“Anıza Ekim” ekonomik ve sosyolojik yönden inceleniyor

ETİ Burçak ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye) işbirliği ile yürütülen “Toprak Koruma Projesi” kapsamında Sarayönü’nde uygulanan anıza direkt etkim olarak da bilinen toprak işlemesiz tarım faaliyetleri ekonomik ve sosyolojik yönlerin inceleniyor.

Araştırma kapsamında Belçika Gent Üniversitesi İktisat Bölümünden Öğretim Üyesi Pınar Ceylan ve Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Ulaş Karakoç ilçeye gelerek Koruyucu Tarım Derneği Başkanı Mehmet Karlı ve anıza direkt ekim yapan çiftçilerle görüşmeler gerçekleştirdi.

Koruyucu Tarım Derneği ve Mehmet Karlı’nın Toprak İşlemesiz Tarım ilgili çalışmalarını ilgiyle takip ettiklerini belirten öğretim üyeleri Pınar Ceylan ve Ulaş Karakoç Sarayönü’nün bu konuda çok dikkat çektiğini, dolayısıyla araştırmaya ilk olarak bu bölgeden başlamaya karar verdiklerini söyledi.

Toprak İşlemesiz Tarımın ekonomik ve sosyolojik yönlerini araştırıp bunu bir rapor haline getirmek için çalışmalar yürüttüklerine değinen Ceylan ve Karakoç, “Projenin amacı doğrultusunda doğrudan ekimin önündeki sosyolojik ve ekonomik engeller nelerdir, çiftçilerin arasında yaygınlaşmasının önünde ki problemler nelerdir, daha fazla çiftçiye nasıl ulaşılabilir gibi soruların cevaplarını arıyoruz.” diye konuştu.

Anıza Direk Ekim konusunda bilgi veren Koruyucu Tarım Derneği Başkanı Mehmet Karlı ise yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“2011 yılında bölgemizde başlattığımız Toprak İşlemesiz Tarım Projesi geçen zaman içerisinde Sarayönü ilçemizde oldukça yaygınlaşmıştır. 20-30 dekarla başladığımız anıza direk ekimler son birkaç yıldır 200 çiftçi tarafından 25-30 bin dekar ekilir duruma gelmiştir. Hatta 2016 yılında bu rakam 60 bin dekara kadar çıkmıştı. Ancak ÇATAK uygulamalarının durdurulması bölgemizdeki makine parkının yetersizliği bu rakamları biraz geriye çekti. Birde çiftçilerimizin tarlalarında münavebe uygulamasını yapmamaları doğal olarak yabancı otların artmasına neden oldu. Ancak münavebe uygulaması yapan bilinçli çiftçiler hem ekonomik anlamda hem de verim anlamında daha çok avantaj sağladılar.”

Anıza direk ekimin toprağın çölleşmesini de engellediğinin altını çizen Karlı, şöyle devam etti:

“Yürüttüğümüz proje ile toprak işleme faaliyetlerini bitirip yüzeyindeki organik madde tabakasını olabildiğince korumak istiyoruz. Topraklarımız her geçen gün çoraklaşıyor. Bunun önüne geçebilmek için toprak işleme faaliyetlerini en aza indirip, gübre ve tarım ilaçlarının olumsuz etkilerini topraktan uzaklaştırmamız gerekiyor. Gelecek nesillere bu mirası en iyi şekilde aktarabilmemiz gerekiyor.”

ETİ Burçak ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı adına araştırma yapan Üniversite Öğretim Üyeleri Pınar Ceylan ve Ulaş Karakoç daha sonra anıza direk ekimin ekonomik ve sosyolojik yönlerinin değerlendirilmesi için çiftçilerle bir dizi görüşmeler gerçekleştirdi.

Anıza direkt ekim yapan Sarayönülü çiftçilerden Ahmet Turan, Mehmet Turan, İbrahim Coşdu ve Hasan Fahri Er ortak görüşlerinde şunları dile getirdi:

“Anıza ekim her yönüyle daha avantajlı. Bir defa normal ekim yapmak için tarlayı hazırlamaya 4-5 defa gitmeniz gerekiyor. İkilemek, üçlemek, tırmık, ekim derken defalarca işlem yapıyorsunuz ve bunların her biri masraf. Üstelik zaman kaybı. Bütün bunları yaparken birkaç haftanız da gidiyor.  Ama anıza direk ekimde tek seferde tek masrafla aynı işi daha kısa sürede tamamlıyorsunuz. Üstelik toprakta sürekli tav olduğu için ekinlerin gelişmesi de daha iyi oluyor. Verim ise normal ekimden daha fazla. Hatta bazı kurak zamanlara bu yıl olduğu gibi verim diğerini katlıyor. Ancak ekim yaparken kurallarına da uymak lazım. Menavebeli ekim şart. Aynı ürünü üst üste ektiğinizde doğal olarak otlanma oluyor. Bunun içinde daha fazla zirai ilaç kullanmak zorunda kalıyorsunuz.