"Ramazan-ı Şerif takva yolculuğudur"
Yüksek bir manevi havanın yaşandığı Ramazan-ı Şerif ayı geldi. Tüm dünyada olduğu gibi ilçemizde de 11 ayın sultanı Ramazan’ın heyecanı yaşanıyor.
Çarşamba akşamı ilk teravihle camiler dolup taşarken Perşembe akşamı da iftar sofralarıyla evler şenlendi.
Çarşıda ve pazarda Ramazan hareketliliği yaşanırken, halkın dini bilgileri öğrenmeleri ve bildiklerini tazelemelerini amaçlayan Sarayönü Müftülüğü, Ramazan ayına özel vaaz ve irşat programı hazırladı.
Mübarek Ramazan ayında maddi ve manevi yapılması gerekenler hakkında tavsiyelerde bulunan Sarayönü İlçe Müftüsü Alattin Alğan, "Ramazan-ı Şerif takva yolculuğudur. Rabbimizin arzuladığı yaşam biçimini Ramazan ayını bizlere yaşatıyor." dedi.
İnfakta bulunarak malımızın imtihanını da takva ile geçirelim"
Müslüman toplumun tüm bireyleriyle Ramazan ayını fırsata çevirmesi gerektiğini belirten Alğan, "Sahip olduğumuz mallarımızla, kazancımızla depremzedelerle, fakirlerle, komşularımızla kazancımızdan infakta bulunarak malımızın imtihanını da takva ile geçmiş olacağız inşallah.
Ramazan-ı Şerif, takva yolculuğudur. Çünkü Ramazan ayının ibadet farziyetini bildiren ayet, bizi Ramazan ayında takvaya, muttaki olmaya davet ediyor. 'Ey iman edenler oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi sizlere de farz kılındı' buyurmaktadır.
Orucun hikmeti, Yüce Allah'ın bizi inayete, takvaya ulaştırmasıdır. Tuttuğumuz orucu elimizde bir hazine gibi bilip ona zarar verdirmeden, onu kirletmeden hareket etmeliyiz. Yani ifsatla, dedikoduyla, yalanla, gıybetle, bizi günaha götürecek hareketlerden kaçınıp kuyumcu hassasiyetiyle davranmamız gerekmektedir. Rabbimizin arzuladığı yaşam biçimini Ramazan ayı bizlere yaşatıyor." ifadelerini kullandı.
"Orucun hikmeti ve Yüce Allah'ın bize inayeti bizi takvaya ulaştırmaktır"
Tutulan orucun art niyet ve kötülüklere halel getirmemesi gerektiğine vurgu yapan Müftü Alğan,
"Ramazan ayı nimetlere karşı bizlere sabrı öğretiyor. Bedenimizi aç bırakarak aslında ruhumuzu doyuruyor. Ruhumuzun doymaya, maneviyata çok ihtiyacı vardır. Dünya işlerine dalarak manevi sermayemizi tükettik. Ebediyete bizleri taşıyacak manevi sermayedir. Kalıcı değerler toplamak için uğraş vermeliyiz. Azıkların en hayırlısı takva azığıdır." şeklinde konuştu.
Meydana gelen afetlerden sonra Müslümanlar olarak dersler çıkarılması gerektiğine de vurgu yapan Alğan, açıklamabına şöyle devam etti:
"Başımıza gelen afet, bela ve musibetlerden sonra kendi nefsimizi sorguya çekip yüce Allah'tan mağfiret ve istiğfarlarda bulunmamız lazım. Yüce Allah, bu hayırlı ayına bizleri ulaştırıyor ki manevi açıdan toparlanabilelim.
Kur'an-ı Kerim'de, ' İnananlara, o çağ gelmedi mi henüz? Allah'ı anış ve Kur'an'dan inen şeyler, onların gönüllerini yumuşatsın da tamamıyla korkup itaat etsinler ve önceden kendilerine kitap verilenlere benzemesinler; onların, peygamberleriyle araları, uzayıp açıldıkça kalpleri katılaştı ve onların çoğu, buyruktan çıktı' diye Yüce Allah bizlere buyurmaktadır.
Dolayısıyla bu yaşanılan derslerden nasibimizi alır, Ramazan ayını dolu dolu ibadetlerle geçirelim ki Yüce Allah da ahiretimizi bayram güzelliğinde ihsan eylesin. Rabbimiz, tutacağımız oruçları kendi katında kabul eylesin inşallah."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.