Konya’nın gizemli yer altı şehrinde sır perdesi aralanıyor
Konya’nın Sarayönü ilçesinde keşfedilen Türkiye’nin en büyük yatay yeraltı şehrinde yürütülen kazı çalışmaları ve keşifler, her geçen gün sır perdesini biraz daha aralıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sarayönü Belediyesi işbirliğiyle yürütülen çalışmalar kapsamında çalışmalar sürüyor. Yer altı şehrinde yapılan keşiflerin bir çoğu halen gizemini korurken, çalışmalar ilerledikçe yeni buluntular, antik mekanın değerine değer katıyor. Geçmişi antik çağlara kadar dayanan, hatta Hititler döneminden izlere rastlanan bölgede, yer altı şehrinde yaşayanların, alışkanlıkları, yaşam standartları, dini ayinleri, nasıl hayatta kalıp inleri nasıl kullandıkları keşiflerde elde edilen buluntularla araştırılıyor.
Yer altı şehrindeki yapılan yeni bir keşif, çalışmaların seyrini değiştirecek ölçüde büyük önem taşıyor. Bu olağan üstü öneme sahip yeni keşfin, önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.
“Sarayönü Yeraltı Şehri” Türkiye’nin en büyük antik yer altı şehri olabilir
Sarayönü Belediyesi’nin Pir Hüseyin Camisi yanında yaptığı yol çalışmaları esnasında meydana gelen çöküntü ile ortaya çıkan inlerin girişi 2021 yılında açılmış ardından Konya Müzeler Müdürlüğünce bölgede kazı çalışmaları başlatılmıştı.
2 yıldır yürütülen kazı ve temizlik çalışmalarıyla bir bölümü ortaya çıkarılan bölgede antik yer altı şehri keşfedildi. Konya Müzeler Müdürlüğü Arkeoloğu ve kazı başkanı Hasan Uğuz, geçmişi Roma Dönemine ait ve Ladik Mahallesi yakınlarındaki antik yerleşim alanına kadar uzanan Sarayini Antik yer altı şehrinin bu yıl keşfettikleri yeni alanlarla, mekan sayısının 30'u, yayılım alanının ise 20 bin metrekareyi bulduğunu söyledi.
Yatay mimaride Türkiye'nin şimdiye kadar keşfedilmiş en büyük yer altı şehrini bulmuş olabileceklerini vurgulayan Uğuz, "Bu kadar geniş alana yayılabileceğini düşünmüyorduk. Yüzey araştırmaları sırasında burada yaşayan ihtiyarlar, çocukken burayı gezdiklerini ve çok büyük bir yeraltı şehri olduğunu söylemişlerdi. Bu yıl fark etti ki anlattıklarının yarısı çıktı. Yani diğer yarısı da doğruysa çok büyük bir alana yayılıyor."
Uğuz, diğer tüm alanlardan farklı olarak ilginç bir mekan keşfettiklerini anımsatarak, şöyle devam etti: "Kazılarda, kuru örme tekniğinde bazıları doğal, bazıları mimari blokların devşirilmesi şeklinde bir duvar karşımıza çıktı. İnce çalışmaya girdiğimizde yeryüzüyle bağlantılı olduğunu fark ettik. Taşları kaldırdık. Bazılarının Roma döneminde yapılmış sunak tipli mezar taşları, mezar stelleri olduğunu, bazılarının onurlandırma yazıtı, bazılarının sütun tamburu olduğunu, sütun tamburun kendi döneminde mezar stiline dönüştürüldüğünü ve bunlarla doldurulmuş bir oda olduğunu fark ettik. Burada havuz şeklinde yapılmış ahşapla üzeri kapatılmış haçı anımsatan kuzey güney yönlü bir yapı bulduk. Bu alanın ne olduğuyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor."
Uğuz, 5-10 kilometre uzaklıkta yer altı şehrinin irili ufaklı devam ettiğini, onların da merkezle bağlantılı olabileceği yönündeki araştırmalarının sürdüğünü bildirdi.
HABER MERKEZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.