Porsuk Çayı'na düşerek boğulan genç kızın annesi önlem alınmasını istedi
Eskişehir'de 9 Eylül'de Porsuk Çayı'na düşerek hayatını kaybeden genç kızın annesi Belma Akar, yetkililerin söz konusu çayın çevresinde yeterli güvenlik önlemi almadığını söyledi.
Anne Belma Akar, gazetecilere yaptığı açıklamada, 9 Eylül'de çocukları Kübra Akar (16) ve Muhammet Akar (10) ile Kırmızıtoprak Mahallesi Yörük Sokağı'ndan geçen çayın kenarına oturmaya gittiklerini belirtti.
Kızı Kübra'nın o akşam Porsuk Çayı kenarına gelmeyi çok istediğini anlatan anne Akar, "O gün canım hiç istemediği halde, Kübra'nın ısrarıyla geldik. Kübra 'çekirdek almak istiyorum' dedi. Benden para istedi, çekirdek parası verdim. Oğlum, köpeğim ve Kübra birlikte gelirlerken o sırada kulağımda kulaklık vardı, telefonla konuşuyordum. Onları gördüm, başımı çevirdim. Düşünemedim. Ondan sonra Muhammet'in 'anne' diye bağırdığını duydum. Başımı bir anda çevirdim, Muhammet suyun içindeydi. Çırpınıyordu. Su kenarına kadar girdim. Ondan sonra oğlumu çıkarttım oradan. Fakat Kübra'yı göremedim. Oğluma 'ablan nerede?' diye sordum. 'Suya düştü' dedi. Çığlık atmaya başladım, insanlar geldi. Ondan sonra beni hastaneye götürdüler." diye konuştu.
Akar, olaydan 2-3 gün sonra oğlu Muhammet'e yaşananları sorduğunda, ablası Kübra ile şakalaştıkları sırada suya düştüklerini söylediğini aktardı.
"Burada hiçbir şekilde güvenlik önlemi yok"
Porsuk Çayı kenarında hiçbir güvenlik önleminin bulunmadığına dikkati çeken Akar, şöyle devam etti:
"Çocuklar burada oynayabilir, şakalaşabilir. İnsanlar kavga edebilir. Ne bileyim başı dönüp düşebilir, her şey olabilir. Halkı suçlayamazsın. Burada suçlu yüzde 100 halk değil. Burada hiçbir şekilde güvenlik önlemi yok. Demirlerden güvenlik önlemi olsa en azından çocuğum orada kalırdı. Porsuk Çayı ilk defa bir can almadı. Daha önce defalarca aldı. Bundan sonra da almaya devam edecek. Çünkü kenarlarında hiçbir şekilde koruma önlemi ya da demir yok. Birkaç tabela var, 'suya girmek yasaktır' diye. Zaten onların da üzerindeki yazılar silinmiş. 'Bu alana girmek yasaktır' diyerek bir uyarı yok. Kızım 16 yaşındaydı, sonuç olarak çocuklarım çok küçük değildi. Biri 10, diğeri 16 yaşında. Biz buraya ilk kez gelmedik, defalarca kez geldik. Doğma, büyüme Eskişehirliyim. Şimdiye kadar hiç can vermedim. İlk kez başıma geldi fakat bu belediyenin başına defalarca geldi."
"Eskişehir'in ortasından geçen bir katil var"
Belma Akar, Porsuk Çayı'nın yıllarca çok can aldığını hatırlatarak "Porsuk Çayı bir daha can almasın. Kimse ölmesin, anneler ağlamasın. Çocuklar annesiz, babasız kalmasın. Buraya bir önlem alınmasını istiyorum. Bütün Eskişehir halkını da duyarlı olmaya davet ediyorum." dedi.
Çayda ölenlerin farklı yaş aralıklarında olduğunu belirten Akar, "Hepsi çocuk değil. Genç, çocuk, orta yaşlı, hepsi var. İki ay önce benim arkadaşımın yeğeni vefat etti bu suda; Fatih Er. Çocuk yüzmeyi bildiği halde boğuldu çünkü altı pislik ve balçık dolu. O yüzden halkı duyarlılığa davet ediyorum. Bugün benim başımda, yarın diğerlerinin başında olabilir. Onun için herkesin bilmesini istiyorum, burada bir katil var. Eskişehir'in ortasından geçen bir katil var." ifadelerini kullandı.
Söz konusu olayda vatandaşların yardımıyla sudan çıkarılan Muhammet Akar, sağlık ekipleri tarafından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılmış, boğulan Kübra Akar ise AFAD dalgıçları tarafından çaydan çıkarılmıştı. (AA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.