“Gazze için artık cesur olmanın zamanı”
Saadet Partisi Konya İl Gençlik Kolları, “Gazze Gazzelilerindir” çağrısıyla yaptığı basın açıklamasında iktidara “Artık cesur olmanın zamanıdır. Trump’un yaptığı açıklamalara net tavır gösterilmelidir” diye seslendi.
Şelale Parkta bir araya gelen Saadet Partili gençler adına konuşan İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Orhan Kaya, iktidara ve bölge ülkelerine seslendi. İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü katliama ve ABD'nin destek politikalarına sert tepki gösteren Kaya, Türkiye başta olmak üzere her ülke ve her liderin cesur davranarak Trump’ın açıklamalarına karşı net bir tavır göstermesi gerektiğini ifade etti. Kaya, “Eğer ‘cumartesi günü Gazze’de tek bir mazlumun kılına zarar gelirse Amerika’nın tamamı cehennemi yaşar’ diyebilecek cesaret ve dirayette bir lider olsaydı, Trump bu tehditlere cüret edemezdi” dedi.
Kaya, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Siyonist İsrail tarafından Gazze’de uygulanan, modern tarihin gördüğü en büyük soykırım tam 470 gün sürdü. Katil İsrail; kadın, çocuk, yaşlı demeden tüm uluslararası hukuku yok sayarak 60 binden fazla Gazzeli mazlumu katletti.
Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan bu soykırımda hastaneler, okullar ve ibadethaneler hedef alındı. Gazze’de binalar yıkıldıkça insanlığın temel değerleri de yıkıldı. Gazzeli mazlumlarla beraber vicdan da öldü. Atılan her bombada Batı’nın demokrasi, insan hakları, hukuk vb kavramları da yerle yeksan oldu.
Nazileri aratmayan İsrail’in terörist askerleri, Hitler’i aratmayan katil Netanyahu’nun emri ve emperyalist Amerika’nın sınırsız desteği ile Gazze’yi adeta rehin aldı. İnsanların en temel hak ve hürriyetleri bile yok sayıldı. Hastanelere sığınanlara ölüm yağdırıldı. Yüz binlerce mazlum açlık, susuzluk ve soğukla sınandı. En sonunda ise yerlerinden, yurtlarından göçe maruz kaldılar.
Bütün bunlar olup biterken Türkiye başta olmak üzere bölge ülkeleri ve dünya ülkelerinin çoğu ya sessizliği ya da suya sabuna dokunmayan kınamaları tercih etti. Devekuşu Paradoksu ile çözüm bulunacağı zannedilmiş, soykırım görmezden gelinmiştir.
Bugün gelinen noktada Gazze’nin neredeyse üçte ikisi yerle yeksan olmuştur. 60 bin insan katledilmiştir ve bunların bir kısmı enkaz altından halen çıkarılamamıştır. 100 binin üzerinde yaralı ise imkansızlıklarla boğuşuyor. Bütün bu yaşananlara tüm dünya şahittir. Gazze’de apaçık soykırım yapılmıştır.
Uluslararası mahkemeler tarafından soykırım suçu tescillenen katil Netanyahu’nun ABD’ye yaptığı ziyaret ve ardından Trump’la düzenlenen basın toplantısı, kanlı planların durmadığını, sadece şekil değiştirdiğini gösteriyor. Dünyayı ABD’nin oyun sahası olarak gören ABD yeni Başkanı, eski zalim Trump, şimdi de tehditlerle direnişi yıldırma hayali kuruyor.
Gazze’nin boşaltılması nı içeren bu ilk plana göre Gazzeliler Ürdün ya da Mısır’a sürgün edilecek ve ABD gerekirse Gazze’ye asker gönderecekmiş. Yani deniyor ki biz mücahitleri yenemedik, bütün vahşete rağmen Gazze’yi teslim alamadık, meydanda kaybettik ama masada kazanacağız.
Havadan, karadan ve denizden kuşattığınız, yok etmeye çalıştığınız, tüm suçlara rağmen zafer ilan edemediğiniz Gazze masada da size teslim olmayacaktır. Gazzeli mazlumlar bu süslü cümlelere kanmayacak, pamuklara sarıp sarmalanan demir leblebiyi yutmayacaktır. Gazze ne meydanda ne de masada işgale teslim olmayacaktır. Dünya üzerinde tek bir Müslüman kalıncaya kadar Ribat vazifesi ilelebet devam edecektir.
