Mebruke BİCAN
GÜVENLİ BAĞLANMA
Çocukları yetiştirirken onlarla birlikte bir güven bağı kurabilmek, güvenli bağlanmanın temellerini sağlam atabilmek çok ama çok önemlidir. Güvenle yetişen çocuk daha başarılıdır, kendinden emindir.
Karşılıklı güven ilişkisi ortamında yetişen çocuk, bunu hangi yaşta olursa olsun hissedecek ve bu güvenli şefkatli ortamda hem ona bakan büyükanne ve dedesiyle anılar yaratacak, hem de anne ve babasının zorunluluk sebebiyle onu bıraktıklarını hissettiği için kaygılı bir çocuğa dönüşmeyecektir.
GÜVEN çocuğun gelecekteki duygu ve düşüncelerine, hayat algısına, eğitim başarısına, özgüven ve ilişkilerinin seçimine kadar etki edecek önemli bir temeldir.
Anne ve baba olarak çalışma hayatımız ne kadar yoğun olursa olsun bebeğin sorumluluğu bize aittir. Aile büyüklerimizle sağlıklı bir iletişim seçeriz. Elbette aramızda farklılıklar olacaktır.
BAĞLANMA bebeğe bakanıyla karşılıklı etkileşim yoluyla geliştirdiği güçlü duygusal bağlardır. Bebeğin, psikolojik ve fiziksel gelişimi açısından önemlidir.
Bebeğin güvenli bağlanabilmesi için, beslenme, korunma, barınma, sevgi ve şefkat ihtiyaçlarının zamanında, düzgün ve tutarlı şekilde karşılanması gerekir.
Bir bebeğin ilk gelişen duyu organı dokunma duyusudur. Anne karnında 8 haftalıkken gelişmeye başlar. Bu yüzden bebeğimiz doğduğunda onu kucağımıza almamız, öpmemiz, okşamamız bebeğimizin beyin gelişiminin fazlasıyla desteklenmesine yardımcı olur. Bebeğimizin kendini güvende hissetmesini sağlar.
Bebeğe bakanın sıcak ve şefkatli dokunuşları, ses tonu bağı güçlendirir. Güvenli bağlanmada anne bebeğinin aynası olur. Bebeğimin karnı çok acıkmış, oyun oynamak istiyormuş benim bebeğim gibi ifadelerle söze döker.
Bebeği de böylece duygularını tanımaya başlar. Duygu ve davranışlarını ifade etmeyi öğrenir. Bebeğe bakanın kurduğu ilişki biçimi, bakışları, ses tonu, güler yüzü, sevgiyle dokunması bebeğin yetişkinlikteki ilişkileri için de model oluşturur.
GÜVENLİ BAĞLANMAYI artırmak için dikkat etmemiz gerekenleri sıralayabiliriz.
1) Özellikle yeni doğan bebeklerde ten temasının yapılması önemlidir.
2) Fiziksel temasta yumuşak dokunuşlar, sarılmak, öpmek, saçını okşamak gibi.
3) Göz kontağı kurmak.
4) Oyuncul yaklaşımlar.
5) Bebeğin ihtiyaçlarını zamanında gidermek.
6) Olumsuz duygularını kabul etmek.
7) Masaj yapmak.
8) Parmak hareketleri ile şarkılar söylemek.
9) Keşifler için alan yaratmak...
Güvenli bağlanan bebekler kendine bakanından ayrılınca huzursuz olurlar. Onları tekrar görünce mutlu olur ve kısa sürede sakinleşirler. Bebekler kendilerine bakan yanlarındayken, dış dünyayı keşfetmekten büyük keyif alırlar.
Empati kurma becerileri gelişir, daha yaratıcı ve özgüvenli olurlar. Duygularını rahatça anlatırlar. (İlknur DEMİR Klinik Nöropsikoloji Bilim İnsanı... Janin MARAZYAN Klinik Psikolog)...
Çocuklara güven duygusu vermeden başarılara imza atabilmek kolay değildir. Çocuğa ve gence güven duygusu verebilmenin birinci yolu, onunla olmaktan dolayı duygularımızın olumlu olduğunun ona hissettirilmesidir.
Bebek, çocuk, genç annem, babam, ailem beni seviyor, ben ailemin önemli bir üyesiyim diyebilmeli. Bu duyguyu kazandırmalı. Çocuğa güven kazandırmak, ona kendisini kazandırmaktır.
Çocuklarımızda asla kirlenmemiş, bozulmamış bir insanlık özü vardır. Onu hataları arasında dolaşırken, olduğu gibi kabul edip, o özü ezmemek gerekir. Herkes hata yapabilir. Doğruyu bulacak bir gücümüz var. Her koşulda sevgimizi göstermeliyiz.
Güvensizlik her ilişkiyi mahvedecek bir duygudur. Çocuklarımız kendilerine ve bize güvenmediklerinde, onlar üzerindeki denetim gücümüzü kaybederiz. Güven ve inanç, hareketlerimizin benzin deposudur. Depo boşalırsa hareket durur.
SEVGİ, karanlık yolları aydınlatan bir ışıktır. Bu ışık ile güven duygusu arasında kuvvetli bir bağ vardır. Koşulsuz sevilen çocuk yaşama sevinci duyar. Çocuklarımızın çabalarını beğenerek yüreklendirmeliyiz.
Çocuklarımıza büyük insanmış gibi davranmalı ama, onlardan büyük insan davranışı beklememeli. Bu yaklaşım onları güçlü, rahat, huzurlu yapar. Çocuklar ciddiye alındığını, kabul edildiğini, desteklendiğini hissedince psikolojik olarak rahatlar. Sürekli eleştirilen çocuk, kendini yetersiz hisseder. Başka çocuklarla kıyaslamak, çocuğun kendini güvensiz ve yetersiz hissetmesine neden olur.
Ailelerin tutum ve eğitim hatalarının sonucu, çocuklar ya ailelerine kendini kanıtlama ihtiyacı hisseder, ya da dışarıda başka bir gruba dahil olur, sorumsuz olurlar. Bu yüzden ebeveynlerin daha bebekken, güven duygusunu kazandırmaları gerekir.
Küçük sorumluluklar verilebilir. Bak, ne güzel yatağını topladın, ne güzel giyindin gibi yaptıklarını söylemek onu rahatlatır. İnsanın hayatı, kendisine inandıktan ve güvendikten sonra değişmeye başlar.
O yüzden çocuklarımıza bebeklikten itibaren verebileceğimiz en önemli şeylerden biri kuvvetli bir inanç, sorumluluk ve güven duygusudur...
SAYGILARIMLA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.