İş verimini düşürmesi endişesiyle oruç tutmamak caiz midir?
Ramazan ayında oruç, sadece bir ibadet değil, aynı zamanda Müslümanların manevi bir sorumluluğudur. Oruç tutmak, ergenlik çağına ulaşmış ve akıl sağlığı yerinde olan her Müslüman için farz kılınmıştır. Ancak oruçla ilgili ortaya çıkan bazı sorular, özellikle çalışan kişiler arasında sıkça gündeme gelmektedir. Bunlardan biri de "Çalışanların iş verimini düşürmesi endişesiyle oruç tutmamaları caiz midir?" sorusudur. Bu sorunun cevabını bulmak için Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu’na başvurulmuştur.
Din İşleri Yüksek Kurulu’nun verdiği cevaba göre, Ramazan orucu, mazeretsiz olarak tutmayanlar için büyük bir günah teşkil etmektedir. Kurul, orucun farz olduğunu belirterek, Resûlullah (s.a.s.)’ın, “Bir kimse, Allah’ın tanıdığı bir ruhsat olmadan, Ramazan’da bir gün orucunu tutmazsa, bütün yılın orucu bile o günün yerini tutmaz.” şeklindeki hadisini hatırlatmaktadır. Yani oruç, sadece bir ibadet olarak değil, aynı zamanda bir sorumluluk olarak da kabul edilmiştir.
Ancak, ağır işlerde çalışan ve oruç tutmanın sağlıklarına zarar verebileceği durumlarla karşı karşıya kalan bireyler için bazı esneklikler bulunmaktadır. Örneğin, ailesinin geçimini sağlamak için zorlayıcı işlerde çalışan ve bu işlerin oruç tutmalarına zarar verebileceğini düşünen kişiler, oruçlarını tutamayabilirler. Bu durumda, oruçlarını daha sonra kaza etmeleri ya da kaza etme imkânları yoksa fidye ödemeleri gerekmektedir. Ancak, günlük işlerde çalışan ve oruç tutarken sağlıklarını ciddi şekilde riske atmayan kişiler için orucu terk etmek geçerli bir özür olarak kabul edilmemektedir.
Kur’an-ı Kerim’de, Allah’ı anmaktan ve ibadetleri yerine getirmekten iş ve ticaretin alıkoyamayacağı vurgulanmaktadır. Kur’ân’da şöyle buyurulur: “Öyle erkekler vardır ki, onları ne bir ticaret ne bir alışveriş, Allah’ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamaz. Onlar, dehşetinden kalplerin ve gözlerin ters döneceği günden korkarlar.” Bu, iş ve günlük faaliyetlerin oruç tutmayı engellememesi gerektiğini açıkça gösterir.
Sonuç olarak, oruç tutmamak için geçerli bir özür olmadığında, çalışanların oruç tutmaları gerekir. İş veriminin düşmesi gibi dünyevi endişeler, oruç tutmama için geçerli mazeretler olarak kabul edilmemektedir. Ancak gerçekten zorlayıcı ve sağlığı tehdit eden işlerde çalışanlar, oruç tutmayıp daha sonra kaza edebilir ya da fidye verebilirler.
Kaynak:HABER MERKEZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.