Geçmişten günümüze "Sarayönü"
Konya Şer'iye Sicillerinde Bulunan Sa'îd-İli Nâhiyesi İle İlgili Bazı Kayıtlar (1690-1740)
Sa'îd-ili Nâhiyesi; Osmanlı Devleti'nin klasik döneminde, Konya Kazâsı'nın Hatunsarây, Sahrâ ve Sudirhemi Nâhiyeleri ile birlikte dört nâhiyesinden biri idi. Sa'îd-ili Nâhiyesi, 18. yüzyılda bir ara kazâ yapılmışsa da, halkın, kazâ yükümlülüklerini yerine getiremeyecekleri yolunda yapmış oldukları müracaat üzerine, tekrar nâhiye hâline dönüştürülmüştür. 19. yüzyıl sâlnâmelerine göre Osmancık, Kökez, Sarây-ini, Lâdik, Atlandı, Gözlü, Kolukısa ve Yenikaya adlarında 8 köyü bulunan nâhiyenin, araştırma dönemi Konya şer'iye sicillerinde ise ismini tespit edebildiğimiz 15-20 civarında köyü bulunmakta idi. Sicillerde ismi geçen köyler arasında Sarây-ini, Lâdik, Kındıras, Kilisecik, Kökez, Medân, Yenicekaya, Karakaya, Körsenli, Alipaşa, Absarı, Sa'îd, Celâlmedân ma'a Mutasarrıfân, Kurşunlu, Hatunhanı veya Hatun (yani Kadınhanı) köyleri yer almaktadır. Ayrıca Sa'îd-ili Kazâsı'na tâbi' köyler arasında ise Kadınhanı, Harun, Kurşunlu, Karaüyük, Koçmar, Seyyid ve Kuyucak gibi köy isimleri zikredilmektedir. Nâhiye özelliğini son zamanlara kadar muhafaza eden Sa'îd- ili'nin, bağlı bulunduğu kazâ olan Konya'ya uzaklığı ise yürüme mesafesi ile 12 saat idi. Nâhiye halkı, aralarında ortaya çıkan anlaşmazlıklarda ve tescîl edilmesi gereken konularda bağlı bulundukları Konya Kazâsı Mahkemesi'ne gelerek ihtilâflarını kadıya çözdürtmekte veya işlemlerini tescîl ettirmekteydiler. Bu sebeple Konya şer'iye sicillerinde Sa'îd-ili Nâhiyesi ve köyleri ile ilgili pek çok kayıt bulunmaktadır. Bu kayıtlar arasında genellikle ölümle sonuçlanan kavgalar ve değişik sebeplerle meydana gelen ölümlerin keşifleri; darb, gasb, yaralama, hırsızlık ve alacak da'vâları gibi adlî olaylar yanında aile hayatı ile ilgili olaylar yani nişandan ayrılma, nikâh, muhâla'a ve talâk; mîrâs tescîli ve mîrâs da'vâları gibi konular yer almaktadır. Ayrıca sicillerde, Sa'îd-ili halkının gerçekleştirdiği gayr-ı menkûl satışları, vasî ta'yîni, nafaka takdîri ve köle azâdı gibi çeşitli husûsları içeren belgeler yanında halkın kendi aralarındaki arâzi ve sınır anlaşmazlıkları ile sipâhi ve ehl-i örf ile olan çeşitli arâzi ve vergi da'vâlarının kayıtlarını da görmek mümkündür. Bunlara ilâveten sillerde, Sa'îd-ili Nâhiyesi ve köyleri ile ilgili merkezden gönderilen ve çeşitli konuları içeren fermân, berât ve mektûblar da mevcuttur. İşte bu çalışma, 1690-1740 yılları arasına âit 50 senelik 18 adet şer'iye sicilinden tespit edilen belgelerden istifâde ile hazırlanmıştır. Dönem içerisinde Sa'îd-ili Nâhiyesi ve köyleri ile ilgili Konya şer'iye sicillerinden 146 adet kayıt tespit edilmiş olup bu kayıtlar nâhiyenin sosyal, kültürel ve ekonomik hayatı hakkında oldukça kıymetli bilgiler içermektedir. Aşağıda Konya şer'iye sicillerinden tespit edilen belgeler ışığında, Sa'îd-ili Nâhiyesi halkının Konya Mahkemesi'ne yansıyan da'vâları ve kaydettirdikleri husûslar çeşitli başlıklar altında tasnif edilerek örneklerle ortaya konulmaya çalışılacaktır. Eldeki belgelerin tamamı burada ayrıntıları ile ele alınamayacağından, ilginç belgelerden bazı misâller verilecektir.
