Konya, zirai eğitimin 179. yılını kutladı

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği (TZYMB) Konya Şubesi, zirai eğitim ve öğretimin 179. yılını, “Birlikte Başak Gecesi” etkinliğiyle 10 Ocak’ta coşkuyla kutladı.

Selçuk Üniversitesi Keykubad Köşkü’nde düzenlenen “Birlikte Başak Gecesi”nde Türkiye'de zirai eğitimin tarihçesini anlatan TZYMB Konya Şube Başkanı Prof. Dr. S. Ahmet Bağcı, “Birlikte Başak Gecesi etkinliğimize 56’sı Ziraat Fakültesi öğrenci 74’ü TZYMB üyemiz olan veya olamayan kıymetli meslektaşlarımız ve misafirlerimiz olmak üzere toplamda 130 kişi katılım sağlamışlardır. Bu kutlu günümüzde gecemizi onurlandıran tüm katılımcılarımıza teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

Bağcı, Türkiye'deki zirai eğitim ve öğretim sürecini şu şekilde özetledi:

“Türkiye’de Zirai Eğitim ve Öğretim 10 Ocak 1846 tarihinde İstanbul’da Ayamama Çiftliğinde kurulan ziraat mektebi ile başlamıştır. Cumhuriyet Dönemi’nde Halkalı Ziraat Mektebi’yle devam eden tarımsal eğitim-öğretim tüm yurda yayılmıştır.

1847 yılında İstanbul Ayamama’da “Ziraat Talimhanesi” adı ile başlayan tarımsal öğretim ve eğitimin 179. yılı tarım camiamıza kutlu olsun. Bugün 8 milyarı aşan dünya nüfusunda dünya çapında 750 milyon insan ciddi gıda güvensizliği yaşıyor. Aynı zamanda 2 milyar insan orta şiddetli düzeyde gıda güvensizliğiyle karşı karşıyadır.

Günlük hayatta yediğimiz içtiğimiz ve giydiğimiz her şey tarımdan gelir. Bu bakımdan mesleğimiz çok kutsal bir meslektir. Aynı zamanda bu meslek bireylerine önemli sorumluluklar yüklemektedir. Ziraat mühendisleri bu sorumluluktan hareketle ülkemiz adına önemli başarılar elde etmiştir.

''TARIMSAL ÜRETİM 100 YILDA BÜYÜK İLERLEME KAYDETTİ''

Türkiye'de buğday ekim alanları, üretim miktarları ve verimi; kaba bir hesapla ekim alanı 2,33 kat, üretim 22 kat, ortalama verim ise 8,23 kat arttı. 100 yılda gerçekleşen bu ilerleme büyük bir başarıdır.

Karapınar'da rüzgâr erozyonu mücadelesi 1962 yılında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünü oluşturan kuruluşlardan biri olan TOPRAKSU Genel Müdürlüğü tarafından yapılmış büyük bir başarıdır.

Bununla birlikte tarım dinamik bir sektördür, birçok bileşen tarafından etkilenmektedir. İklim, çevre, üretim maliyetleri ve tüketicinin ihtiyacı ve tercihleri sürekli değişmektedir. Küresel ısınma, kuraklık, hastalık zararlılar gibi etmenler küresel tarımı özelliklede ülke tarımımızı etkilemektedir. Bu nedenle birim alanda en yüksek verimi alabilmek için bölge şartlarını bilen iyi yetişmiş teknik elemanlara ihtiyaç vardır.

Geçmişten bir başarı örneği olarak önümüzde duran Karapınar Erozyonla mücadele başarısına Yapay Zekânın hayatımıza girdiği bugün ve gelecekte yeni başarılar eklemek zorundayız. Bunu da başaracak olan bugünün geç ziraat mühendisleridir. Bölgemizde yaşanan tarımsal sulama imtihanından tarım camiası olarak başarılı çıkmak zorundayız.

''TÜRKİYE'NİN 150 BİN ZİRAAT MÜHENDİSİNE İHTIYACI VAR''

Tarım uygulamalı bir bilimdir, teorik ve pratik bilgi ve yetenekleri gerektirdiğinden eğitim ve öğretimin kullanıldığı bir alandır.

