İnşaat sektörü alarm veriyor

İnşaat sektörü alarm veriyor
İnşaat sektörü malzeme fiyatlarının son dönemdeki aşırı artışıyla birlikte durma noktasına geldi. Müteahhitler, yapım için malzeme bulamazken, ev fiyatları da zirveyi gördü. Sektör temsilcileri, ilk kez böyle bir durumla...

İnşaat sektörü malzeme fiyatlarının son dönemdeki aşırı artışıyla birlikte durma noktasına geldi. Müteahhitler, yapım için malzeme bulamazken, ev fiyatları da zirveyi gördü. Sektör temsilcileri, ilk kez böyle bir durumla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Sektörün durma noktasına geldiği ifade edilirken, dar ve orta gelirliler başta olmak üzere toplumun önemli bir kesiminin ev sahibi olması, her geçen gün daha da zorlaşıyor.

Döviz kurundaki dalgalanmayla birlikte ciddi bir sıkıntı altına giren inşaat sektörünün sorunları, Mayıs ayı itibariyle iyice arttı.

Bir tabak suntanın fiyatı 120 liradan 330 liraya, demir 3 buçuk liradan 7 liraya, çimentonun torbası 12 liradan 24 liraya yükseldi. Ürün fiyatlarındaki artışın önüne ise bir türlü geçilemiyor. Sektörün durma noktasına geldiği ifade edilirken, dar ve orta gelirliler başta olmak üzere toplumun önemli bir kesiminin ev sahibi olması, her geçen gün daha da zorlaşıyor.

“Son dönemin en yüksek seviyesi görüldü”

Sarayönü’nde faaliyet gösteren İnçev Mühendisliğin sahibi Muhammed Badem, çimentodan demire, tuğladan hazır betona 200'den fazla alt sektörle ilişkisi bulunan inşaat sektörü açısından tedarik zincirindeki aksama ve zamların başka sorunları beraberinde getirmeye başladığını ifade etti.

Badem, “2018 yılından bu yana döviz kurundaki artan değişimle yüzde 17’den yüzde 37’ye yükselen inşaat maliyet endeksi 2019’da düşüşe geçmişti. 2020 senesinin ilk altı ayında stabil seyretmesinin ardından döviz kurundaki artışla paralel senenin ikinci yarısında hızlı bir yükseliş yaşadı” dedi.

Badem, “2021’in Ocak ve Şubat aylarında yüzde 20 üstünde yatay seyreden endeks, Mart ayında kurun rekor seviyeye yükselmesi ile bir kez daha hız kazandı ve yüzde 30’u aşarak son dönemin en yüksek seviyesini gördü” şeklinde konuştu.

“İnşaat yapımı çıkmaza girmeye başladı”

Muhammed Badem, şöyle devam etti:

“İnşaat malzemelerindeki fiyat artışı ve tedarik sıkıntısı inşaat yapımını zorlaştırıyor, dar ve orta gelirli aileler başta olmak üzere ev sahibi olmak artık çok zor olacak. Pandeminin etkisiyle gelişen sorunlar inşaat sektöründe de malzeme tedarik sıkıntısı yaşanmasına sebep oldu. İnşaat sektörünün en önemli malzemelerinde olan tedarik sorununun her geçen gün artması inşaat yapımının da bir o kadar zorlaşmasına sebep oluyor. Özellikle plastik, MDF, seramik gibi malzemelerde yaşanan tedarik sorunu her geçen gün artıyor. Pandemi nedeniyle Avrupa ülkelerinde fabrikaların çoğunun çalışmaması ve ya yarı zamanlı çalışması ışığında inşaat malzemesi ithal ettikleri için yerli üreticiyi ihracata yöneltti. Yerli üreticin ihracata yönelmesi yurt içinde malzeme tedarikinde sıkıntı yaşanmasına neden olmaya başladı. Malzeme tedarik sıkıntısı ve artan fiyatlarla birlikte inşaat sektöründe arz-talep dengesi bozulmaya başladı. Malzeme fiyatlarında ki artış malzeme alımını etkilemesiyle inşaat yapımını tamamen çıkmaza sokmaya başladı.”

‘İlk kez böyle bir durumla karşı karşıyayım'

Yörükoğlu İnşaat’ın sahibi Ramazan Küçükkuşçu ise sektörünün tam bir kriz içinde olduğunu dile getirdi.

İnşaat malzemelerinde yüzde 80 ile yüzde 150 arasında bir fiyat artışı yaşandığının altını çizen Küçükkuşçu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Müteahhitler malzeme bulmakta güçlük çekiyor. Bulabildikleri malzemelerin de fiyatları çok yüksek.1 yıldan uzun bir süredir, pandemi sürecini yaşıyoruz. İnşaat sektörü bu süreçte hiç durmadan çalıştı. Gelinen süreçte bir çıkmaz içindeyiz. Yapmakta olduğumuz işler hep yarım kalan işler, yapımına yeni başlanan inşaat sayısı neredeyse sıfır. Bir tabak sunta 120 liradan 330 liraya çıktı. Çimentonun torbası 12 liradan, 24 liraya yükseldi. Demir, 3 buçuk liradan, 7 liraya yükseldi. Ne ham madde fiyatları bu kadar arttı ne de döviz kuru. Sektörde ciddi bir anormallik var. Malzeme bulamıyoruz. Keyfi bir durum söz konusu. Sektör, durma noktasına geldi. Türkiye'de üretilen ürünlerin yüzde 90'ı ihraç ediliyor. İhracatın kâr marjı daha yüksek olduğu için, ihracata yönelik üretim var. Durum böyle olunca iç piyasanın talebi karşılanmıyor. Bir kota getirilmeli. İhracata belli bir sınırlama getirmek lazım. İnsanlar ev alamıyor. 25 yılı aşkın süredir bu işi yapıyorum, ilk kez böyle bir durumla karşı karşıyayız.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.