Saplantılı kişinin çocukluk arkadaşı olduğu ortaya çıktı
Ankara'da Perihan Özkan, sosyal medyada paylaştığı videoda komşusu Muhammed K.'nin 1 yıldır kendisini saplantılı şekilde takip edip, taciz ve ölüm mesajları gönderdiğini öne sürerek yardım istemişti. Mağdur kadın İHA’ya yaşadıklarını anlattı. Perihan Özkan, Muhammed K’nın önce sahte hesap açarak kendisine tehdit ve taciz mesajları attığını belirtti. Özkan, polise şikayette bulunduğunu ama sahte hesap olduğu için herhangi bir işlem yapılamadığını söyledi.
“13 yaşına kadar kapı komşumuzdu, karşı komşumuzdu ve bizim evimizden çıkmazdı”
Muhammed K.’nın mesajla tacizlerine devam ettiğini, daha sonra kimliğinin ortaya çıktığını belirten Özkan, “Bu süreçte biz ailesiyle iletişime geçtik. Çünkü bu şahıs benim çocukluk arkadaşım. 13 yaşına kadar kapı komşumuzdu, karşı komşumuzdu ve bizim evimizden çıkmazdı. Sürekli bizim evimizdeydi” şeklinde konuştu.
Özkan, durumu Muhammed K.’nın ailesine anlattığını ve sebebini sormak istediğini ifade ederek, “Ailesine söyledik. Hani bari bizim karşımıza getirmiyorsunuz, siz sorun sebebini diye. Sebebini ne polise ne bize belirtmiyor. Sadece yaptıklarını kabul ediyor. 'Evet, bu mesajlar bana ait. Bu beyanlar bana ait' diyor. Başka bir sebep belirtmiyor. Ağabeyi ile iletişime geçtik. Ağabeyi ‘Ben artık bu çocuktan bıktım. Yine mi bir şey yaptı? Tamam ben onunla konuşacağım. O benden korkar. Bir daha size yaklaşmaz’ demişti. Babasıyla tekrar görüştüğümüzde ‘Ben artık bu konularla uğraşmak istemiyorum. Beni bu konuyla meşgul etmeyin. Ben yaşlıyım. Benim oğlumun psikolojisi bozuk’ diyerek üzerini kapattı olayın. Bir de üstüne yetmezmiş gibi bu şikayet olaylarında eşim onu aradığı için, zillerine bastığı için eşimi ve kardeşimi şikayet etti. Polis eşimi ve kardeşimi gelip aldılar, ifadeye götürdüler. Yani yetmez gibi bir de bunu yapıyorlar. Bizi şikayet ediyorlar. Her şey bitti zannetmiştim. Polisten, ifadeden korktuğunu düşünmüştüm” ifadelerini kullandı.
Muhammed K.’nın 15 gün sonra yeniden tehdit ve taciz mesajları attığını belirten Özkan, “Yaklaşık beş gün önce oldu. Yani bu en son attığı mesajdan üç ay sonra oldu. Yani bir uzaklaştırma kararımız vardı iki aylık. Uzaklaştırma kararı bittikten sonra benim kapıma geldi, evdeyim tek başıma zaten. Kapıma gelmeden önce de parkta dolanıp evi gözetliyormuş. Bizim bina görevlimizle karşı onun apartmanında oturan komşular bile bunu söyledi. Görüyorduk zaten diye. Yani planlı bir şekilde yapıyor aslında ve eve giriş çıkış saatlerini ve yalnız olduğum saatleri kontrol ediyor” ifadelerini kullandı.
“Ben öğretmendim artık çalışmıyorum, korkudan evden çıkamıyorum”
Özkan, Muhammed K.’nın zile bastığını ve çok korktuğunu belirterek, hemen polisi aradığını anlattı. Özkan şunları söyledi:
“Mesajla başladı. Evime gelindi. Bundan sonra da benim yolumu kesecektir Arkamdan artık bıçak saplar ittirir mi. Bir yerden merdivenden mi iter. Sakat bırakmaktan bahsediyor. Çünkü bilmiyorum, ben bunları yaşamak istemiyorum. Ben öğretmendim, artık çalışmıyorum. Korkudan evden çıkamıyorum. Eşim işe gidemiyor beni yalnız bırakmamak için. Şehir dışından akrabalarım geliyor. Abilerim geliyor şu anda işlerini güçlerini bırakıp yanımda olmak için."
Olayın sosyal medyada duyulmasından sonra ifade vermeye gittiğini belirten Özkan, “Sizi ifadeye bekliyoruz dediler. Biz ifadeye gittik, güzel bir şekilde anlattık. Bizi kadın cinayetleriyle, kadına şiddete yönelik birime yönlendirdiler. Onlara da ifade verdim. Arkadaşlarım da şahitlik ettiler. İfadesi alındıktan sonra ailesi bize tekrar mesaj attı, 'Neden olayı bu kadar büyütüyorsunuz?
Neden sosyal medyaya taşıyorsunuz? Çok büyük iftira atıyorsunuz. Olayları farklı yerlere taşıyorsunuz' diye” diye konuştu.
Özkan, sosyal medyada eşine tepkiler geldiğini de belirterek, “Hakaret eden insanlar oldu. 'Senin nasıl bir eşin var, sen sahipsiz misin' gibi bir sürü hakaret. Şunu belirtmek istiyorum. Kimsenin başına gelmeden anlayamaz. Ben zaten bir senedir eşimi, akrabalarımı, erkek kardeşimi çok zor tutuyorum. Çünkü biliyorum ki ben tutmasam çok kötü yerlere gidecek. Ben nasıl buna izin vereyim?
Olay yine bana, eşime, masum insanlara olacak. Belki o öldürüldüğü için ya da dayak yediği için bir şekilde kahraman falan ilan edilecek. Bunun olmasını istemediğim için adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Dövmek, öldürmek çözüm değil. Bunun olması gereken şey ya tutuklanıp hapse atılacak ya da akli bir problemi varsa akıl hastanesine mi yatırılıyor, tedavi mi alıyor, buradan defolup gidiyorlar mı. Bunun çözümü budur. Şiddet değil ve hani bunu biz de düşünebiliyoruz" dedi.
Öte yandan şahsın ev hapsi cezasına çarptırıldığı öğrenildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.