Geçmişten günümüze "Sarayönü"
Hellenistik ve Roma Dönemlerinde Sarayönü ve Çevresi (2)
Hellenistik dönemde kurulan ve özellikle epigrafik kaynaklar sayesinde hakkında diğer kentlere göre daha fazla bilgi sahibi olduğumuz kent Laodikeia (Ladik) dır. Hellenistik dönemde Seleukoslar sülalesi tarafından Laodikeia adıyla kurulmuş olan kent, Roma döneminde imparatorluğun doğu yolları üzerinde bulunan konumuyla daha da önem kazanmıştı. Askeri başarılarından dolayı Stratonikos adındaki bir askeri onurlandırmak üzere Laodikeia halk meclisinin aldığı kararı içeren ve Erken Hellenistik döneme tarihlenen bir yazıttan Laodikeia da bir askeri birliğin konuşlandığı anlaşılmaktadır. Büyük olasılıkla bu bölge, Roma dönemi boyunca da askeri önemi devam etmiş olmalıdır.
Zira T. Drew-Bear, Geç İmparatorluk döneminde Lykaonia kırsalında edebi değer taşıyan mezar yazıtlarındaki artışı dikkate alarak, bölgenin okuryazarlık ve dolayısıyla kültür seviyesinin yükselişini bölgedeki Roma etkisine bağlamakta ve bunu da Laodikeia Katakekaumene de konuşlanmış olması yüksek ihtimal olan, Geç Roma İmparatorluğu döneminde lanciarii olarak adlandırılan seçkin süvari birliğinin varlığına bağlamaktadır. Laodikeia ve yakın çevresinde ele geçen imparatorluk dönemi yazıtları da Latin kökenli vatandaşların bölgede önemli oranda bir nüfusa sahip olduklarını ve kent yönetiminde etkin olduklarını göstermektedir.
Ladik te çeşmede yapı taşı olarak kullanılan bir yazıtta, Aelius Naivius Epagathos adlı Latin kökenli bir yurttaşın Laodikeia kent yönetiminde agoranomos olarak hizmette bulunduğu ve aynı zamanda kendisini onurlandıran Sebaste phylesinin patronu olduğu görülmektedir. Ladik yakınlarında yer alan Bozuk Kuyu nun batısındaki mezarlıkta ele geçen bir başka yazıtta, büyük olasılıkla aynı şahsın imparator azatlısı olduğu ve gymnasium başkanlığı yaptığı da anlaşılmaktadır. Aelius Naivius Epagathos un söz konusu yazıtta yine Latin kökenli Aelius Tranculus adında bir başka agoranomos tarafından onurlandırıldığını görüyoruz. Aelius Tranculus tarafından onurlandırılan Aelius Epagathos un babası Aurelius Traianus büyük olasılıkla imparator Commodus veya Marcus Aurelius tan birisinin azatlısı idi. Epagathos un yukarıda söz edilen Ladik çeşmesindeki yazıtta geçen Aelius ve Naevius Latin isimleri annesinin ailesinden gelmiş olabilir.
Ladik ve Bozuk Kuyu yazıtları, Aelius Naivius Epagathos un kentte zengin bir yurttaş olarak rol oynadığını gösterir. Aynı zamanda bir imparatorluk azatlısı olan Aelius Naivius Epagathos, Laodikeia yakınlarındaki devlet arazilerinde hizmet ederek bu arazileri işletmiş olabilir. Sarayönü ve çevresinde ele geçen ve bölgenin siyasal, idarî ve askeri durumları hakkında bilgi veren yazıtlar yanında, yazıtların bazıları da günümüzde olduğu gibi Antik dönemlerde de bölgenin tarımsal yönden zengin olduğu konusunda fikir vermektedir. Nitekim Ladik mezarlığında ele geçen bir adak yazıtından Dionysos oğlu Longus adlı bir rahibin, her şeyi işiten tanrılara tarlasından kaldırdığı ürünlerin şükranı için bir adakta bulunduğu anlaşılıyor. Ürünün bereketli olması için, bölgede böyle adak taşlarına rastlanması, tarımsal faaliyetlerin önemine işaret eder.
Öte yandan bölgenin yakın çevresinde Sultan dağlarının kuzeyinde Gökçeyurt (Kempos) Kasabası ndaki çeşme yalağında bulunan bir stelde üzüm ve buğday kabartmaları bulunmakta olup, bunlar bugün olduğu gibi Antik çağda da bölgenin iki önemli tarım ürününe işaret etmelidir. Nitekim tarımsal açıdan önemli olduğu görülen Sarayönü ve çevresindeki araziler, Roma İmparatorluk döneminde malikaneler vasıtasıyla işletilmekte idi. Bölgeden ele geçen epigrafik kaynaklar, imparatorluk arazileri, malikaneler ve bu malikanelerin sahipleri hakkında önemli bilgi verirler. Bu malikaneler ve sahip oldukları araziler, oikonomos (kahya), procurator (kahya), epitropos ve mistheotes ler (kiracılar) tarafından işletiliyordu.
Sarayönü çevresinde bu türden yazıtların en fazla görüldüğü yer Ladik tir. Ladik te bir evde kopyalanmış yazıtlı bir stelden Aurelius Traianus un bir malikane sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Bu Aurelius Traianus, kendi babası Aurelius Antonius Traianus u onore etmek için, bu steli arazisinin idaresini vermiş olduğu kahyası (epitropos) Esellius Longius aracılığıyla masrafını kendisi karşılayarak yaptırmıştır. Aurelius Traianus ismi, yukarıda bir Ladik ve Bozuk Kuyu yazıtında da geçmektedir. Büyük olasılıkla her üç yazıttaki bu ortak isim, aynı aileye işaret etmelidir. O halde bu görevler, aynı sülaleler tarafından ifa ediliyordu. Bu da aile fertlerinin hepsi bu işi yaptıkları ve çiftliği iyi tanıdıkları için verimi artırıyordu. Aslında toprak sisteminde çağlar boyunca çok fazla bir değişiklik görülmemiştir. Zira büyük olasılıkla Osmanlı toprak sisteminde toprağın kullanım hakkının tımar sahibinin oğluna bırakılmasında da aynı pratik yarar göz önünde bulundurulmuş olmalı idi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.