Hadsizce yapılan bu açıklamaların hiç bir hükmü yoktur. Gazze’nin geleceğine şerh düşmek isteyenlere şunu bir kez daha söylüyoruz; Gazze’nin geleceğine sadece ve sadece Gazzeliler karar verecektir.
Tarihi mazlumların kanıyla yazılan Amerika’nın güncel sabıkalısı Trump, şimdi de cehennem kapılarını açmakla tehdit ediyor. Yaşanan tüm zulme, dökülen kana, verilen on binlerce cana rağmen tarihe geçecek bir mücadele ile direnen ve Gazze’yi terk etmeyen mazlumlar; okyanus ötesinden birileri istiyor diye şehit kanları ile sulanmış Gazze’yi teslim etmeyecektir.
Emperyalizmin meydanda kaybeden siyonistlere Gazze’yi altın tepside sunmak istediğinin farkındayız. Barış, özgürlük, demokrasi, insan hakları gibi kavramların içini boşaltanlar şimdi de Gazze’nin içini boşaltmayı planlıyor. Milli Görüşçüler olarak 56 yıldır mücadele ettiğimiz bu azılı düşmanın niyetlerini bilecek kadar bilince ve ferasete sahibiz.
Bizler tüm insani değerlerin tepetaklak edildiği, uluslararası hukukun sadece kağıtlarda cümlelerden ibaret kaldığı bu çetin şartlarda işgalin karşısında, Gazzeli mazlumların yanındayız. Milli Görüş Gençliği olarak bu duruşumuzdan asla ve kat’a taviz vermeyeceğiz.
İktidara ve bölge ülkelerine sesleniyoruz; artık cesur olmanın zamanıdır. Türkiye başta olmak üzere her ülke ve her lider Trump’ın yaptığı açıklamalara karşı net bir tavır göstermelidir. Eğer ‘cumartesi günü Gazze’de tek bir mazlumun kılına zarar gelirse Amerika’nın tamamı cehennemi yaşar’ diyebilecek cesaret ve dirayette bir lider olsaydı, Trump bu tehditlere cüret edemezdi.
Unutulmamalıdır ki Gazze, bölgemizin kalbi, siyonizme karşı en muhkem kalemizdir. Bu kalenin burçlarında zalimin bayrağı dalgalanmasın diye sayısız mazlumun kanı toprağa aktı. Bölge ülkeleri de artık üzerine düşeni yapmalı ve Gazze’yi teslim almak isteyen bu zihniyete karşı dik durmalıdır. Bu kalenin burçları inancın, vicdanın, kahramanlığın ve insanlığın burçlarıdır. Bu burçlar düşerse atılacak kurşun Ankara’ya, Cidde’ye, Kahire’ye, İslamabad’a düşer.
Biz diyoruz ki; bu topraklara ait olmayanların yayınladıkları deklarasyonla buraya işgalci olarak gelenler ve okyanus ötesinden ses yükseltenler Gazze hakkında söz söyleme hakkına sahip değildir.
Son sözümüz şudur.
Bay Başkan;
Her zamanki hayalperestliğinle Gazzelileri başka ülkelere süreceğini ve Gazze’yi imara açacağını dikte ediyorsun. Vatan toprağı ile emlak arsasını birbirine karıştırma. Bu işler emlakçılık yapmaya benzemez!
Gazze’yi, parayla satın alabileceğini sandığın Gröndland’la ya da harita üzerinden adını değiştirdiğin Meksika Körfezi ile karıştırma! Senin tarih cahili olduğunu biliyoruz. Unutma ! Bu coğrafyaya cehennemi yaşatmaya gelmiş bir çok kralın mezarı bile yok!
İki seçeneğin var! Ya ateşkesi destekleyerek barış ve insanlıktan yana olacaksın, ya da bölgeyi daha büyük bir ateşe sürükleyerek kanlı bir katil olarak anılacaksın. Koltuğunu çektiğin, Netanyahu’nun planlarına uyup aptal olma! Gazze’nin üzerinden ellerini çek!
Cumartesi veya başka bir gün, Trump veya başka bir zalim ya da herhangi bir işbirlikçi Gazze’yi ve direnişi karşısına aldığında; bizim tarafımız Gazze’nin tarafı olacağını belirtiyoruz.
Milli Görüş Gençliği var oldukça mücadele devam edecektir.”
Basın Açıklamasına Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Saydam, Konya İl Başkan Yardımcısı Mehmet Demirel, Anadolu Gençlik Derneği Konya Şube Başkanı Durmuş Ali Kara ve çok sayıda Milli Görüşçü kuruluş başkanı da katıldı.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.