Diyabet tehlikesi! Her 10 kişiden 1'ini vuruyor
Endokrinoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Deniz Gökalp, diyabet hakkında önemli bilgiler verdi. Diyabetin, pankreasın insülin üretiminde yaşanan yetersizlik veya dokularda etkisini gösterememesi sonucu kan şekeri yüksekliğiyle kendini gösteren bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Gökalp, bu hastalığın Tip-1, Tip-2, gebelik diyabeti ve diğer spesifik türler olarak dört grupta incelendiğini açıkladı. Tip-1 diyabetin, bağışıklık sisteminin pankreasın beta hücrelerine zarar vermesi sonucu insülin eksikliğinden kaynaklandığını, Tip-2 diyabetin ise insülin direnci veya pankreasın yetersiz insülin üretmesi nedeniyle ortaya çıktığını belirtti.
"Diyabet, her 3 kişiden 1’inin farkında olmadığı bir hastalık" Prof. Dr. Gökalp, dünyada her 10 kişiden 1’inin diyabet hastası olduğunu, yani yaklaşık 550 milyon kişinin bu hastalıkla mücadele ettiğini söyledi. Türkiye'de diyabet oranının arttığını, 15 yıl önce yapılan bir araştırmada yetişkinlerde diyabet oranının %14 iken, günümüzde %20 civarına ulaştığını belirtti. Ne yazık ki, her 3 diyabetli kişiden 1’inin hastalığının farkında olmadığını vurgulayan Gökalp, diyabetin her 6 saniyede 1 kişinin ölümüne yol açtığını ve bunun en çok düşük ve orta gelirli ülkelerde görüldüğünü ifade etti.
"Kişiye özel tedavi yaklaşımları ön planda" Diyabet tedavisinde son yıllarda kişiye özel yaklaşımların tercih edildiğini belirten Prof. Dr. Gökalp, tedavi seçimlerinin hastanın kalp durumu, obezite, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarına göre şekillendiğini söyledi. Son dönemde SGLT2 inhibitörleri ve GLP-1 analogları gibi ilaçların, hastaların kilo vermesine yardımcı olduğunu ve kalp-damar hastalıkları üzerinde faydalı etkiler sağladığını aktardı.
"Yapay pankreas akıllı telefonlarla entegre çalışıyor" Yapay pankreas sisteminin bir organ değil, pankreas işlevini taklit eden bir insülin pompası olduğunu anlatan Prof. Dr. Gökalp, bu sistemin, deriye yerleştirilen bir sensörle kan şekerini ölçen bir cihaz ve akıllı telefon arasında bağlantı kurarak insülin salınımını otomatik olarak ayarladığını ifade etti. Bu yöntem, Tip-1 diyabet hastalarına daha sağlıklı bir yaşam ve yaşam kalitesinde artış sunduğunu belirtti.
"SGM sistemiyle glukoz seviyeleri anlık izlenebiliyor" Prof. Dr. Gökalp, SGM (Sürekli Glukoz Monitörizasyonu) sistemlerinin, parmak ucundan yapılan ölçümlerin yerine geçtiğini söyledi. Bu sistemle, cilt altına yerleştirilen bir sensörle anlık glukoz ölçümü yapıldığını ve verilerin cep telefonlarına aktarılarak hem hasta hem de aile üyelerinin glukoz değerlerini anlık takip edebildiğini belirtti. Böylece, diyabet yönetiminin daha etkin hale geldiğini ve olumsuz durumların erken tespit edilerek önlenebileceğini aktardı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.