25 yıldır Ramazan'ın son 10 gününü itikafla geçiriyor

İtikaf ibadetini ilk kez 2001 yılında öğrendiğini belirten Hazım Perk, o yıldan itibaren Ramazan’ın son günlerini camilerde manevi bir yolculukla geçirmeye başladığını anlattı. İlk yıllarda Cami-i Kebir’de dört kez, ardından Han Camisi’nde bir yıl itikafa giren Perk, son 20 yıldır ise Danişmentliler döneminden kalma tarihi Gülük Camisi'nde itikaf sünnetini yerine getiriyor.

Gülük Camisi'nin hücrelerinde kalan Perk, bu süre boyunca Kur’an-ı Kerim okuyarak, tesbih çekerek, namaz kılarak ve dini sohbetlere katılarak ibadetle meşgul oluyor. Yemek ve uyku gibi ihtiyaçlarını da camide karşılayan Perk, sadece zaruri durumlar dışında dışarı çıkmadıklarını belirtiyor.

Hazım Perk, itikafın insanı dünya meşgalesinden uzaklaştırıp Allah’a yönelten özel bir ibadet olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:
“İtikafa girdiğimde kendimi adeta maneviyatla şarj olmuş bir akü gibi hissediyorum. Bu ibadet, insanın Allah’a daha çok yaklaşmasına vesile oluyor. Günde en fazla dört saat uyuyorum, geriye kalan zamanı ibadetle değerlendiriyorum. Bu manevi atmosferde zaman nasıl geçiyor, anlamıyorum.”

İtikaf ibadetini ilk kez camide tanıştığı kişilerden öğrendiğini ve kitaplardan da bilgi edindiğini belirten Perk, Peygamber Efendimizin sünnetini yaşatmanın büyük önem taşıdığını dile getirdi:

“25 yıldır bu ibadeti sürdürüyorum. Samimiyetle söylüyorum, 10 gün nasıl geçiyor fark edemiyorum. Müslümanlar olarak bu sünneti yaşatmamız gerekiyor.”

Son yıllarda itikafa ilginin arttığını gözlemlediğini söyleyen Perk, bu ibadetin her Müslüman tarafından en az bir kez tecrübe edilmesi gerektiğini belirterek çağrıda bulundu:

“İnsanlar binlerce dolar verip umreye gidiyor ama itikafa girmeye gelince cesaret edemiyor. Oysa itikaf, yürek ve kararlılık istiyor. Dünya işlerinden elini çekip tamamen Allah’a yöneliyorsun. Herkese tavsiye ediyorum.”

Hazım Perk, sağlığı el verdiği sürece bu geleneği sürdüreceğini ifade ederek, ramazan ayını maneviyatla geçirmeye devam edeceğini söyledi.