Hazret-i Peygamber'in Kûba'da ilk görevi şudur:
Gülsüm bin Hedm'in arsasına, mescid yapmak olmuştur.
Kur'an, islâmda yapılan bu ilk mescidden bahsetmiş,
Cenâb-ı Zül Celâl Tevbe süresinde şöyle demiş:
"İlk gününde takva üzerine kurulan mescidde,
Namaza durmak, daha faziletlidir hepinize,
Orada temizliği ve nezaketi sevenler var,
Allah'ta temizlenenleri çok sever." buyurmuşlar.
Bu mescid yapılırken Rasül-i Ekrem de çalıştı,
En ağır taşları kaldırmaya uğraraşıp taşıdı.
Ashâb- Kiram gelir, samimiyetle şunu derler,
Canımız sana feda diye bırakmasını söyler.
O'da ashâb-ı kırmaz, elindeki taşı uzatır,
Bırakmaz başka taş alır, birlik içinde çalışır.
İçten gelen bir iştiyakla, sevgi ve saygı ile,
İlk mescid-i inşa ettiler, Ashâb ile birlikte.
Şair ve sahabi olan, Revâha'da bu mescidin,
Yapımına iştirak etmiş, çalışmış Allah için.
Şarkı, nağma söyler işçinin moralini düzenler,
Peygamber'de nağmenin ahengine iştirak eder.
Burada, on günden fazla ikamette bulundular,
Bir Cuma günü ayrılıp, Medine'ye yol aldılar.
Rânuna vadisinde, Beni Salim'den geçerlerken,
Öğle namazı vakti gelmiş, Medine'ye giderken.
Rasülullah Cuma namazının farz kılındığını,
Ashâb-a duyurmuş, kılmişlar ilk Cuma namazını.
Rasülullah bu namazda, güzel bir hutbe okumuş,
Ashâb-ı Kiram bunu dinlemiş, hepsi de râm olmuş.
Namaz kılmak,ibadet etmek,sesli Kur'an okumak,
Artık serbestti müşriklerin baskılarından uzak.
Cemaatle birlikte kılınmaya engel kalmıyor,
Yeni bir devir açılıp, yeni bir hayat başlıyor.
Buradaki hutbe, önemli bir görevi bildirir,
İnsana din ve dünya talimatını öğretmektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.