuz ve çeşitli zanaatkarların olmaması burayı bitiriyor. Kaportacı, motorcu, frenci, kapakçı bunlar hem birbirine bağlı işler. Adam burada birini yaptırsam birini yaptıramam diyor. İstediğim parçayı bulamam diyor ve Konya'yı tercih ediyor. Öyle olunca da burası günden güne eriyor. Buraya önce iyi ustaların gelmesi lazım. Kadınhanı oluyorsa burası niye olmasın. Bugün millet kalkıp Kadınhanı'na gidiyor. Bizim burada iyi ustalar tutmamız lazım."