Koçaş; 'Yeter artık; Can korkusuyla çalışmak istemiyoruz'

Koçaş; 'Yeter artık; Can korkusuyla çalışmak istemiyoruz'
Eğitim Sen Sarayönü Şube Başkanı Süleyman Koçaş, uğradığı saldırı sonrası hayatını kaybeden meslektaşları Öğretmen İbrahim Oktugan ve eğitimde artan şiddet olayları nedeniyle eğitim sendikalarının gerçekleştirdiği bir günlük iş bırakma eylemi ve ortak basın açıklaması programına katıldı.

Eğitim Sen Sarayönü Şube Başkanı Süleyman Koçaş, son yıllarda artan şiddet olaylarının eğitim çalışanlarını tehdit ettiğini belirterek, güçlü bir yasal düzenleme talep etti ve şiddete karşı caydırıcı tedbirlerin alınmasını istedi.

Koçaş konuşmasında, “Ülkemiz genelinde son yıllarda meslektaşlarımıza karşı artan sözlü ve fiili şiddet olayları cinayete kadar varmıştır. Son yaşanan acı olayda öğrencisi tarafından vurularak ağır yaralanan ve akabinde rahmetli olan okul müdürü İbrahim Oktugan müdürümüze Allah’tan rahmet kederli ailesine ve camiamıza başsağlığı diliyorum.

Eğitimciler Birliği Sendikası olarak meslektaşlarımızı koruyan güçlü bir yasal düzenleme istiyor, duruşumuzda değişiklik olmadığını belirtiyor, kararlılığımızı yineliyoruz. Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasının sağlanması için 10 Mayıs’ta ülke genelinde iş bırakma eylemi gerçekleştirip, basın açıklamaları yaptık. İş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek (10-17 Mayıs tarihleri arasında) dilekçe kampanyamızı da başlatmış bulunuyoruz.

Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır.

Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir.

Devlet, kasıtlı bir şekilde gerçekleştirilen ve yaralanmayla, ölümle sonuçlanabilecek eylemleri önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma altına alması gerekmektedir. Ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin, hukuk devleti olmanın gereği olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı, eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir.

Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

Eylem ve basın açıklamasında, eğitim sistemi, şiddete ceza ve öğretmenlere güvence konularında sorunların çözülmesi talebi dile getirildi. Katılımın yoğun olduğu bu etkinlikte, "Yeter artık can korkusuyla çalışmak istemiyoruz" sloganları atıldı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.