“Çarpıyorum, bölüyorum, çocukları okula gönderemiyorum”

CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 çocuk tavsiyesine uyan bir ailenin okul servis hesabını yaptı. Ekonomik sıkıntı altında ezilen ailelerin bu masrafın altından kalkamayacağını vurgulayan Bektaş, iktidara bir de öneride bulundu.

CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş, yeni eğitim öğretim yılı öncesinde hemen her gün zam gelen akaryakıt fiyatlarıyla birlikte artan okul servis ücretlerinin velileri zor durumda bırakacağını söyledi.

Bektaş, CHP Konya İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Konya gündemini ve kötüye giden ekonomiyi değerlendirdi. Vatandaşların okulların da açıldığı Eylül ayında masraflarının arttığına dikkat çeken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “3 çocuk tavsiyesine” uyan bir ailenin üzerinden okul masrafını hesapladı.

“Saray rejiminin ağır bir faturası olan enflasyon, en çok öğrencilerimizi ve ailelerini vuruyor” diyen Bektaş, okullar açılıyor diye mutlu olması gereken çocukların, “aileme yük oluyor muyum” kaygısı yaşadığını vurguladı.

Çocukları eğitimine devam ederken gururlanması gereken ailelerin artan masraflar karşısında “hangi bankadan kredi çekebilirim” diye düşündüğüne dikkat çeken Bektaş, 3 çocuklu bir ailenin okul servis ücretini şöyle hesapladı:

“Ben bugün burada, Sayın Cumhurbaşkanı'nın tavsiyesine uyarak 3 çocuk sahibi olmuş ve çocukları eğitim çağına gelmiş bir aileyi örneklendirerek hesap yapmak istiyorum.

Konya'da en kısa mesafe servis ücreti yıllık 9.900 TL olarak belirlendi; üçle çarpıyoruz 29.700 TL çıkıyor. Eğitim yılı 8 aydan oluşuyor; 29.700 TL'yi 8'e bölüyoruz 3.712 TL. Yani Cumhurbaşkanı'nın çağrısına uyarak 3 çocuk sahibi olan Konyalı bir ailenin sadece okula ulaşım masrafı 3.712 TL.

Buradan sormak istiyorum; asgari ücretle evini geçindiren bir baba bu masrafı karşılaya bilir mi? Bakın, çocuğuna harçlık vermekten, eğitimle ilgili yemek, kırtasiye ve forma gibi farklı masraflardan bahsetmiyorum bile; ev kirasına, elektrik su doğalgaz faturalarına, mutfak masraflarına değinmiyorum bile. Sadece çocuklarının okula ulaşım masrafından bahsediyorum. Hem de en kısa mesafeli servis tarifesi üzerinden bunu hesaplıyorum.

Şimdi, bana diyecekler; mazot ne kadar yükseldi haberin yok mu? Aracın sigortasını, lastiğini, aracın bakım masraflarını bilmiyor musun? Eleman maliyeti ne kadar arttı farkında değil misin? Elbette farkındayım arkadaşlar; aileler için pahalı, cep yakan ve can acıtan bu ücretler servis işi yapan esnafımızı, şoförümüzü de aynı oranda mağdur ediyor ve düşük bir karla ticarete mahkûm ediyor. Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanı'na ve AKP iktidarına seslenmek istiyorum.

Sadece okula ulaşım masrafının bir aile için aylık 3.712 TL'den başladığı koşullarda bir eğitim yılının başarılı olması mümkün değil.”

İktidardan okul servis ücretlerine çözül bulması çağrısında bulunan Bektaş, “Tamam teşekkür ederiz 12 yıl kesintisiz eğitimde kitap desteği yapıyorsunuz ama gelin bu servis ücretlerine hep birlikte bir çözüm bulalım. Nasıl mı? Yoksulluk sınırının altındaki her hanede eğitim gören öğrencilerin servis ücretini devlet karşılasın. Ücretsiz kitap örneği en azından yoksulluk sınırı altında yaşayan aileler için ücretsiz servis ve yemek için de gerçekleştirilsin. Annesini babasını seçemeyen, dezavantajlı hanelerde yaşamak zorunda kalan bu ülkenin geleceği yavrularımıza da devlet okullarında bir öğün protein ağırlıklı yemek verilsin. Bu şekilde zeka ve fiziksel geriliklere karşı gelecek nesilleri koruyalım. Bu yemek işini zor durumdaki kantinci esnafımız eliyle yaparak pandemiden bu yana belini doğrultamayan kantinci esnafımızı da kurtaralım. Yine yoksul ailelere servis ücretlerin kaldırılması dışında da, servisçi esnafımızı ve diğer öğrenci ailelerini de koruyacak tedbirler alalım. Düşük karla ve batma tehlikesiyle ticaret yapan servisçileri de akaryakıt alımında vergiden muaf tutalım. Ülkemizde Arapların ve İngilizlerin Lüks gezinti yatlarına uygulanan vergisiz mazot uygulamasını, bu ülkenin geleceği olan çocuklarımızın eğitim için taşımasında da uygulayalım. Hem esnafımız, hem şoförümüz, hem de yoksulluk sınırı altında yaşam mücadelesi verirken çocuklarını nasıl okutacağını düşünen ailelerimiz bir nebze de olsa nefes alsın. Türkiye bunu yapamaz mı sanıyorsunuz? Emin olun, Türkiye bu ekonomik güce, bu kudrete sahip. Binlerce odalı saraylara, yüzlerce araçlık konvoylara ve koruma ordularına günlük milyonlar harcayan bir devletiz biz. Yoksulluk sınırı altındaki ailelerin çocukları için elini taşına koyamayacak mıyız? Sosyal devlet sadece ücretsiz eğitim vermekle mi mükellef? Bu eğitimin ulaşılabilirlik kısmı ve çocuklarımızın yetersiz beslenmesi bu sosyal devleti hiç mi ilgilendirmiyor? Bu ekonomik tabloyla çocukların eğitimden uzaklaşacağını, esnafların ticari kaygılarla dolu bir hayatta olduğunu görmezden gelemeyiz. Baba olarak tabir edilen devletin artık buna bir çözüm bulması gerektiğine inanan bir yasama mensubu olarak Sayın Cumhurbaşkanı'nı ve AKP iktidarını göreve davet ediyorum. Ekonomik krizi en derinden hisseden yurttaşlarımızın çocuklarına sahip çıkmaya, en azından okula ulaşım masrafından o aileleri kurtarmaya ve yeterli beslenmelerinin sağlanmasına yönelik tedbirler almaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

HABER MERKEZİ