1- İdârî Yapı ve Mükellefiyetler İle İlgili Kayıtlar
A- İdârî Yapı İle İlgili Belgeler
Konu ile ilgili 2 belge olup, bunlardan birisi fermân, diğeri de bir tezkeredir. Bu belgeler biraz da ilginç bir durumu ortaya koymaktadır ki, Sa'îd-ili Nâhiyesi'nin kazâ yapılması ile ilgilidir. Belgelerin ilginçliği nâhiye halkının kazâ olmaya karşı olmalarından kaynaklanmaktadır. Bu günkü mantık ile bir yerin kazâ yapılması ora halkı tarafından coşku ve sevinç ile karşılanır. Ancak inginçtir ki, Sa'îd-ili Nahiyesi'nin kazâ yapılması, halk tarafından pek de olumlu karşılanmamış ve konuya itiraz ederek yeniden eski hâllerine döndürülmek için padişaha müracaat etmişlerdir. İşte elimizdeki belgeler bu konu ile ilgilidir. Birinci belge Sa'îd-ili Kazâsı'nın Konya'ya ilhâk olunduğunun emridir. 16 Nisan 1731 (8 Şevvâl 1143) tarihinde, İstanbul'dan Konya Kazâsı nâibine gönderilen fermânda; eskiden beri Sa'îd-ili Nâhiyesi müstakil kazâ olmayup kayıtlı olan avârız hâneleri ile Konya nâhiyelerinden biri iken, yakınında bulunan Kadınhanı nâm mahal boş ve harâb olmakla imârı için Türkmân iskân olduğundan, adı geçen nâhiyenin dahî Konya Kazâsı'ndan ayrılarak kayıtlı avârız hâneleriyle müstakil bir kazâ yapıldığı; ancak Sa'îd-ili Nâhiyesi'nin, küçük bir nâhiye olup müstakil kazâ olmaya tahammülü yok iken gereksiz yere müstakil kazâ yapıldığı, bu sebeple ahâlisinin zarar gördüğü ve dağılıp gitmelerine sebep olacağından bahsedilerek, yeniden eskisi gibi nâhiye olarak Konya Kazâsı'na bağlanmasının ahâlisi tarafından istendiği, hatta bu konuda padişaha da dilekçe gönderdikleri bildirilmektedir. Bu dilekçe üzerine Kadınhanı'nın iskân nizâmı husûsuna gereği gibi dikkat ve ihtimâm edilerek Sa'îd-ili Nâhiyesi'nin eskiden olduğu gibi Konya Kazâsı'na nakl ve ilhâk olunduğu, nâhiye halkının da ödemeleri gereken vergilerini Konya Kazâsı ahâlisiyle birlikte ödemesi emredilmektedir. Konu ile ilgili ikinci belge ise gönderilen bu fermânın gerekli yerlere kaydedildiğini ifâde eden bir tezkeredir. Burada, Sa'îd-ili Nâhiyesi halkının kazâ olmak istememelerinin sebebinin, kazâ olduklarında, üzerlerine binecek vergi yükünün ve diğer mükellefiyetlerin daha da artmasından kaynaklandığını söyleyebiliriz.
