Hastalıkların erken teşhisinde akıllı saat etkisi
Telefonların pek çok özelliğini barındıran akıllı saatler, kalp atış hızından oksijen seviyelerine kadar pek çok sağlık verisini de takip edebiliyor. Bu saatlerden elde edilen verilerin doğruluğu uzmanlar tarafından tartışılsa da bazı uzmanlar doğru cihazlarla elde edilen verilerin erken teşhis için önemli olduğuna dikkat çekiyor.
Son teknolojiyle donatılan ve zamanı takip etmekten fazlasına imkan veren akıllı saatler, kullanıcılarını nabız ölçümü, uyku düzeni ve adım sayma gibi özellikleri ile sağlık kontrollerine yönlendiriyor. Bu nedenle büyük ilgi gören akıllı saatler, erken teşhiste etkin rol alıyor. Uzm. Dr. Koray Demirtaş, doğru cihazlarla elde edilen verilerin erken teşhis için önemli olduğu uyarısında bulundu.
Son yıllarda akıllı saatlerin kaydettikleri verilerden yola çıkarak doktora giden kullanıcıların sayısının arttığını belirten Demirtaş, “Güvenilir markaların, parazitsiz kayıtlar yaparak felç riski yaratabilecek ritim bozukluklarının tespitinde faydalı olduğu görülmüştür” dedi.
HASTA KENDİ EKG KAYDINI BİLE ALABİLİYOR
Uzm. Dr. Demirtaş, “Ritim bozukluğunu ve yavaş ritmi tespit ettiği birkaç vakamız var. Fakat Türkiye’de akıllı saatler insanların kolunda olsa da EKG çeken, düzenli ve güvenilir ritim kaydı yapan cihaz sayısı az. O yüzden kullanımı, dünya verisi kadar yaygın değil” diye konuştu. Demirtaş, konu hakkında tekli ve gruplu çalışmaları derleyen değerlendirme makalelerinde, sonuç olarak kullanımı kolay, güvenilir ve parazitsiz kayıt alma oranı yüksek markaların doğru sonuç verme oranının yüksek olduğunu söyledi.
Demirtaş, “Klinik çalışmalarda, olay gerçekleştiğinde hastada bir şikayet veya belirti ortaya çıktığında, hastanın kendi gayretiyle EKG kaydı alması söz konusu oluyor. Hastanın şikayetinin olmadığı durumlarda kendiliğinden EKG alması ise çok sık görülmüyor, ancak bazen mümkün olabiliyor” ifadelerini kullandı. Demirtaş, “Hastaya ait olduğu için herhangi bir sağlık merkezine ihtiyaç duyulmaması, sürpriz gelişen ritim bozukluklarını yakalayabilmesini sağlıyor” dedi. Tanısal anlamda belirleyici olmasa da önemli veriler sağlanabildiğini söyleyen Demirtaş, “Hastaların kendi başlarına bir sonuca varmadan önce bir profesyonele danışmaları gerek. Türkiye’de bu cihazların satışını yapan firmalar, sağlıkla ilgili özelliklerini tam olarak bilmiyor ve daha çok farklı alanlara odaklanıyorlar. Teknoloji ilerledikçe sadece hasta bireyler değil, sporcular ve gençler arasında da bu cihazların kullanımı yaygınlaşacak” dedi.
NASIL ÖLÇER?
Kalp ritmini ölçebilen akıllı saatlerde, fotopletismografi (PPG) olarak bilinen teknolojik sistem, saatin bilekle temas etmesiyle çalışmaya başlıyor. Sensör, derinin alt bölümünden kırmızı rengi yansıtılırken, yeşil rengi ise soğuruyor, kalbin her atışında bileğinizde daha fazla kan akışı olacağı için yeşil ışık emilimi azalıyor. Sensörler, bu noktadaki ışık değişimlerini analiz ederek nabzın belirlenmesini sağlıyor.
Kaynak:HABER MERKEZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.