Kadın lüle taşı ustası, "beyaz altın"ı dünyaya tanıtmayı hedefliyor
Eskişehir'de 15 yıldır kayınpederinden öğrendiği lüle taşı işlemeciliğini sürdüren ve Şubat 2022'den beri Eskişehir Saatçiler Esnaf ve Sanatkarlar Odası başkanlığını yürüten Sema Ersoy, "beyaz altın" olarak da bilinen lüle taşını dünyaya tanıtmayı amaçlıyor.
İki çocuk annesi 48 yaşındaki Ersoy, 2008 yılında kayınpederi İsmail Ersoy'dan lüle taşı işlemeciliğini öğrenmeye başladı.
Lüle taşından kolye, küpe, yüzük ve bileklik gibi ürünler yapmaya başlayan Ersoy, aynı yıl Tarihi Odunpazarı Evleri Bölgesi'ndeki "Deniz Köpüğü" adını verdiği atölyesini açtı.
Atölyesinde eşi Hasan Ersoy ve kayınpederiyle aynı adı taşıyan oğlu İsmail Ersoy ile çalışmalarını sürdüren Ersoy, 1,5 yıl önce beyaz altının bilinirliğini artırmak için kolları sıvadı.
Eskişehir Saatçiler Esnaf ve Sanatkarlar Odası başkanlığına talip olan Ersoy, Şubat 2022'de oda seçimini kazanarak başkanlık görevini yürütmeye başladı.
Bir yılı aşkındır lüle taşını daha geniş kitlelere duyurmak için oda ve bireysel çapta çeşitli çalışmalar yapan Ersoy, beyaz altını dünyaya tanıtmayı hedefliyor.
Ersoy, başkanlık görevinin yanı sıra mağaza olarak da kullandığı atölyesinde lüle taşını işlemeye devam ediyor.
Sema Ersoy, AA muhabirine, atölyesinin adını ünlü lüle taşı ustası Ali Osman Denizköpüğü'nün soyadından esinlenerek koyduğunu söyledi.
Denizköpüğü'ne soyadının Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından verildiğine vurgu yapan Ersoy, "Biz de bu ismi devam ettirmek istedik. Lüle taşının tanıtımının gerekli kadar yapılmadığını düşünüyorum. 'Bir şeyler yapmalıyım' diye düşündüm ve Eskişehir Saatçiler Esnaf ve Sanatkarlar Odası başkanlığına adaylığımı koydum. Şubat 2022'de de seçimi kazanarak görevime başladım. Odamız saat ile lüle taşı ustalarını, fotoğrafçıları ve diş protezi teknikerlerini kapsıyor. Ben de lüle taşı ustası olarak odamıza sahip çıkıyorum." dedi.
"Biz kadınlar da bu işin içinde varız"
Ersoy, atölyesinde kullandığı lüle taşını kayınpederinin doğduğu Karatepe Mahallesi'nden getirdiğini dile getirdi.
Kayınpederinin de lüle taşı işlemeciliğini babasından öğrendiğini kaydeden Ersoy, aile mesleklerini sürdürmekten büyük gurur duyduğunu ifade etti.
Ersoy, oda başkanlığı ile lüle taşı işlemeciliğini birlikte yürütmenin zor olduğunu fakat meslektaşlarına verdiği sözleri tutması gerektiğini aktararak, lüle taşının adını duyurmak için Ankara, İzmir ve Mersin'de düzenlenen çeşitli yöresel ürün fuarlarına katıldığını belirtti.
Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Sırrı Kabadayı ile meslek liselerinde lüle taşına ilişkin bölümler açılmasına dair çalışmalar yaptıklarını da söyleyen Ersoy, şöyle konuştu:
"Lüle taşı ustalığı, 'erkek egemen' bir meslek olarak bilinir ama biz kadınlar da bu işin içinde varız. Giderek çoğalıyoruz. Şimdilik 4-5 kadın olarak mesleğimizi sürdürüyoruz. Bu işi babalarından, kardeşlerinden öğrenerek devam ettiriyorlar. Evde tespih dizenler, küpe yapanlar da var. Müşterilerimiz, 'Ürünlerinize kadın eli değdiği belli, tebrik ederiz' diyorlar. Bu da beni mutlu ediyor."
Ersoy, lüle taşı işlemeciliğini akademik boyuta taşımak istediğini de anlatarak, mesleğini elinden geldiğince çok kişiye öğretmeye çalıştığını sözlerine ekledi.(AA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.