Uyku sorununa ‘ışık’ tutacak çözüm
Dünya genelinde yaygın olarak görülen bir rahatsızlık olan uykusuzluk, her yaştan ve her cinsiyetten insanları etkiliyor. Nedenleri kişiye bağlı olarak değişkenlik gösterse de genellikle strese ve depresyona bağlı olarak ya da uyku saatinin sürekli değişmesi, uyku öncesi yemek yemek ve alkol gibi nedenlerle meydana geliyor.
Son yıllarda uykusuzluk yaşayan kişi sayısı giderek arttı. Uyku sağlığının, zihinsel ve fiziksel sağlığın temel yapı taşı olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Zeynep Betül Alp, uykunun düzensizliği veya yetersizliğinin, kısa vadede dikkat problemlerine ve zihinsel performansın düşmesine; uzun vadede ise depresyon, anksiyete, kalp-damar hastalıkları ve bilişsel bozukluklar gibi ciddi sağlık problemlerine zemin hazırlayabileceğini vurguladı.
Alp, 14 Mart Dünya Uyku Günü dolayısıyla, uyku sağlığını öncelik haline getirmenin önemini anlattı. Stresin uykuya dalmayı zorlaştırdığını ve gece boyunca sık sık uyanmaya neden olduğunu ifade eden Alp, "Gerektiğinde uyku kalitesini iyileştirmek için medikal tedavi (ilaç tedavisi) veya kronobiyolojik tedaviler (ışık terapisi gibi) uygulanabilir" dedi.
UYKU DÜZENSİZLİĞİ KALP HASTALIĞINA BİLE NEDEN OLABİLİR
Uzman Klinik Psikolog Zeynep Betül Alp, uyku sağlığının, zihinsel ve fiziksel sağlığın temel yapı taşı olduğunu ifade ederek, "Yeterli ve kaliteli uyku, beynimizin gün içinde öğrendiklerini pekiştirmesi, hafızayı güçlendirmesi ve dikkat süreçlerini düzenlemesi açısından önemlidir.
Uykunun düzensizliği veya yetersizliği, kısa vadede dikkat problemlerine ve zihinsel performansın düşmesine; uzun vadede ise depresyon, anksiyete, kalp-damar hastalıkları ve bilişsel bozukluklar gibi ciddi sağlık problemlerine zemin hazırlayabilir. Bu nedenle uyku sağlığını günlük yaşantımızda öncelikli hale getirmek, genel sağlığımız açısından kritik öneme sahiptir." dedi.
BEYİN DÜZENLİ UYKUYU SAATLERİNİ SEVER
Kaliteli uykunun temelinde düzenli ve tutarlı bir uyku rutini bulunduğunu anlatan Alp, "Beynimiz düzenli uyku saatlerini sever; bu nedenle her gün benzer saatlerde yatıp kalkmak önemlidir.
Ayrıca yatmadan önceki bir saatte elektronik cihazlardan uzak kalmak, odanın serin, sessiz ve karanlık olması, gün içinde fiziksel aktivite yapmak ve akşam saatlerinde kafein tüketimini sınırlamak kaliteli bir uyku için etkili alışkanlıklardır. Stres ve kaygıyı azaltmak için yatmadan önce hafif egzersiz ya da nefes egzersizleri yapmak da uykuya geçişi kolaylaştıracaktır" diye konuştu.
UYKU BOZUKLUKLARI İLE NASIL BAŞA ÇIKILIR?
Uyku bozukluklarıyla başa çıkmak için ilk adımın, uyku probleminin nedenini anlamak olduğunu da dile getiren Uzman Klinik Psikolog Zeynep Betül Alp, "Günlük hayat alışkanlıklarını gözden geçirmek ve değiştirmek etkili olabilir. Örneğin, uyku ortamının düzenlenmesi, uyku saatlerinin sabit tutulması ve stresle baş etmek için gevşeme teknikleri kullanmak faydalıdır.
Ancak bu yöntemlerle sorun çözülemezse, uykusuzluk kronik hale geldiyse veya gün içindeki işlevselliğinizi etkiliyorsa profesyonel bir destek almak önemlidir. Uyku bozukluklarının çoğu, doğru tanı ve uygun tedavi yöntemleriyle başarıyla yönetilebilir." ifadesinde bulundu.
STRES VE KAYGI UYKUYA GEÇİŞİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Gün içinde yaşadığımız stres ve kaygının da beynimizin gece uykusuna geçiş için gerekli olan gevşeme sürecini olumsuz yönde etkileyebildiğini anlatan Alp, şöyle devam etti:
"Stres, beynimizde kortizol gibi uyarıcı hormonların seviyesini yükselterek uykuya dalmayı zorlaştırır ve gece boyunca sık sık uyanmamıza yol açabilir. Ayrıca sürekli kaygılı düşünceler, beynimizin rahatlayıp derin uykuya geçişini engelleyerek uykunun kalitesini belirgin biçimde azaltır. Dolayısıyla uyku kalitesini korumak için stres yönetimi ve kaygıyı azaltıcı yöntemleri öğrenmek ve uygulamak oldukça önemlidir."
PROFESYONEL DESTEK ŞART
Uyku problemleri hayat kalitesini belirgin şekilde düşürmeye başladıysa, örneğin gece uykuya dalmakta güçlük çekiliyorsa, sık sık uyanıp yeniden uykuya dalınamıyorsa ya da sabahları sürekli yorgun uyanılıyorsa profesyonel destek almakta fayda var olduğunu vurgulayan Alp, "Bu durumlar iki haftadan daha uzun sürüyorsa ve günlük aktivitelerinizi veya sosyal hayatınızı olumsuz yönde etkiliyorsa, bir uzmana başvurmanız gerekir. Erken dönemde alınan profesyonel destek, sorunların kronikleşmesini önler ve etkili bir tedavi süreci sağlar" dedi.
UYKU BOZUKLUĞUNA KARŞI YENİ YÖNTEM: IŞIK TERAPİSİ
Uyku bozukluklarının tedavisinde, öncelikle uyku hijyeni eğitimi verilerek yaşam tarzı ve alışkanlıklarının düzenlenmesinin sağlandığını kaydeden Uzman Alp, "Psikoterapi yöntemlerinden özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) uyku bozukluklarında oldukça etkili bir yöntemdir. BDT, kişinin uykuyla ilgili olumsuz düşüncelerini değiştirmeyi ve uyku düzenini sağlamayı hedefler.
Ayrıca, gerektiğinde uyku kalitesini iyileştirmek için medikal tedavi (ilaç tedavisi) veya kronobiyolojik tedaviler (ışık terapisi gibi) uygulanabilir. Bu tedavilerden hangisinin uygun olduğuna nörolog, psikiyatrist ya da uyku tıbbı uzmanları kişiye özel değerlendirme sonucunda karar verir" şeklinde sözlerini tamamladı.
Kaynak:HABER MERKEZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.