Uzmanlar, TikTok için kısıtlama çağrısında bulundu

Türkiye’de 37 milyon kullanıcıya sahip TikTok’un, genç nüfusun dijital alışkanlıklarını etkileyen güçlü bir platform haline geldiğini belirten uzmanlar, bu büyük kullanıcı kitlesinin beraberinde sosyal, psikolojik ve ekonomik sorunları da getirdiğine dikkat çekti.

Uzmanlar, TikTok kullanıcılarının diğer sosyal medya platformlarına kıyasla daha yüksek bağımlılık oranlarına sahip olduklarını vurgularken, özellikle çocuklar ve gençler üzerinde kültürel ve ahlaki yozlaşmaya yol açan içeriklerin, toplumun genel kurallarını zayıflatarak kişilerin gerçeklik algısını bozduğunu ve sosyal ilişkileri olumsuz etkilediğini ifade etti.

Kalkınma Odaklı Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (KOSAM) hazırladığı Toplumsal Etki ve Veri Güvenliği Ekseninde Tiktok Tehlikesi raporuna göre, özellikle çocukların ve ergenlerin gelişmekte ve değişmekte olan beyinlerinin sosyal medyadaki içerikleri davranışsal, bilişsel sonuçları açısından oldukça hassas olarak kabul edilmekte olduğu belirtilerek, "Zayıf bilişsel becerilerin altında yatan nörogelişimsel gecikmelerin dijital medya kullanımıyla olan ilişkisine vurgu yapılmış, ilgili sonuçların aile ve toplum dinamikleri üzerindeki yansımaları ise aydınlatılması gereken odak noktalarından biri haline gelmiştir" ifadeleri kullanıldı.

"Ölüme varan sonuçlar çıkabiliyor"
TikTok kullanımın çok farklı ve zararlı etkilerinin olduğunu belirten Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Arıkan, "Hem bizim psikolojimizi ekliyor hem de toplumsal yapımızı etkiliyor. Psikolojik açıdan bakacak olursak kaygı bozukluklarına, depresyona, uyku bozukluklarına, akademik performans eksikliğine kadar pek çok sorunlara yol açabiliyor.

TikTok'da çok farklı içerikler var. Bunlardan biri de fitness videoları. Her gün önümüze milyonlarca ideal vücut sunuluyor. Çok güzel, arzulanır, herkesin ulaşmak istediği beden hayalleri sunuluyor. İnsanlar bunlara baktıkları zaman bu sefer kendilerini değerlendiriyorlar. Bu vücut kendilerinde olmadığı zaman da yukarıya doğru sosyal karşılaştırma yaşanıyor. Bu durum da kişinin kendi ile barışıklığını bozabiliyor.

Bunun yanında meydan okuma videoları var. Bizim için çok tehlikeli olabilecek bir videoyu çekilip meydan okunuyor. Daha sonra da başkaları bundan daha tehlikeli olan video ile ona cevap veriyor. Bunların sonucunda ise ölüme varan sonuçlar çıkabiliyor" şeklinde konuştu.

"İnsanların psikolojileri negatif olarak etkiliyor"
Herkesin içinde narsist bir yapının olduğunu savunan Arıkan, "Hepimizin içinde narsist bir yapı var. Bizler bir narsisizmle doğuyoruz. Kimimizde bu durum eğitilebiliyor. Kimisinde ise bu durum eğitilemeden ham halde kalıyor. Nasıl ki bedenin yemeye içmeye ihtiyacı varsa içimizdeki narsisizmin de bir takım gıdalara ihtiyacı var. Bunlar da alkışlanmak ve beğenilmektir. İşte TikTok gibi mecralar insanın arzuladıklarını gerçekleştirmesini sağlayan mecralardır.

Çünkü burada insanlar kendilerini sunabiliyor, yeteneklerini gösterebiliyor. Bu sayede de alkış alabiliyor, beğeni alabiliyor. Başkaları da bunlara baktığı zaman ben de onlar kadar meşhur olabilirim diyor. Bu sefer de binlerce insan TikTok'da içerik üretmeye yönelebiliyor.

Bazen de takipçi sayısında azalma ya da istenilen beğeni sayısına ulaşılmıyor. Bu sefer de daha çarpıcı içerikler üretmeye başvurabiliyor. Bu da tabii ki toplumsal düzeni sarsabiliyor. İnsanların psikolojilerini negatif olarak etkiliyor" ifadelerini kullandı.

"TikTok ile ilgili birtakım düzenlemelerin ve kısıtlamaların getirilmesi gerekiyor"
TikTok platformunun birçok sorunu olduğunu ifade ederek kısıtlanması gerektiğini ifade eden Arıkan, "TikTok'un uluslararası ilişkileri ilgilendiren birçok sonuçları da var. Veri güvenliğini tehdit eden birtakım sonuçları da var. Bu anlamda ülkelerin güvenlikleri açısından da bir risk teşkil ediyor.

Dolayısıyla hem psikolojik hem toplumsal hem ülkelerin uluslararası ilişkilerini ilgilendiren konuları barındırması sebebiyle TikTok ile ilgili birtakım düzenlemelerin ve kısıtlamaların getirilmesi gerekiyor" dedi.