Gençler tarımdan kaçıyor

Yeni nesil gençlerin tarım ve hayvancılığa ilgi duymadığını dile getiren Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, “Tarımsal üretimde tek çaremiz Afgan işçiler. Onlar da olmazsa halimiz perişan. Gençlerimizi tarıma yönlendirmeliyiz dedi.

Yanlış politikalar ile can çekişen tarım sektöründe bir de “işçi bulamama” sıkıntısı yaşanıyor. Bazı köylüler, köylerini bir bir terk ederken, üretmekten kendini uzak tutarken, üretim için köyde kalan aileler de yanında çalıştıracak işçi bulamıyor. Özellikle genç kuşak, köyde iş yapmak ve tarlada çalışmak yerine, şehirde yaşamayı tercih ettiği için köylüler, ağır iş yükünün altından kalkamıyor. Tarlada çalışan köylülerin yaş ortalamasının 60-70'li yaş aralığında olması, kuvvetli ve genç üreticiye olan ihtiyacı zorunlu hale getiriyor. Bu anlamda köylerdeki nitelikli iş gücü ihtiyacı da sürekli artıyor. Ekim yapan ve ektiğini pazara süren köylüler, mecburi olarak yanında işçi çalıştırmak zorunda oldukları gerekçesi ile bu sıkıntıya çare olarak Afgan işçileri görüyor. Köylüler, Afgan işçilere aylık bin 800 ile 2 bin 500 TL arasında maaş verirken, evlerinde pişirdikleri yemekleri bir de Afgan işçi ailesi ile paylaşıyor. Yeni neslin, tarım ve hayvancılığa karşı antipati beslemesi, köylerdeki bu gerçeğin yaşanmasına sebebiyet veriyor. Ayrıca köylüler, Afgan çobanlar olmazsa hayvancılığın biteceğini, yine Afgan işçiler olmasa üretim kapasitesinin de hayli düşeceğini söylüyor.

AFGAN TARIM İŞÇİLERİNE MECBURUZ

Konya'da genel itibari ile tarlalarda Afganlılar'ın çalıştığını belirten Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, Afgan tarım işçilerinin çalışmaması durumunda gerek Konya'nın gerekse Trakya tarımının çökeceğini ve bunun sonucunda da tarımsal anlamda çok vahim bir tablonun ortaya çıkacağını dile getirdi. “Afganlılar'ı çalıştırıyoruz ama sorunlar bir türlü bitmiyor” diyen Başkan Kavuneker, daha sonra şunları kaydetti: “Afgan kardeşlerimiz, kaçak yollar ile ülkemize geliyor. Kendileri çalışkan bir millet. Tarımsal anlamda ağır işçileri yapıyorlar. Hastalandıklarında bir hastaneye götürüp, tedavi bile ettiremiyoruz. Çünkü kaçak yollar ile ülkeye giriş yapmışlar. Biz, konunun ehemmiyetini bakanlığa, milletvekillerine ve ilgili kurumlara ilettik. Ve onlara dedik ki 'Afgan işçiler olmazsa üretimimiz düşer ve üretemeyiz.' Ankara'ya sürekli gidip geliyoruz. Meslek Yeterlilik Kurumu ile görüşüyor, çiftçiliğin bir meslek statüsü kazanmasını istiyoruz. Bu durumun Afgan işçilerimize de yarayacağını biliyoruz. Bizim bu işçilere sahip çıkmamız bir zorunluluktur. Oysa bu kardeşlerimeze paralarını vermeyenlerin olduğunu da duyuyoruz. Böyle bir tavır içine gireceğimize onlara sahip çıkmalıyız.”

KIZ VERİLMİYOR GEREKÇESİ İLE KÖYLER BOŞALIYOR!

Köylerin terk edildiğini ve bu sebepten ötürü köylerdeki yaş ortalamasının da her geçen yıl arttığını ifade eden Başkan Kavuneker, Afgan işçilerin ağırlıklı olarak sulamada ve küçükbaş çobanlığında çalıştırıldığını aktardı. Yerli çoban bulamadıkları gibi bulsalar dahi bir çobanın maliyetinin en az 5-6 bin TL olacağına vurgu yapan Kavuneker, “Köylerdeki gençler, şehre kaçıyor. Bunun gerekçesi ise köyde oturan gençlere kız verilmemesidir. Oysa bu gençler, şehre gittiğinde köyde kazanacağı paradan daha az kazanıyor. Sonra ailesinin eline bakmak zorunda kalıyor. Köyde kalsa hem ürettiği için iyi para alır hem de masrafı az olur. Bunu anlatamıyoruz. Afgan işçilere 2 bin lira civarında para veriliyor. Yemekleri, yatacak yerleri hariç. Bu masraflar da toprak sahiplerine ait. Yine söyleyeceğim. Afganlılar olmazsa tarımımız çöker. Onları sahiplenmeliyiz ve sıkıntılarını bir an önce çözüme kavuşturmalıyız. Karatay bölgesinde tarım ve hayvancılık ile uğraşan Afgan işçi sayısı da 3-4 bin civarındadır” şeklinde konuştu.