Kinoa denemesi yapıldı

Sarayönü Ziraat Odası tarafından ilçede ilk kez ekilen ve astronotların yiyeceği olarak da bilinen "kinoa" bitkisinden olumlu sonuç alındı.

Son dönemde sağlıklı beslenme reçetelerinin ve yemek tariflerinin vazgeçilmezleri arasında yer alan kinoa, tarıma yönelik girişim fırsatlarını araştıranlar için ideal bir ürün olarak ön plana çıkıyor. Kinoanın en önemli özelliği çok güçlü bir protein içeriğine sahip olması. Bunun dışında pek çok aminoasiti içinde barındıran kinoa, kuraklık ve soğuk gibi zor çevre koşullarına uyum sağlamasıyla biliniyor. Bu nedenle Sarayönü'nün iklim koşullarına uygun bir tarım ürünü olarak dikkat çekiyor. Kinoadan hektar başına 3-4 ton ürün elde edilebiliyor. Kinoayı tarlada 10 TL'den satmak mümkün. Perakende satış rakamı ise 50 TL'ye kadar çıkabiliyor.

Sarayönü Ziraat Odası, son dönemde popülerliğini arttıran bu tarım ürünün denemesini yaparak ilçeye uygunluğu inceledi. Tohumunun kilosunu 126 liraya alan, 10 dekar alanda dekara 1 kilo tohum atarak ekimini yapan Ziraat Odası, gübre olarak 7 kilo Dap ve 3 kilo Üre kullandı. 7 Nisan'da ekim gerçekleştirilirken Ağustos ayının son haftası hasadı yapıldı. 10 dekarlık alandan 620 kilo verim elde edildi.

Yapılan bu örnek çalışma kendilerine alternatif ve kazançlı bir ürün arayan çiftçilerin kinoa yetiştiriciliğine yönelmesine neden olacak gibi görünüyor. Halen ihtiyaç duyulan kinoa miktarından daha düşük ekim gerçekleştiğinden dolayı, fiyat anlamında elini çabuk tutan üreticilerin yüzünü güldürecek olan kinoa'nın marketlere kilosu 50 liradan satılıyor.

Kinoa bitkisi Türk tarımı için henüz çok yeni olmasına rağmen Kinoa Yetiştiricileri Derneği nin yaptığı çalışmalar neticesinde Türkiye de birçok üretici için alternatif ürün haline gelmeye başladı.

Kinoa bitkisinin yetiştiriciliği buğday tarımıyla ortak noktalara sahip. Aynı buğday gibi ekilen kinoa bitkisi 120 günde hasada gelmekte. Buğday tarımında kullanılan biçerdöverlerin kinoa tohumunun boyutuna uygun elekler kullanılarak hasat edilmekte. Kinoa bitkisi soğuğa, kurağa ve dona dayanıklı bir bitki olduğundan dolayı Türkiye şartlarında hemen hemen tüm bölgelerde yetiştirilme imkânına sahip.