Sağlıklı iletişimin temeli: Gerektiğinde özür dilemek!

Sağlıklı iletişimin temeli: Gerektiğinde özür dilemek!
İnsan hayatında hata yapmanın çok doğal bir durum olduğunu ifade eden uzmanlar, ancak kişinin hata yapmanın kusurlu, eksik veya yetersiz olmak gibi anlamlara geldiği öğretilerle büyümesi nedeniyle özür dilemekte zorlandığını söylüyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, ikili ilişkilerde özür dilemenin rolünü değerlendirdi.

Bal, “Ben hiç hata yapmadım diyen birisi ya kendinin farkında değildir ya da olağanüstü bir şansa sahiptir. Erdemli olan, yaptığı hatayı fark ederek telafi etmektir.” dedi

“İlişkide soruna neden olan tarafın durumu üstlenmesi ve özür dilemesi beklenir.”

“İnsan sosyal bir varlıktır, kişiler arası ilişkilerden beslenir; ancak her ilişkide sağlıklı bir iletişimden söz edemeyiz.” diyen Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, sorunsuz bir ilişki beklentisinin gerçekçi olmadığını, ancak soruna sebep olan bireyden bu durumu üstlenmesi ve telafi etmesi beklendiğini, bunun en basit görünen ama her zaman kolay olmayan yolunun ise özür dilemek olduğunu vurguladı.

“İlişkilerde güven sağlayan unsur gerektiğinde özür dilemesini bilmektir.”

Bal, “Yolunda gitmeyen bir iletişimde bunu fark etmek, empati yapmak, hatayı kabullenmek ve sorumluluk sahibi bir birey olarak özür dilemek; toplumda sanılanın aksine bir lüks değil, olması gerekendir. İlişkilerde güven sağlayan unsur hiç hata yapmamak değil, gerektiğinde özür dilemesini bilmektir.” dedi.

“İçtenlikle özür dileyen birisi için davranışının sorumluluğunu aldığı kabul edilir.”

İnsan hayatının kusursuzun temsili olmadığını ve her bireyin hataları ile bir bütün olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Ancak birey hata yapmanın kusurlu olmak, eksik olmak, yetersiz olmak gibi anlamlara geldiği öğretilerle büyüdüyse o birey için özür dilemek zorlayıcıdır. Hayatında hataya yer vermeyen birisi için sarf edilen her özür ifadesi kendi mükemmelliğinden bir şeyler eksiltmektedir. Diğer yandan içtenlikle özür dileyen birisi için davranışının sorumluluğunu aldığı kabul edilir. Bu sorumluluk, değişimi beraberinde getirmelidir ve değişime hazır olmayan bir bireyin özür dilemekten kaçınması mümkündür.” şeklinde konuştu.

“Erdemli olan, yaptığı hatayı fark ederek telafi etmektir.”

Kısaca empati yapamama, diğerlerinin duygularını ve ihtiyaçlarını anlayamamanın basit bir özrün görünürdeki ilk engelleri olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, ‘’Ben hiç hata yapmadım diyen birisi ya kendinin farkında değildir ya da olağanüstü bir şansa sahiptir. Erdemli olan, yaptığı hatayı fark ederek telafi etmektir. Sorumluluktan kaçmayıp bu durumla yüzleşmek bireyin özsaygısını arttıracaktır.” dedi

“Başkasından özür dilemek kadar kendimize karşı da anlayış göstermemiz önemli.”

Bireyin hata karşısında başkaları kadar kendine de hoşgörülü ve affedici olmasının psikolojik sağlamlık açısından değerli olduğunu da kaydeden Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Acımasızca kendine yüklenmek yerine kendi duygularını anlayan, davranışlarına dair neden sonuç ilişkisi kuran, kendine şefkat gösteren bireylerin zorlayıcı yaşam olaylarıyla başa çıkma konusunda daha etkin oldukları düşünülmektedir. Başkasından özür dilemek kadar kendimize karşı da anlayış göstermemiz önemlidir. Sürekli kendimizi eleştirmek, suçlamak yerine hata yapma deneyimini de gelişimin bir parçası olarak görmek mümkündür.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Kaynak:HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.