Türkiye'de 131 sulak alan koruma statüsüne kavuşturuldu
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, sulak alanların ekosistem sağlığı ve biyolojik çeşitliliğin korunmasındaki kritik rolüne dikkat çekti.
Yumaklı, sulak alanların içme suyu temini, taşkın öncesi kontrol, yer altı su kaynaklarının beslenmesi gibi bir dizi önemli işlevi olduğunu, aynı zamanda tarım, balıkçılık, turizm ve kültürel etkinlikler gibi ekonomik katkılar sağladığını belirtti.
Sulak alanların, doğal arıtma ve iklim değişikliği ile mücadelede de önemli işlevler üstlendiğini ifade eden Bakan Yumaklı, bu alanların korunmasının ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesinin en öncelikli sorumluluklardan biri olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin 1994'te Ramsar Sözleşmesi'ne dahil olarak bugüne kadar toplamda 184 bin 487 hektar büyüklüğünde 14 sulak alanı koruma altına aldığını hatırlatan Yumaklı, sulak alanların korunmasına yönelik yürütülen çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini söyledi.
Bakan Yumaklı, yapılan çalışmalarla ilgili şu detayları paylaştı:
"Ülkemizde, 2002 yılında yapılan mevzuat revizyonu çerçevesinde 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 9. maddesi (e) bendi ile sulak alanların doldurulması ve kurutulması yasaklanmıştır. Aynı yıl yürürlüğe giren Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği ile sulak alanlarla ilgili koruma ve kullanım ilkeleri, koruma bölgelerinin tespiti ve uygulama esasları, Ramsar Alanlarının ilan süreci ve Ulusal Sulak Alan Komisyonunun görev ve çalışma usulleri belirlenmiştir.
Yönetmelik ile oluşturulan Ulusal Sulak Alan Komisyonu, gerek sulak alanlarla ilgili gerekse tabiatı koruma başlığı altında ilgili kurumlardan oluşan ülkemizdeki ilk komisyon olmuştur. Bu minvalde, Ramsar Alanları ile birlikte ülkemizde 59'u Ulusal Önemi Haiz Sulak Alan, 58'i Mahalli Önemi Haiz Sulak Alan olmak üzere toplam 1 milyon 186 bin 466 hektar büyüklüğünde toplam 131 adet sulak alan ilan edilerek koruma altına alınmıştır."
Ulusal sulak alan yönetim bilgi sistemi
Türkiye'nin ulusal sulak alan envanterinin çıkarılmasına yönelik Bakanlık bünyesindeki Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmada sona yaklaşıldığını kaydeden Yumaklı, "DKMP Genel Müdürlüğümüzce kurulan Ulusal Sulak Alan Yönetim Bilgi Sistemi ile tüm sulak alanlarımız kayıt altına alınmaktadır. Bugüne kadar toplam büyüklüğü 1,6 milyon hektar olan 6 bin 766 adet sulak alanı sisteme kaydettik.
SAYBİS adını verdiğimiz sistem ile ülkemizdeki kayıt altına alınan tüm sulak alanların bilgileri burada toplanmakta ve halkımıza sunulmaktadır. Öte yandan, yönetim bilgi sistemimiz yalnızca envanter içermekle kalmayıp statülü sulak alanlarda verilen sulak alan faaliyetlerine yönelik izinler de sistem üzerinden yürütülmektedir. Halkımız da sulak alanlar ile ilgili başvuruları e-Devlet üzerinden kolaylıkla yapabilmektedir." ifadelerini kullandı.
Bakan Yumaklı, Ramsar Sözleşmesi’nin "sulak alanların akılcı kullanımı" ilkesine dayanarak, 1999 yılından bu yana Sulak Alan Yönetim Planları hazırlandığını belirtti. Bu planların, her bir sulak alan için bir nevi anayasa görevi gördüğünü ve sulak alanların koruma ve kullanım ilkelerinin belirlendiğini ifade etti. Yumaklı, 26 yıl içinde toplam 76 sulak alanın yönetim planlarının hazırlanarak uygulamaya alındığını vurguladı.
Rehabilitasyon çalışmaları
Bozulan sulak alanların rehabilitasyonuna yönelik de faaliyetler yürüttüklerinin altını çizen Yumaklı, "Kayseri Sultansazlığı, Antalya Avlan Gölü, Konya Ereğli Sazlığı ve Afyonkarahisar Karakuyu Sazlıkları rehabilitasyon çalışmaları yapılan alanlardan bazılarıdır.
2024 yılında Düzce Efteni Gölü'nde rehabilitasyon çalışmalarına başlanmış olup bu yıl sonuna kadar tamamlanacaktır. Rehabilitasyon çalışmalarının tamamlanmasını müteakip Efteni Gölü'nün büyüklüğünün 180 hektardan yaklaşık 360 hektara çıkması planlanmaktadır." bilgilerini paylaştı.
Bakan Yumaklı, ekoturizmi desteklemek, araştırmacılara açık hava laboratuvarları sağlamak ve yöre ekonomisini daha da canlandırmak amacıyla sulak alanlarda ziyaretçi merkezleri yapıldığını vurgulayarak, "Bu kapsamda 2002 yılından bu yana 55 sulak alanda yapılan tesisler ile bu alanlar, halkımızın faydalanabileceği birer ekoturizm merkezi haline getirilmiştir." ifadesini kullandı.
Sulak alanların önemi, korunması ve akılcı kullanımı konularında kamuoyu bilincini geliştirmek maksadıyla Ramsar Sözleşmesi'nin imzaya açıldığı 2 Şubat gününün "Dünya Sulak Alanlar Günü" olarak kutlandığını hatırlatan Yumaklı, şunları kaydetti:
"Her yıl sulak alanların bir işlevinin tema olarak kullanıldığı etkinlikler kapsamında, 2025 yılının Dünya Sulak Alanlar Günü teması ‘Ortak Geleceğimiz İçin Sulak Alanları Korumak', sloganı ise ‘Değer Ver, Koru, Teşvik Et' olarak belirlenmiştir. Bizler de Bakanlık olarak yalnızca sulak alanlarımızı değil, ormanlarımız, akarsularımız gibi ülkemizin tabii değerlerini koruyup sürdürülebilir kullanımı için çalışmalarımıza bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra aralıksız devam edeceğiz.
Bu faaliyetlerimizin yürütülmesi sırasında bizlere katkı sunan tüm kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütleri ve halkımıza teşekkür ediyor, sulak alanlarımızı koruma ve geleceğe taşımada her kesimden vatandaşa gerekli duyarlılığın gösterilmesi çağrısında bulunuyorum."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.