Zafer Partisi'nden sert Öcalan çıkışı: Gerekirse Türkiye Meclis olur!

Zafer Partisi Konya İl Teşkilatı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü öncesinde basın mensupları ile bir araya geldi. Toplantıda medya çalışanlarının sorunlarını dinleyen Zafer Partisi Konya İl Başkanı Binnur Bulgan ve yönetimi, gündemdeki teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın Meclis'te konuşması talebine sert tepki gösterdi.

Toplantıda ilk olarak Ekonomi ve Kalkınmadan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Agah Emre Çok, ekonomi güdemini değerlendirdi. Türk milletinin omuzlarındaki ekonomik yükün her geçen gün arttığını, yoksulluk sınırının çok altında kalan, açlık sınırı seviyesine ancak gelebilen asgari ücretin de çalışan kesime reva görülen şartların bir özeti niteliğinde olduğunu söyledi.

''HALKI SEFALETE MAHKUM ETTİLER''
Türkiye’de yaklaşık 40 milyon asgari ücretli, emekli ve işsizin açlık ve sefalete mahkûm bırakıldığını vurgulayan Çok, şunları kaydetti:

''Bu gerçekler, ülkedeki ekonomik sorunların vahametini gözler önüne seriyor. Peki, bu durumun önüne geçmek mümkün mü? Elbette mümkün. Ancak ne yazık ki, kaynaklarımız şahsi çıkarlar için harcanıyor. Ülkemiz, son 14 yılda sığınmacılar için 140 milyar doların üzerinde harcadı ve her yıl bu rakam giderek artmakta. Bu, milletimizin geleceği için kullanılabilecek devasa bir kaynak. Bununla da yetinilmeyip vergi aflarıyla zenginlerden alınması gereken vergiler yine zenginlerde bırakıldı.

Halkın emekleriyle oluşan kaynaklar, 5’li masaya ve seçim döneminde yapılan yardımlarla heba edildi. Bu ittifaka yakın olan güruhun 2024 yılı içerisinde affedilen vergi borcu 1 trilyon 650 milyar TL iken, kendisini ekonomist olarak tanıtan zihniyetin KKMH (Kur Korumalı Mevduat Hesabı) ile ülkeye verdikleri zarar 1 Trilyon 250 milyar TL’yi aştı. Tüm bunlar olmasa, ülkede kalacak parayla halkımızın kalkınması için çok daha fazla şey yapılabilirdi.

''ÖNCELİĞİMİZ MİLLETİMİZİN REFAHI''
Ekonomik adaletsizlikler, 2025 yılı itibariyle çok daha görünür hale geldi. Vergilere yüzde 45, kiralara yüzde 60 zam yapılırken, asgari ücrete sadece yüzde 30 zam uygun görüldü. Bu, çalışan ve emekli vatandaşımızın yoksulluğa mahkûm edilmesi anlamına geliyor.

Zafer partisi olarak bizim önceliğimiz, milletimizin refahıdır. Bu ülkenin kaynaklarını, halkımıza hizmet edecek şekilde kullanmak, tarihimizden gelen mirası geleceğe taşımanın en önemli yoludur. Artık bu adaletsizliklere karşı birlikte dur demenin vaktidir. Hak ettiğimiz yarınları inşa etmek için sesimizi

''GENÇLER GELECEK KAYGISIYLA PARTİMİZDEN İSTİFAYA ZORLANIYOR''
Zafer Partsi olarak 31 ilçede yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Bulgan, partilerine özellikle gençlerin büyük ilgi gösterdiğini, ancak gençlerin aile baskısı nedeniyle istifa ettiğini kaydetti. Zafer Partisi'ne üye olan gençlerin babaları tarafından 'yarın kamuya giremezsiniz' diye istifa ettirildiğine işaret eden Bulgan, ''Çocukların istikbali için böyle bir şey yapılması çok acı. Korkmamız lazım. Milletçe hakkımızı alabilmemiz lazım'' dedi.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin terörist başı Abdullah Öcalan'a umut hakkı tanınması ve Meclis kürsüsünden konuşarak PKK'ya silah bırakma çağrısında bulunmasına da sert tepki gösteren Bulgan, herkese ''Vatanınıza sahip çıkın'' çağrısında bulundu.

''GEREKİRSE MECLİS KAPISININ ÖNÜNDE DURURUZ''
Bulgan, şöyle devam etti:
''Millet sorunlarını dile getiremez oldu. Sokaklarda konuşanı içeri atıyorlar. Türk milliyetçisi olduğunu iddia eden birisi ise çıkıp bebek katili terörist başına Meclis'te konuşma çağrısı yapıyor. Allah bizden bu canı almadıkça ne Apo Meclis'e girebilir ne de orada konuşabilir. Biz Türk milletiyiz. Buna asla izin vermeyeceğiz. O askerlerimizin, şehitlerimizin hakkı için, çocukları, anaları, babaları, eşlerinin hakkı için müsaade etmeyeceğiz. Biz Konya olarak 31 ilçemizle buna müsaade etmeyeceğiz.

Öcalan'ı Meclis'e alamazsınız. Bebek katilinin Meclis'te konuşması düşünülemez. Meclis'te sandalyemiz yok ama gerekirse gidip Meclis'in kapısında duracağız. Gerekirse Türkiye Meclis olur.

Bizden başka konuşan yok. Sözüm ona muhalefet AKP'ye yıllarca su taşıdı. 'Kürt halkının hakkı' diyorlar, ayrımcılık yapıyorlar. Türk'ü Kürt'ü birbirinden ayıramazsınız. Yıllarca kız almış, kız vermişiz. Bölücülük yapamazsınız.
PKK silahları gömecekmiş. Ne silah gömmesi. Silah çekiyorlarsa karşılık verilir. Benim hükümetim bu hükümet değil zaten. Erdoğan artık görevini bırakmalı.''