Sarayönü'nün %12'si icralık
2017 yılında 15 milyon 854 kişi daha icralık oldu. Türkiye'de günlük 19 bin adet icralık dosya mahkemelere getirilirken; Konya'da da ayda yaklaşık 14 bin yeni icralık dosya açtırılıyor. Sarayönü'nde ise şu anda yaklaşık olarak 3 bin icra dosyası bulunuyor.
Faize ve krediye bulaşmayan vatandaş neredeyse kalmadı. Vatandaşların büyük çoğunluğu bankalara borçlu durumda. Ödeme alışkanlıkları değişen insanımız, para biriktirip almak yerine artık banka kredileriyle borçlanarak mal mülk sahibi oluyor. Faize bulaşan vatandaşlar, borçlarını ödeyemeyecek duruma geldiklerinde ise borçları katlanarak kullanıcısını eziyor. Bu durumun sonu icra ve hacze kadar gidebiliyor.
Kredi kartlarına bağımlı duruma gelen vatandaşlar, önümüzdeki ayın maaşıyla bu ayın harcamasını yapıyor. Büyük veya küçük, neredeyse bütün işlerini kredi çekerek yürütüyor. Türkiye genelinde 2013 yılında 15 milyon icra dosyası mahkemelere intikal etti. 2014 yılında icralık dosya sayısı 23 milyonu aştı. Sadece 2015 yılında 7 buçuk milyon dosya daha takip altına alındı. 2016 yılında görülmekte olan dava sayısı 14 milyon 865 bin iken; bu sayı bugün 15 milyon 854 bine ulaştı. 38 milyonun üzerinde vatandaşa, küçük büyük icra dosyası açtırıldı. Avukatlar, icralık dosyaların sayısındaki artışa gerekçe olarak ise ilgili kanunların bir bağlayıcılığının olmayışını ve insanların ahlaki değerlerinin ciddi oranda zarar gördüğünü gösteriyor. Ayrıca karşılıksız çekin suç olmaktan çıkarılması ve insanların kısa süreli düşünerek tefecilerin eline düşmesi de dosya artışındaki iki önemli husus arasında yer alıyor.
"Gereksiz ve lüks harcamadan kaçının"
Sarayönü ile ilgili olarak haricen edinilen bilgiye göre bir hayli icralık durum olduğu öğrenildi. Sarayönü İcra Müdürlüğü tarafından takibi yapılan şu anda 3 bin icra dosyası bulunuyor.
Sarayönü İcra Müdürü Ferhat Murat Akbudak, ilçenin nüfusuna dikkate alındığında icralık vakaların fazla olduğunu söyledi. İcralık vakaların fazla olmasını vatandaşların bir takım plansız ekonomik hareketlerine, lüks ve gereksiz harcamalara yönelik kredilerden kaynaklandığını ifade ederek, şöyle konuştu: "Ödeme gücü olmadığı halde kredi çekenler ve bu kredilere kefil olanlar icra dosyalarının yüksek sayıda olmasının temel nedeni. Vatandaşlarımızın özellikle kefilliğin anlamını iyi bilmeleri gerekiyor. Kefil demek borçlu demektir. Hukuki anlamda borçlu ve kefil bir olduğu için borçlunun borcunu ödeyip ödeyemeyeceğine bakılmaksızın kefil de aynı statü de sayılır. Bu yüzden borçlu borcunu ödemediğinde tutar kefilden tahsil edilir. İnsanlar kesinlikle birbirlerine kefil olmasınlar. Gereksiz kredi kullanımından uzak dursunlar.
Vatandaşlar, gereksiz yere günlük küçük fakat aylık bazda değerlendirildiğinde yekün tutan masraflardan kaçınmalılar. Mesele her gün kahvehanelere gitmektense aileleriyle vakit geçirsinler. Akra ziyaretlerinde bulunsunlar" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.