Bin dokuz yüz seksen altı yılında
Kardeşim derdini bilemez oldum
On bir Ağustos'ta pazar ertesi
Göç ettin dünyadan bilemez oldum
Yaşar'dan öğrendim hasta halini
Kader kırdı yaprağını dalını
Eller üzerinde gider salını
Alim can derini bilemez oldum
Ne biçim acıdır ciğerim dağlar
Hatice yavrular baba der ağlar
Kardeşim yolunu kader mi bağlar
Alim can derdini bilemez oldum
Mezarın taşını sordun yazanı
Ağlattın toprağa mezar kazanı
Bir pazar ertesi öğle ezanı
Kardeşim derdini bilemez oldum
Sen gittin kardeşim bendedir sıra
Gam keder yükünü yükledim tıra
O tatlı dillerin kaldı hatıra
Akan göz yaşımı silemez oldum
Sarayönü halkı sana ağladı
Kardeş Mehmet Fevzi ciğer dağladı
Arkadaşın Edip sana söyledi
Kardeşim derdini bilemez oldum
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.