Osmanlı’dan günümüze uzanan lezzet: 8 karışımlı şerbet
Osmanlı döneminde saraylarda ve evlerde hazırlanan çeşitli şerbetler geleneği günümüzde de devam ediyor. Özellikle Ramazan ayında iftar sofralarında gazlı içecekler yerine tercih edilmesi önerilen 'kızamık şekeri şerbeti', sekiz farklı lezzetin birleşimiyle hazırlanıyor. Kızamık şekerinin eritilmesiyle başlayan süreç, yedi farklı bitkinin aynı anda kaynatılmasıyla tamamlanarak lezzetli bir şerbet ortaya çıkıyor.
"Şerbette şeker kullanmamamız gerekiyor"
Ramazan ayında asitli içecekler ya da hazır meyve suları yerine evde organik şerbet önerisinde bulunan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri Ayşen Çebiç, "Evde şerbet yapılmasını öneriyoruz, genelde de şerbet tercih ediliyor. Müşterilerimiz demir hindi, sultan şerbeti, Osmanlı şerbeti gibi taleplerde bulunuyor.
Şerbeti yaparken nelere dikkat etmemiz gerekiyor dersek, birincisi kesinlikle şerbetimizde şeker kullanmamamız gerekiyor. Kızamık şekeriyle tatlandırarak şerbetlerimizi yapabiliriz. Ya da evde doğal meyvelerimiz varsa bunları da tatlandırıcı olarak kullanabiliriz. Şerbet yaparken dikkat edilmesi gereken püf noktalardan bir tanesi ise şerbeti dinlendirmek.
Şerbet ne kadar dinlenirse o kadar özünü salacağı için hem daha vitamin açısından değerli hem de daha kıymetli oluyor. Şerbet yaparken de soğuk su ve sıcak su olarak iki tarz çeşit tercih edilebilir. Kızamık şekeri sıcak suda eridiği için sıcak suyla yapılan şerbetleri hem özü hem tadı hem aroması açısından daha zengin olmaktadır.
Sıcak suyla şerbet yaparken de önce şekerin eritilmesi gerekiyor. Şekeri eritmekle başlayıp daha sonrasında şerbet kıvamına getirip diğer malzemelerimizi ekleyelim. Bunun sebebi ise hem şeker özünü salar hem eritilir hem de rengini salması açısından ve tadı daha güzel olur şekerle başlamak" dedi.
"8 çeşit karışımdan kızamık şekeri şerbeti"
Kızamık şekeri şerbetinin evde hazırlama aşamasını anlatan Ayşen Çebiç, "İlk aşamada tencerede şekerimizi erittikten sonra suyumuzu ekleyip bir şerbet kıvamına getiriyoruz. Bunu eskiler kestirme olarak da bilir. Kestirmemizi yaparak başlayacağız şerbetimize. Kızamık şekerimizi eritip, şerbetimizi yaptıktan sonra diğer malzemelerimizi adım adım ekleyip güzel bir şerbet ortaya çıkıyor.
Gül kurusu kullandık, sakinleştirici özelliğe sahip olduğu için. Tarçın kullandık susuzluğu giderici özelliği vardır. Zencefil kullandık bu da bağışıklığı güçlendirip hastalıklara karşı koruduğu için. Nar çiçeği kullandık C vitamini açısından zengin olduğu için. Karanfil ekledik, hem tat hem koku açısından çok güzel bir besin olduğu için.
Şerbetlerimizde genelde kızamık şekeri kullanıyoruz. Normal şeker kullanılmasına çok karşıyım. Ev hanımları da kızamık şekerleri yoksa bal ya da pekmezle tatlandırabilirler" şeklinde ifadelere yer verdi.
"7 yaş grubundan 70 yaş grubuna kadar gönül rahatlığıyla tüketebilirler"
Sıcak su ile hazırlanan şerbetin özünün daha etkili olduğunu anlatan Çebiç, "Sıcak şerbetimiz ve soğuk şerbetimizin arasındaki fark; sıcak şerbetimiz hem özü hem kalitesi hem de görüntüsü itibariyle tam bir şerbet olmaktadır ve aroması daha keskindir. Soğuk şerbetimiz ise bitkiler içerisinde tam çözülmediği ve şekerimiz tam erimediği için daha sıvı, berrak kıvamdadır. Bundan dolayı fazla tat vermemektedir.
Şerbetin kaynatılarak içerisine bitkilerin özü salınarak yapılmasını tavsiye ediyorum. Hem tadı hem kokusu hem de aroması bakımından bu şekilde tüketmek çok daha sağlıklıdır. 7 yaş grubundan 70 yaş grubuna kadar hatta daha küçük çocuklar bile gönül rahatlığıyla tüketebilirler. Hamile bayanlar bunu kola ya da asitli içecekler içmek yerine bu tarz şerbetlere yer verebilirler. Bununla birlikte yaşlı kişiler bağışıklıklarını güçlendirmek için tüketebilirler" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.