Herkesin Mevlana olarak bildiği kartpostal nereden geldi
Mevlana denince akla Konya ve hemen hemen bir dönem ülkemiz başta olmak üzere dünyanın bin çok ülkesine gönderilen kartpostaldaki Kuşkusuz Mevlânâ'yı şişmanca ve orta boylu gösteren minyatür resim gelir. Dışı yeşil cübbeli, içi kahverengi abalı, kahverengi külah üzerine sarılmış beyaz sarıklı, boynu mütevazilikten öne eğik, elinde 99'luk beyaz tesbihiyle orta boylarda ak sakallı olan. Mevlana ile özdeşleşen bu resimdeki Mevlana’nın kendisi değil. Peki bu minyatür fotoğraf nereden ortaya çıktı ve kartpostal olarak yerini alarak Mevlana ile özdeşleşti.
Bu sorunun cevabını Soner Yalçın ‘Galat'ı Meşhur'lar. (Doğru Bildiğimiz Yanlış'lar)’ isimli kitabında veriyor. Gazeteci-Yazar Soner Yalçın, kitabında Mevlana ve bir dönem herkesin elinde dolaşan bu minyatür fotoğraftan bahsederken, ‘’Sahiden Mevlânâ o resimde tasvir edildiği gibi mi? Resimdeki Mevlânâ mı? Hayır! 1960'h yıllar... Tahran Üniversitesi'nde, Mevlânâ konulu minyatür ve resim yarışması yapıldı. Birinci gelen resim; bizim bildiğimiz işte o resimdi... Mevlânâ Müzesi Müdürü Mehmet Önder bu resmi beğenip Konya'ya getirip kartpostal olarak bastırdı ve kısa sürede tüm yurtta en çok kullanılan Mevlânâ resmi oldu! Kuşkusuz Mevlânâ'yı şişmanca ve orta boylu gösteren bu resim, Mevlânâ'nm gerçek fiziksel özelliklerini taşımıyordu! 14. yüzyılda yaşamış tarihçi Ahmet Eflaki Dede'nin Menakıbü'l Arifin adlı kitabında, Mevlânâ'nın boyu yaklaşık 1,80'di ve çok zayıftı. Uzun sakallı değil -uzun sakal bırakmak kişide gururlanmaya neden olacağından- kısa sakala sahipti!’’ sözleriyle cevapladı.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.