Milli Görüş’ün lideri Erbakan anılıyor

Milli Görüş Hareketi’nin lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, vefatının 10’uncu sene-i devriyesinde “Erbakan Haftası” kapsamında 24 Şubat - 2 Mart tarihleri arasında anılıyor.

Türkiye, İslam dünyası ve insanlık için ortaya koyduğu fikirlerle adeta çığır açan Millî Görüş Hareketi’nin Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, vefatının 10’uncu yıldönümünde Türkiye başta olmak üzere Avrupa’da, Balkanlar’da ve İslam ülkelerinde düzenlenen programlarla anılıyor.  Erbakan Haftası’nın bu yılki ana teması  “Yaşanabilir Türkiye” olarak belirlendi.

Saadet Partisi Sarayönü İlçe Başkanı Ziya Tokgöz yaptığı açıklamada “Milli Görüş Davası ve Saadet Partimiz açısından farklı bir öneme haiz olan, liderimiz, 54. Türkiye Cumhuriyeti’nin efsane Başbakanı, ilim, fikir ve siyaset adamı Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı bundan tam 10 yıl önce 27 Şubat 2011 tarihinde kaybettik. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun.

O günden bu tarafa Erbakan Hocamızı vefat ettiği haftaya denk gelen tarihlerde 10 yıldır anma ve anlama haftası olarak düzenliyor ve bununla ilgili olarak programlar tertip ediyoruz” dedi.

Saadet Partisi Sarayönü İlçe Başkanlığı tarafından yapılan yazılı  açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Dünyayı saran pandemiden dolayı bu yıl etkinliklerimizi kısıtlı olarak icra edeceğiz. Sarayönü İlçe Teşkilatı olarak bir basın açıklaması yapmanın uygun olduğunda karar kıldık. Öncelikle ülkemizin, İslam aleminin ve bütün insanlığın bu musibetten kurtulması için alemlerin Rabbi olan Allah’a niyaz ediyoruz.

Prof. Dr. Erbakan Hocamızı anlatmaya gelince öncelikle onun davasını anlamamız gerekiyor. Kendisi bizim davamız, bizim hareketimiz cihat hareketidir diyor ve bize inanmıyorsanız İsrail’e Amerika’ya sorun onlar doğrulayacaktır diyor.

Davası yani milli görüş hareketi, milletimizin ruh köküne dönüş hareketidir. Milli görüş hareketi tevhid, hak ve adalet merkezinde fetih hareketidir. Kendisi milli görüş hareketi hak ve batılın net çizgilerle ayrılma hareketidir diyor ve kendi kurduğu partilerini tarif ederken de biz ve diğerleri diye tarif ediyor hakkı savunanlar ve taklitçiler diyordu.

Onun davası cihat üzerine kurulu olduğundan, ne demek ılımlı İslam, ne demek medeniyetler ittifakı, ne demek dinler arası diyalog, ne yani Hasan amca namaz kılacak, AB uyum yasalarına evet diyecek, ne demek umreye gidecek üstüne kredi çekip iş kuracak, oruç tutacak dünya ve ülkesinde ki nizamı İsrail siyonizmi kuracak.

Ne demek güçlü olan haklı olacak, Hayır!.. Haklı olan haklı olacak, buna davam diyordu. Onun için lakabı Mücahit Erbakan’dı. Onun için onun davası ve davasında iddiası vardı. Onun için savunduğu davasında öldükten sonra bile yıllar önce söylediklerin de hep haklı çıktı.

Gerçi şimdi herkesin bir davası var, öyle ki dava enflasyonu var, ama davasına inanıp iddiası olan yok. Ülkemiz 22 yıldır Erbakan Hocamızın düşüncelerinden, fikirlerinden uzak bir idare ile yönetiliyor. O yüzden şimdikiler dün söylediklerini bugün, hatta bir saat önce savunduğunu bir saat sonra tam tersiyle değiştiriyorlar. O yüzden çakma mücahitler çoğalıyor ama yan sanayi ürünü oldukları için müteahhit oluyorlar.

Kısacası açıklamamızı hocamızın bir sözüyle bitirmek istiyoruz. Milli Görüş bir zorunluluk değil, mecburiyettir. Gelecekseniz yol yakın iken gelin, komaya girmeden gelin…”