Bosna’dan yürüyerek başlattığı Hac yolculuğunda Konya’ya ulaştı
Bosna-Hersek'ten kutsal topraklara yürüyerek hac yolculuğu başlatan 67 yaşındaki Rifet Karic 48 gün sonra Konya’ya geldi. “En büyük hayalim” dediği hac yolculuğuna Konya’nın Karapınar İlçesi’nde bir gün dinlendikten sonra devam edecek olan Karic, insanlara örnek olmak istediğini söyledi.
Bosna Hersek’in Busovaca kentinden 14 şubat 20024 tarihinde yola çıkan Rifet Karic, sevenlerinin katıldığı törenle uğurlandı. Uzun zamandır Hac ibadetini yapmayı planladığını ve İslam’ın şartlarından olan hac vazifemi yerine getirmeyi çok arzuladığını ifade eden Karic, “Bu ibadeti gerçekleştirmek üzere niyet edip yaya olarak yola çıktım. Böylece insanlara örnek olmak ve para olmadan da bazı şeylerin yapılabileceğini göstermek istiyorum. İnsanlar lüks içinde yaşarken bile mutsuzluk yaşayabiliyor. Ben de bu manevi haz ile mutlu oluyorum” dedi.
Tır şoförü olan Karic, 2005 yılında insanların hac ibadetini yerine getirmesi için Bosna'dan Mekke'ye otobüsle yolcu götürdüğünü, bu yolculuğa da o dönemdeki deneyimleriyle başladığını anlattı.
Karic, şöyle devam etti:
“Bir zamanlar Bosnalı insanların modern ulaşım araçları yoktu. Çünkü savaş çıkmıştı ve hacca gidecek araç yoktu. O yüzden insanlar araçla hac yolcuğu yapamadı. Allah'a beni bu yolculuğa davet etmesi için dua ettim. Allah duamı kabul etti ve bugün yollardayım. Bende sadece araçlarla değil tecrübeme dayanarak yürüyerek de bu kutsal görevi yerine getirebileceğimi gösteriyorum. Hatta bana çoğu tanıdığım insan başarılı olamayacağımı belirtti. Ben ise Hac görevimi yapacağıma yürekten inanıyorum.
Ama ben Sırbistan, Bulgaristan gibi yerlerden sonra çok sevdiğim Türkiye’ye ulaştım. Burada çok iyi insanlar var. Türk evlerinde sahur yapıp iftar açıyoruz. Yolculuk boyunca da orucumu tutuyorum. Kimi zaman otelde kimi zaman mescitte bazen de ailelerde konuk oluyorum. Yürürken bazen sürücüler araca binmem için ısrarcı oluyor ve araçla da devam ettiğim zamanlar oluyor.
Araçtakiler sohbet esnasında yürüyerek hacca gittiğimi söylediğimde şaşırıyor.
Yolculuk esnasında bazen köpek saldırılarına maruz kalıyorum. Ama şu ana kadar önemli bir şey olmadı. Yolculuk ise çok büyük bir sorun olmadan geçiyor. Çünkü tanıştığım insanlar çok Duyarlı ve tüm ihtiyaçlarımı karşılamak için ellerinden geleni yaptılar. Bu tür bir misafirperverliği özellikle öne çıkaracağım. Yolda karşılaştığım insanlar Müslüman olarak benim, Mekke ve Beytullah’a ulaşmak istediğimi öğrendiklerinde bana sarılıp, tebrik ettiler. Tek isteğim Kabe’ye yüzümü sürmek.
Aslında bu şekilde Allaha olan sevgimi göstermek ve takdirini kazanmak istiyorum. Orada herkes için dua edeceğim. Bosna savaşına katılan biri olarak Türkiye ve Bosna insanı hep kardeştirler. Karapınar’da konuk olduğum Osman ve Hatice Şahin ailesi, mütevazı, misafirperver, samimiydi. Onlarla kaldığım süre boyunca sanki kendi evimdeymiş gibi tamamen rahattım çünkü her şey benimmiş gibi elimdeydi. Bana iftar ve sahur yemekleri hazırladılar.
Suriye üzerinden Ürdün'e uçakla gideceğim. Çünkü burada savaş ve güvenlik anlamında şüphelerim var. Amman'dan Medine'ye kadar yürümeye devam edeceğim.”
Karapınar’da Şahin ailesine konuk olan ve iftarı bu aile birlikte açan Karic, sabah namazını da Hacı Ömerli camiinde kıldıktan sonra yürüyerek Adana’ya hareket etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.