Kahve içmenin de doğru saati varmış!

Türklerin geleneksel içecekleri arasında ilk sıralarda yer alan kahve, hoş sohbetlerin de vazgeçilmezi. Kimileri tarafından sabahları uyanmak, kimi için gün içinde enerjik kalmak ya da sadece keyif için tüketilen kahvenin doğru zamanda içildiğinde daha faydalı olabileceği ortaya çıktı.

Genellikle su veya süt ile pişirilerek yapılan kahve, dünya genelinde en çok tüketilen içeceklerden biri. Birçok kültürde önemli bir yere sahip olan kahveyi içmenin en doğru zamanı, vücudumuzun biyolojik saatine ve doğal olarak ürettiği bir stres hormonu olan, sabah saatlerinde de en yüksek seviyelere ulaşan kortizol seviyelerine bağlı olarak değişiyor.

Yapılan araştırmalar, kahve içmenin en uygun saatlerini belirledi ve bu saatlerde kahve tüketmenin insanın enerjisini artırabileceği gibi kafeine olan bağımlılığını da azaltabileceğini gösterdi.

KAHVE İÇMEK İÇİN BU SAATLERİ SEÇİN
Bu nedenle, sabah uyanıldığında kortizol seviyeleri yüksek olduğu için kahve içmenin bu saatlerde pek etkili olmayacağını belirten uzmanlar, kahve içmek için en uygun saatlerin sabah 9.30-11.30 ve öğleden sonra 13.30-17.00 arası olduğunu açıkladı.

Uzmanlar, kahve içme saatlerine ilişkin yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Bu saatlerde kortizol seviyeleri düşüşte olduğu için, kahvenin enerji verici etkisini daha güçlü hissedersiniz. Özellikle öğleden sonra düşen enerjinizi toparlamak için 13.30 sonrası mükemmel bir zaman dilimi olabilir. Bu zamanlama stratejisini izlemek, kahvenin etkisini artırırken vücudunuzun kafein toleransını da dengeleyebilir.

Kahve içmenin doğru zamanını bilmek kadar, ne zaman içilmemesi gerektiğini bilmek de önemlidir. Özellikle akşam saatlerinde kahve içmek, uyku düzeninizi bozabilir ve uzun vadede uykusuzluğa neden olabilir.

İYİ BİR UYKU İÇİN UYUMADAN ÖNCE İÇMEYİN
Kafeinin etkileri vücutta yaklaşık 6 saat boyunca sürdüğü için yatmadan önce en az 6 saat boyunca kahve tüketmemek en iyisidir. Böylece hem gün içindeki enerjinizi dengeler hem de sağlıklı bir uyku çekmenizi garanti altına alırsınız.
Sabahları kahve içme alışkanlığını değiştirmek zor olabilir, ancak bu değişiklik gün boyu daha enerjik hissetmenizi sağlayabilir.

Sabahları ilk iş olarak kahveye uzanmak yerine, önce su içmek veya hafif bir kahvaltı yapmak metabolizmanızı uyandırmak için daha faydalı olabilir. Ardından, 9.30 civarında kahvenizi keyifle yudumlayabilir ve kahvenin etkisinin çok daha uzun süre devam ettiğini fark edebilirsiniz.

Kahve içmenin en doğru zamanını belirlemek, sadece enerjinizi artırmakla kalmaz, aynı zamanda kafeine olan bağımlılığınızı da azaltabilir.

KAHVE İÇME SAATLERİNİ AYARLAYIN
Sabahları kortizol seviyeleriniz yüksek olduğunda kahve içmek, kahvenin etkisini azaltabilir ve zamanla daha fazla kahve tüketme ihtiyacı doğurabilir. Bu nedenle, kahve içme saatlerinizi düzenlemek hem sağlığınız hem de günlük enerjiniz için faydalı olabilir.

Sonuç olarak, kahve içmek için en ideal saatler sabah 9.30-11.30 ve öğleden sonra 13.30-17.00 arasıdır.

Bu saatlerde kahve tüketmek, enerjinizi artırabilir ve kafeine olan bağımlılığınızı azaltabilir. Akşam saatlerinde kahve içmekten kaçınarak, uyku düzeninizi koruyabilir ve sağlıklı bir uyku çekebilirsiniz.”

KAHVENİN TARİHÇESİ
Kahvenin tarihçesi oldukça eskiye dayanır ve birçok efsane ile anılmaktadır. Kahvenin keşfi, genellikle Etiyopya'nın Kaffa bölgesine dayandırılır.
Efsaneye göre, 9. yüzyılda bir çoban olan Kaldi, keçilerinin kahve çekirdeklerini yedikten sonra enerjik hale geldiğini fark eder. Bu keşif, kahvenin insanlar tarafından kullanılmasının başlangıcı olarak kabul edilir.
Kahve, 15. yüzyılda Yemen'e ulaşmış ve burada Sufi tarikatları tarafından dini törenlerde kullanılmaya başlandı.

Yemen'den sonra kahve, Mısır ve Osmanlı İmparatorluğu'na yayıldı. 16. yüzyılda İstanbul'da açılan kahvehaneler, kahvenin sosyal bir içecek olarak benimsenmesinde önemli rol oynadı.

Kahve, Osmanlı İmparatorluğu'ndan Avrupa'ya taşınmış ve burada da hızla popülerlik kazandı. 17. yüzyılda Venedik, Londra ve Paris gibi şehirlerde kahvehaneler açıldı. Avrupa'da kahve, entelektüel ve sosyal toplantıların vazgeçilmez bir parçası haline geldi.