B- Çeşitli Mükellefiyetler İle İlgili Kayıtlar
Bu konu ile ilgili 53 kayıt mevcuttur. Bunlar genellikle Sa'îd-ili Nâhiyesi'nin çeşitli tarihlere âit menzil-i imdâdî, avârız ve bedel-i nüzul ile Eyâlet-i Karaman vâlilerinin veya çeşitli görevlerle Konya'ya gelen paşaların değişik tarihlere âit masraflarına yapmış oldukları katkıları gösteren kayıtlardır. Bunların yanında çeşitli tarihlerde sefer için gerekli mükellefiyetlerin Karaman Eyâleti'ne taksimini gösteren kayıtlar da mevcuttur. Meselâ bunlardan biri 1715 senesinde düzenlenecek sefer içün fermânla Konya Sancağı'ndan taleb edilen mükârî develerinin masrafları ile ilgilidir. Sefer için Konya Kazâsı'ndan katar deve ki, her katarı 6'şar deveden 72 adet devenin yüke girecekleri gönden itibaren her ay zahîre, sârbân ve sâyir masrafları için 30,5 guruşdan toplam 2.196 guruş vilâyete isabet etmiş ve bu paranın nâhiyelere taksimi ile Sa'îd-ili Nâhiyesi'nin 15 hâne 4 rub'unun her bir hânesine 4'er guruş 35'er para isabet etmiştir. Yine benzer bir kayıtta 1724 senesinde gerçekleştirilecek Hemedân seferinde Van ve Tiflis taraflarına ulaştırılmak üzere İstanbul'dan gemi ile Trabzon'a gönderilen cebehâne ve tophâne mühimmâtı ve diğer zahîrenin Trabzon iskelesine dâhil oldukdan sonra mükârî da'vârları tedârik ve tahmîl ve karadan nakl itdirilmeğe muhtâc olduğu bildirilmiş ve gerekli ücretleri mübâşiri eliyle deve sâhiblerine virilmek şartıyla, Karaman Eyâleti'nde olan kazâlardan 750 mehâr mükârî devesi ihrâc olunması istenmiş ve bunlardan 45 adet deve Kazâ-i Konya ile birlikte Sa'îd-ili Nâhiyesi'nin hissesine isabet ederek tedarik edilip gönderilmesi emr olunmuştur. 1726 senesinde ise devam eden Hemedân Seferi için Serasker Vezir Ahmed Paşa'nın ma'iyyetinde olan askere zahîre nakli ve sâ'ir hizmetde istihdâm olunmak üzere Eyâlet-i Karaman'dan mükemmel rahtları, çuval, çadır ve sârbânlarıyla üçer aylık peşÃ®n kirâları yola çıktıkları gününden hesaplanmak üzere ve be-her re's devenin yevmî 25 akça olmak üzere taraf-ı mîrîden eyâlet-i mezbûreden deve ihrâcına me'mûr olan mübâşir yedinden virülüp bâkî hidmetde oldukları günde be-her re's devenin ücreti olan yevmî 25'er akça mahallinde ordu defterdârı yedinden virilmek üzere eyâlet-i mezbûreden bâ-emri 'âlî matlûb olan 1000 baş mükârî devesinden Konya Sancağı'na tâbi' nefs-i Konya ma'a Sa'îd-ili Kazâlarına isâbet eden yalnız 60 baş devenin mükârîleri gözetiminde çıkarıldığı görülmektedir. Bir başka kayıtta ise, 1731 senesinde gerçekleşen sefer için Eyâlet-i Karaman'dan tahsîli fermân olunan 150 çift camus bi'l-cümle mâlzemesiyle 150 aded araba ve 150 nefer sürücüsünün ihrâcı emri Konya Mahkemesi'ne ulaştığı belirtilerek istenenlerin tevzî' edilmesi sonucu Konya ile Sa'îd-ili Kazâlarına 12 çift bir rub' camus, 12 nefer bir rub' sürücü ve 12 'aded bir rub' 'araba bi'l-cümle mâlzemesiyle isâbet ettiği ve zikr olunan 'arabaların bi'l-cümle mesârif-i mühimmâtıyla her birine 18'er guruş 1'er rub' ve be-her çift camus kıymetine 30'ar guruş olmak üzere hesâb olunup fermânda ta'yîn ve açıklandığı üzere toplam 591 guruş edip zikr olunan 591 guruş huzûr-ı şer'de Konya ma'a Sa'îd-ili Kazâları ahâlilerine verilip huzûr-ı şer'de kazâ ahâlileri yedinden 12 çift bir rub'camus ve 12 nefer bir rub' sürücü ve 12 aded ve bir rub' araba bi'l-cümle mâlzemesiyle alınup ellerine tezkereleri verilmişdir. Sicillerden tespit edilen yükümlülüklerle ilgili diğer belgeler ise Sefer için Karaman Eyâleti'nden istenen camus, araba ve sürücünün tevzî' defteri; Şark seferi için Konya Sancağı kazâlarından toplanan mükârî develeri ücretlerinin ödenmesi; Sefer için Konya ve Sa'îd-ili Kazâlarından taleb olunan araba ve camusların teslîm edilmesi; Moskov keferesi üzerine yapılacak sefer için istenen mükârî develeri; aynı sefer için Konya Sancağı'ndan istenen mükârî develeri; Konya Sancağı kazâlarından istenen deve sayıları; Moskof seferi için Konya Sancağı'ndan alınan deve ücretleri ve sefer için istenen mükârî develerin Sa'îdili'ne düşen ücreti kayıtlarıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.