Ziraat Fakültesinden her yıl yaklaşık 4.000-5.000 meslektaşımız mezun olmaktadır. Toplam mezun sayısı 120.000’leri bulan meslek toplumumuzdaki 30.000’leri aşan işsizlik ülkedeki istihdam sorunu ile yakından ilgilidir. Türkiye’nin, tarım potansiyeli uzmanlık çalışması sonucu 150 bin ziraat mühendisi ihtiyacı olduğu belirtilmektedir.

Mezun olan ziraat mühendislerinin iş hayatına ve girişimciliğe hazır olmaları konusundaki eksiklikler ve uygulamalı programlara yer verilmesi değerlendirilmelidir. Önceki uygulamalarda kamuda çalışacak ziraat mühendisleri TİGEM işletmeleri TAGEM araştırma enstitüsünde hizmet öncesi eğitime (1 yıl 2 yıl) tabi tutulurdu. Çağa uygun ve tarımdaki sektörlere dönük kendine güvenen girişimci, iş hayatına daha hazır mühendisleri yetiştirme konusu ele alınmalıdır.

''FAALİYETLERİMİZİ ÜLKE GENELİNDE YAYGINLAŞTIRACAĞIZ''

Merkezi Ankara’da bulunan Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği ve Konya Şubesi olarak ülke tarımına, meslektaşlarımıza ve Türk çiftçisine hizmeti şiar edinen birliğimiz çok sayıda tecrübeli üyesi ile faaliyetlerini daha geniş kesimlere yaymak azmindedir.

İzmir İktisat Kongresinde M. Kemal Atatürk’ün ifade ettiği “Kılıçla zafer kazananlar er geç yerlerini sabanla zafer kazananlara bırakmak zorunda kalırlar”

Herkes ekmeğe/yemeğe/içmeye ve barınmaya kısaca TARIMA muhtaçtır.

İnsanlık için bugün önemlidir.

Bugün 10 Ocak, geçmişten bugüne Türkiye'de tarımın gelişmesinde emeği, katkısı ve gayreti olan ziraat teknisyen ve teknikerlerine, ziraat mühendislerine onları eğiten/öğreten akademik camiamıza, tarıma gönül vermiş tüm üreticilerimize ve diğer paydaşlarımıza katkılarından dolayı şükranlarımızı sunuyoruz. Zirai Eğitim ve Öğretimin 179. Yılını ve 10 Ocak Ziraat Mühendisleri Günü'nü kutluyorum.”

''KAYNAKLAR ZİRAİ EĞİTİMİN 1848'DE BAŞLADIĞINI GÖSTERİYOR''

"Birlikte Başak Gecesi" etkinliğine, Ankara Ziraat Fakültesi'nden emekli Prof. Dr. Neşet Arslan ile uzun yıllar Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsünde araştırmacı ve idareci olarak görev yapan, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Ziraat Fakültesi emekli öğretim üyelerinden Prof. Dr. Fahri Altay da konuşmacı olarak katıldı.

Prof. Dr. Arslan, “Zirai Eğitimin Başlangıç Tarihindeki Tereddütler” başlıklı sunumunda, zirai eğitimin başlangıcının 1846 değil, 1848 yılına dayandığını ve bu yılın, zirai eğitimin 177. yılı olarak kutlanması gerektiğini kaydederek, araştırmalarını katılımcılarla paylaştı.

Prof. Dr. Fahri Altay ise, tarımsal araştırmaların 100 yıllık tarihsel gelişimi ve bu süreçte yaşanan önemli olayları katılımcılara anlattı.

BAŞARILI ÖĞRENCİLERE ÖDÜL

Prof. Dr. Bağcı, etkinlikte "Öğrenci Gözüyle Zirai Eğitime Bakış" başlıklı makale yarışmasında ödül kazanan öğrencilere ödüllerini takdim etti. Ayrıca, etkinliğe katkı sağlayan Alp Tarım, Sulama Dünyası, Avesa Tohumculuk, Arıkan Mühendislik ve Ekiz Tohumculuk firmalarına teşekkür plaketi verildi. Gecede, TZYMB Konya Şubesi'ne yeni katılan üyelere de rozetleri takıldı.

Etkinlikte, öğrenci topluluklarının Kafkas ve Zeybek halk oyunları (ANKAF) gösterisi ilgiyle izlenirken, Hacı Ali Ünal Türk Sanat Müziği, Kadir Demirağ ise Türk Halk Müziği parçalarını seslendirdi.