Aşıyla önlenebilen tek kanser; Rahim Ağzı Kanseri
Dünyada her 2 dakikada 1 kadının rahim ağzı kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten Dr. Ahmet Uzunay “Ülkemizde her gün uzmanlar tarafında 4 kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konulmaktadır. Rahim ağzı kanseri erken dönemde belirti vermeyebilir. Hastalık 20'li yaşlarda hafif hücresel displazi ile başlayıp 40’lı yaşlardan sonra kanser aşamasına gelir. Bu kanserin önlenmesindeki en etkili birincil koruma HPV aşısıdır” dedi.
Cinsel yolla bulaşıcılık sağlayan bir virüstür
Rahim ağzı kanserinin Türkiye’de 3’üncü sıklıkta görülen jinekolojik kanser olduğunu belirten Dr. Ahmet Uzunay “Rahim ağzı (serviks) kanserinin nedeni Human Papilloma Virüs (HPV) denilen cinsel yolla bulaşan bir virüstür. HPV enfeksiyonlarının birçoğu bağışıklık sistemi tarafından temizlenir. Ama özellikle HPV Tip 16-18 başta olmak üzere yüksek riskli onkojenik HPV tiplerinin rahim ağzındaki hücrelerde neden olduğu displastik lezyonlar erken teşhis edilip tedavi edilmezse servikal kansere ilerler. HPV cinsel yolla bulaştıktan sonra rahim ağzına yerleşerek buradaki hücrelerde CIN1, CIN2, CIN3 denilen kanser öncüsü lezyonlara neden olur. HPV’nin tip 6-11 olan bazı türleri ise genital siğillere neden olur. Serviks kanseri; Türkiye’de 3’üncü sıklıkta görülen jinekolojik kanser iken tüm kanser türleri arasında 7’inci sırada yer alır” diye konuştu.
Düzenli taramalarla önlem alınabilir
Dr. Uzunay, rahim ağzı kanserinde erken tanının önemine değinerek rutin kontrollerin aksatılmamasını vurgulayarak şunları ekledi:
“PAP smear, vajinal yolla ağrısız bir şekilde rahim ağzındaki akıntıdan bir fırça yardımıyla toplanan hücrelerin mikroskop altında patoloji tarafından incelenmesidir. Yine benzer şekilde alınan HPV DNA testi ile birleştirildiğinde kanser tanısı koymak açısından oldukça güvenilirdir. Ülkemizde ulusal kanser tarama standartlarına göre ilk cinsel ilişkiden 3 yıl sonra veya 21 yaşına gelindiğinde, 20-30 yaş arası 3 yılda bir; 30 yaş ve üzerinde yılda bir ve ardışık 3 yıl negatif çıkması durumunda 3 yıl aralıklarla PAP smear testi yapılmasını öneriyor. 30-65 yaş grubundaki her kadın PAP smear ile birlikte mutlaka HPV testi yaptırmalı ve pozitif çıkan olgular düzenli aralıklarla PAP smear ile tekrar değerlendirilmelidir. Orta derecede ilerlemiş veya kanser aşamasına gelmiş lezyonlar daha sıklıkla belirti verir. Bu belirtiler; anormal vajinal kanama olmak üzere ilişki sonrası kanama, regl zamanı değilken düzensiz kanama veya lekelenme, kötü kokulu akıntı, kilo kaybı, halsizlik, ilişki sırasında ağrı, kasık ağrısı, bacağa vuran ağrı, idrar yaparken ağrı ve kanama, dışkılamada ağrıdır. Kesin tanı biyopsi ile konulur.”
Hastalıktan korunmanın en etkili yöntemi HPV aşısı
Dr. Uzunay, bu kanserin önlenmesindeki en etkili birincil korumanın HPV aşısı olduğunu söyleyerek “Kadın ve erkek cinsiyet gözetmeksizin mutlaka her birey 11 yaşından itibaren HPV aşısı vurulursa yüzde 100 kanserden koruduğu çalışmalarda gösterilmiştir. Artık ülkemizde de bulunan ve 9 tip HPV içeren aşıyı, 15 yaş altı çocuklarımız 2 doz; 15 yaş üstü çocuklarımız ve cinsel aktif olan her yaştaki birey 3 doz olarak vurulduğunda rahim ağzı kanserinden korunması mümkündür. Rahim ağzı kanserinin, PAP smear ve HPV DNA testleri ile tarama ve erken teşhis ile tam tedavisi mümkündür. Erken teşhis edilmesi için düzenli jinekolojik kontroller ihmal edilmemelidir. Kanserden korunmak için HPV aşısının yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirecek şekilde düzenli spor yapmak ve sağlıklı beslenmek, sigara kullanmamak, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı korunmak açısından bilinçli olmak önemlidir” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.